🇹 🇼 🇪 🇳 🇹 🇾-  🇹 🇭 🇷 🇪 🇪 

244 21 5
                                    

Black-Swan_9795 & Lilliaa0
ortak kurgusudur

Ertesi gün sabah yüzümde ki gülümseme ile uyandım. Nedeni belli değil miydi zaten?


Onun varlığı yetiyordu işte gülmeme,gece ısrarıyla benimle aynı yatakta uyumuştu ve dün gece nefesimi tutmaktan bir hal olmuştum artık.

Sarılarak uyumuştuk, kokusuyla birlikte hemde

Bu güzel geceden sonra nasıl mutsuz olurdum ki değil mi?

Yerimde kıpırdanarak bir çırpıda saçlarımı topladım. Uyanınca prenses gibi olmayanlardanım ve iyi ki Jungkook beni görmeden yanımdan gitmişti ya da belki beni gördükten sonra evden gitmişti?

Sahiden o nerdeydi?

Aceleyle panikle etrafa bakınmaya başladım,salona doğru koştum,fakat yoktu.Harbiden gitmiş miydi?

Ve tam o anda burnuma bir koku geldi,en sevdiğim krep kokusu.Anında mutfağa doğru koştum.

"Bir an gittin sandım kook"

Büyük gözlerini daha da büyütüp dudaklarını 'o' şeklinde açmıştı

"Bana kook dedin?"

"Evet? Rahatsız olduysan üzgünüm bir an-"

"Saçmalama bu çok sevimli."

"Sana daha sevimli bir şey gösterebilirim?"

"Nedir o?"

"Bekle geliyorum."

Odama koşup küçük bir ayna kapıp mutfağa geri döndüm ve Jungkook yüzüne aynayı tuttum.

"işte burda!"

"Ayna mı?"

"Hayır aptal sensin işte."

"Aptal?"

"Şapşik anlamında işte hemen şaapma"

Dil çıkardı ve krepleri yapmaya devam etti. Bende onu süzmeye başladım.Annemin önlüğünü giymişti ve hem tatlı hem de komik duruyordu,istemsizce kıkırdadım.Bu görüntü hoşuma gitmişti

Her gün onu böyle görmek isterdim ya da sadece benim için kahvaltı hazırlamasını,prenses gibi hissettiriyordu kendimi.

O kesinlikle iyi bir sevgiliydi

Arlanmazca arkasından ona sarıldım gözlerimi kapatarak,anlık şaşırsa da bozuntuya vermeden ellerimi tuttu.O benim için fazla mükemmeldi hatta belki de ötesi diyebilirdim.

Sonrasında ise yanağına kocaman bir öpücük kondurarak adımlarımı banyoya doğru ilerlettim,elimi yüzümü yıkamak için.Yüzümü yıkayıp kuruladım ve Jungkook'un evi inleten kahvaltı hazır çığlıkları son bulsun diye mutfağa girdim.

"Sonunda"

"Ne sonunda iki dakika bile sürmedi."

"Seni özledim olamaz mı?"

"Burdayım işte."

"Ben farklı şekilde özlem gideriyorum ama her neyse."

Ağzında bir şeyler gevelemişti ama duymamıştım eh bu benim öğrenmemi engelleyecek değildi.

"Ne söyledin Jungkook?"

Evet 'bir şey mi dedin' yok öyle söyleseydim 'bir şey yok' derdi.

"Bir şey yok"

"Ya kook sevgilinden bir şey saklamamalısın."

Hem konuşuyor hemde üzerine gidiyordum ki kendisi de geri gidiyordu.

"Boşver Yuna önemli bir şey demedim."

"Kookie söyle işte"

Seslice yutkundu ve o anda sandalyeye çarparak oturdu. Hızını alamayan sakar bense kucağına düştüm. Sakin söylediğime bakmayın ölmek üzereyim özellikle o mükemmel ellerinin belimde yer almasıyla...

"Kook söyle"

Biraz oyundan zarar gelmez ha?

"Yuna çok erken ve... Neyse kahvaltı yapalım soğumasın hm?"

O kaçıyor muydu bana mı öyle geliyordu?

Elimi saçlarıma daldırarak karıştırdım,birde konuyu değiştirmeye çalışıyordu hain

Yerimde biraz kıpırdanarak meydan okurcasına ona baktım ancak o sırıttı ve dil çıkardı sonrasında ise beni kucağından çekerek kaçtı.

Kaçan kovalanır taktiğiyle arkasından gittim, kendimi seme gibi hissediyordum. Seme Yuna

Kahkahamı tutamadan kahvaltıya oturdum,bu boş şeyi sürdürmekten vazgeçmiştim sadece sevgilim diye biraz naz yapıyordum işte

"Bunları burnundan getiriceğim bebeğim"

Mükemmel hain gülüşüyle masaya oturup yemeğe başladı.

"Hm... Nasıl getirecekmişsin anlatsana biraz."

"Bilmem düşünürüm şimdi."

"Hadi ama bu mu? Altı boş lafların var sadece."

İnadına gitmek fena halde hoşuma gidiyordu.

"Mommykink yapmıyoruz Yuna kendine gel garip hissediyorum."

"Anneciğine anlatsana biraz nasıl burnumdan getireceksin bunları hm?"

"Annecik hanım babacık size uygulamalı anlatıcak"

"öhm ileri gitme pislik"

"Sapık Yuna... Gıdıklayacaktım seni. Pis sapık!" Kahkahayı bastım

"Fesat yanım ağırsa ben napabilirim?"

"Biliyor musun ne tesadüf ki bende fesatım evren bize siz birlikte olun diye işaret çakıyo resmen"

"Oradan onu mu çıkardın? Yuh cidden!"

Kıkırdadı "neden olmaz mı?"

"Daha yeni sevgiliyiz ve bu ilk günü fazla ileri olmadı mı?"

"Sanırım biraz haklısın"

"Ben hep haklıyım bebeğim"

Evet birazdan da keko duruşuna geçeceğim tam olacak.

"Hadi artık konuşmayı kes de kahvaltıyı ye bakalım sana ilk kahvaltımı beğenecek misin?"

"Tabiki beğeneceğim sonuçta senin elin değdi."

Yanağımdan makas aldı

"keko sözlerin ve sen harikasın bebeğim"

"Ah biliyorum bebeğim! Ben harikayım!"

"Aigo şu egonu çekte seni görelim zaten boyun kısa"

"Aish! Ben kısa değilim sen fazla uzunsun"

"Nenemde öyle diyordu zaten"

"Hııı sen çok biliyorsun" aynı zamanda da dil çıkarıyordum.Onunla bebekçe tartışmak eğlenceliydi.

Kahvaltıdan sonra bulaşıkları yıkarken bana arkamdan sarılıp yanağıma bir öpücük kondurdu. Kıkırdayarak karşılık verdiğimde bana eşlik etmişti ve tam o anda mükemmel (!) kapı zili çaldı.

"Bu tam bir bruh moment şu anı bozan Taehyung ise onu yaka paça dışarı atarım haberin olsun."

"sakin ol şampiyon. Hadi bakalım kim gelmiş."

Kapıya ilerleyip düşünmeden açmıştım büyük ihtimalle Taehyung sıkıldığı için beni rahatsız etmeye gelmişti.

...

"Taehyung tamam sakin ol o seni hak etmiyor. Sen değil o ağlamalı."

My Dear Neighbor || Jeon Jungkook ✔Onde histórias criam vida. Descubra agora