#Zeynep Bakşi Karatağ&Ahmet Aslan - Odam Kireç Tutmuyor
#Sezen Aksu - Perişanım Şimdi
Sizlere bir şey dicem... lütfen şu bölümleri atlaya zıplaya okumayın ya gğwğdğdğ hepiniz için demiyorum ama böyle yapanlar var yani gğwğdğ valla bakın sonra kimin neci olduğunu anlamıyor bana soruyorsunuz. Yanlış anlamayın sorularınızı cevaplarım ama böyle yazdığım bir şeyin bana sorulması yani ne bilim...
Şimdi oy verdiysek başlayalım mı?🥰
*
Duymuştu. Mirza söylediğim her şeyi duymuştu. Kalbim amansız bir ağrının girdabına girdiğinde, sızlamasını en derinlerimde hissettim.
Canım acıyordu.
Söylediklerimi onun duyması neden bu kadar canımı acıtmıştı ki? O zamanında daha kötülerini bana söylemiş, beni paramparça etmişti. Ama bilmiyordum. Hislerim o kadar karmaşık bir hal almıştı ki...
Dolu dolu olan gözlerimi elimin tersiyle sildiğimde, bir hışımla oturduğum yerden kalktım. Dila, telefonunun düşmesiyle paniklemiş ve hemen yerden almıştı. 'Abim' yazısını gördüğümü biliyordu.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun Dila?" Dediğimde sesim normal olarak kızgın çıkmıştı. Bu yaptığına gerçekten inanamıyordum.
"Ben... ben..." Dila'nın kekeleyerek söyledikleriyle birlikte kaşlarım daha da çok çatıldığında, başımı olumsuz anlamda salladım. Ben yıllar önce olmuş bir olayın üstünü kapatmaya çalıştıkça, onlar benim üzerime üzerime geliyordu.
"Bir daha sakın!" Dediğimde işaret parmağımı havaya kaldırıp, Dila'ya doğru salladım. "Bir daha sakın böyle bir şey yapma."
Sezin abla, "Aaa sen benim gelinliğimi görmüş müydün Mihran?" Diyerek aramıza girdiğinde, gözlerimi ona çevirdim. Gerçekten mi ya? Gerçekten şu an benim tek derdim bu muydu?
Gözlerimi üçünün üzerinde dolandırmaya başladığımda, "Size de söylüyorum..." dedim. "Kapattığım konuyu bana açtırmayın, kalbinizi kırdırmayın." Gözlerimi Dila'ya çevirdim. "Ben o işi bitirdim." Gözlerinin içine baka baka söylediklerimle birlikte Dila başını yere eğdiğinde, bir şey demedi. Diyecek bir şey de yoktu zaten.
Bitirdim diyordum ama aslında hiçbir şeyi bitirdiğim yoktu. Ve bu benim kendime bile zor ifade ettiğim gerçeğimdi.
Çiçek, "Ye bir kekstra..." dediğinde elinde tuttuğu keki bana uzattı. Dik dik ona bakmaya başladığımda, "Hararetini alır canım," dedi. "Hem tadı güzel hem de ucuz." Takmıştı kekin ucuzluğuna ha.
"Çiçek!" Dediğimde sesim uyarır bir şekilde çıkmıştı. Ama yinede elindeki keki almadan yapamamıştım. Aldığım keki açıp yemeye başladığımda, Çiçek güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİSAL
ChickLitYetişkin içerikli sahneler bulunmaktadır. "Senin seviyorum deyişlerin," dediğimde Mirza'nın kalbimin içine soktuğu bıçak daha çok batmaya başladı. "Senin kurban oluşların..." Bıçak bir kez daha çevrildi. Gözlerimden akan yaşlar yanaklarımda durdu...