🇹 🇭 🇷 🇪 🇪 

636 38 23
                                    

Black-Swan_9795 &Lilliaa0 ortak kurgusudur

İyi okumalar~


Kendimi onu düşünmekten alı koyamıyordum.Gözlerim sürekli onu arıyordu,ama o ise beni görmemek için çaba harcıyor gibiydi ve bu çok canımı sıkıyordu.

Okuldan eve dönerken aklıma gelen fikir ile yönümü değiştirip genellikle geldiğim takı satan dükkana girdim. Güzel bir takı alarak Jungkook'a süpriz yapmak istiyordum. Ne kadar beğenirdi bilmiyorum ama tek bildiğim ona hediye almak istiyor oluşumdu

Reyonlar arasında gezerken bir aynaya rastladım. Aynaya baktığımda arkamda bilekliklere bakan Jungkook'u görünce saklanma ihtiyacı hissedip aynanın önünden ayrıldım, onun göremeyeceği bir yerde takılara bakıyormuş gibi yaptım. Beni burada görmesini istemiyordum. Özellikle onu takip ettiğimi felan sanabilirdi

O dükkandan ayrıldığında rahatlayarak derin bir nefes verdim ve önüme döndüm. O sırada bir bileklik gözüme takıldı. Çok hoş duruyordu. O bileklikten iki tane aldım ve dükkandan ayrıldım. Şimdiden ne yapacağımı büyük bir sinsilikle aklımda kurmuştum

.....

Kapısının önünde elimdeki bilekliği bırakmak için savaş veriyordum. Sinsice bir şeyler yapacağım demiştim değil mi? Bırakın öyle şeyleri konu Jungkook olunca onun yanında akıl sağlığım yerinde olmuyordu. Aklımı alıyordu çünkü

'Sadece şu aptal bilekliği bırak, zile bas ve saklan.'

İç sesimi dinleyerek öyle yapmayı umuyordum. Sadece ne yapacağım konusunda kararsızdım. Bilekliği beğenmemiş olacağı fikri bir fare gibi beynimi kemiriyordu.

Derin bir nefes aldım ve bahçe kapısını yavaşça araladım. Yapabilirdim, yapmak zorundaydım. Buraya kadar gelip geri dönersem kendimi gerçekten kötü hissederdim. Kapının önüne bile gelmek benim için çok cesaret isteyen bir şeydi. Tam ilk adımımı atıyordum ki evin kapısı aralandı,ne yapacağımı şaşırdım yaklaşıyordu ve ben hiç bir şey yapamıyordum olduğum yere çivilenmiştim sanki. Oydu, yüzüne bile bakarken eridiğim insan

Jeon Jungkook

Yavaş ve gergin bir adım atarak ona doğru küçük bir adım attım. Kalbim heyecandan yerinde duramıyordu.

"Buyrun,Kime bakmıştınız?"

Tanrım, çok şirin! Yuna aptallık etme çocuğa cevap ver. Yoksa bu gidişle bir ömür boyu ona cevap veremeyeceksin

İçimden 'sana bakmıştım' derken cevap olarak kısaca gülümsedim. Dilimin tutulduğunu hissediyordum. Hadi ama sadece şu küçücük bilekligi verecektim. Yapabilirdim sonuçta herkesin yapabileceği bir şeydi.

Acaba hemen eline tutuşturup kaçsam sorun olur muydu? Ya da bir şey demeden eline verip kısaca yanağından öpüp kaçsam sorun olur muydu?

Düşüncelerimi bir kenara atarak daha da fazla gülümsedim. Ona bakarken istemsizce oluyordu bu

"Siz iyi misiniz? Neden öyle gülümsüyorsunuz?"

"Ah şey..."

"Ne?"

"Sana bunu vermem gerekiyor."

Bir elini ellerim arasına aldım ve bilekliği eline koydum. Ardından oradan uzaklaşmaya başladım. Kalbim göğüs kafesimi parçalayacakmış gibi atıyordu ve onun far görmüş tavşan gibi olan bakışlarını üzerimde hissediyordum.Tanrım! Saliseler önce eli elime değmişti,ölmezsem iyidir

Ağzımdan istemsizce çıkan 'yaşasın' kelimesi ile kimse görmesin diye elimle ağzımı kapattım. Arkamdan bakan Jungkook yanlış anlayabilirdi. Evimi öğrenmesin diye bir süreliğine çocuk parkında dursam iyi olur diye düşünerek parkın yolunu tuttum.

Acaba vermekte iyi mi etmiştim? Ya da verirken bir şeyler daha mı demeliydim? Peki ya beni nasıl bulmuştu?

Sıkkınca bir nefes vererek çocuk parkına doğru ilerledim. Şimdi o bilekliği kendi ellerimle o güzelim bileğine takmak vardı. Parkın boş olmasını fırsat bilerek salıncağa oturdum ve kulaklıklarımı cebimden çıkardım. Fakat o görüntü ile kulaklıkları yerine geri tıktım. Kulaklığım savaşa girmiş gibi birbirine girmişti. Şu an ki durumuma göre güzel bir şarkı dinleyerek kendime gelebilirdim. Ama bende o şans var mıydı?

Hayır.

Madem müzik dinleyemiyordum bende söylerdim. En sevdiğim şarkılardan biri olan Worse'u mırıldanmaya başladım. Övünmek gibi olsun ama sesim çok olmasada güzeldir

'Yüzünü bir daha göremezsem çok zor olur.'
(If I never see your face again it would be hard)

'Ama seni onunla görürsem bu daha kötü,daha kötü olur'
(But If I ever see you with him, that would be worse)

Aklıma Jungkook ve yanındaki kız gelirken istemsizce boğazımda bir yumru oluştu. Düşünmek istemiyordum ama aklıma geliyordu ve gelmişti işte

Gözyaşım istemsizce gözlerimden firar ederken ağzımdan titrek bir nakarat daha çıktı

'Ama seni onunla görürsem bu daha kötü, daha kötü olur.'
(But If I ever see you with him, that would be worse)

Kafamı havaya kaldırarak ağlamamayı umdum. İnsanların gelebileceği bir mekanda,kimsenin gözü önünde ağlamak istemiyordum.

Ancak kendimi durduramadım. Bir göz yaşı daha düştü gözlerimden Gerçekten onlar sevgili miydiler?

Boğazım düğüm düğüm oldu,yutkunamadım. Düşüncesi bile beni delirtmeye yetiyordu.

"Hey, bu bileklik- sen ağlıyor musun?"

Burnuma doluşan kokuyla beni görmemesi adına kafamı aşağıya eğdim. Hoşlandığım kişinin gözünün önünde ağlayarak rezil olmak istemiyorum. Beni kötü halimle görmesini istemiyordum

Beklemediğim bir anda eliyle çenemi tutarak göz göze gelmemizi sağladı. Ve işte o an ona bir kez daha tutuldum. Gözleri bu kadar güzel olmak zorunda mıydı?

Sevgilisi çok şanslıydı her gün bu kuyu gibi olan gözlere bakıyordu. Çekiyordu içine bakan kişiyi bir kuyu misali...

Ona kapılmamak istedim. Elini çekmesi isteyecektim fakat bunu dile getirebilecek kadar cesur değildim. Hatta bana bakması için yalvarabilirdim bile

Eliyle gözyaşlarımı silerken ağzımdan bir hıçkırık firar etti istemeden

Gözyaşlarımı silen oydu fakat ağlama sebebimde oydu

Bir bölümün daha sonuna geldik. Sizce gidişat iyi mi?

Eğer kitabı beğendiyseniz bu hesabı takip edin lütfen, bunun gibi ortak yazdığımız kitaplar yayımlayabiliriz bilginize

Ay hadi sağlıcakla kalın,hoşçakalın💜

My Dear Neighbor || Jeon Jungkook ✔जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें