14- Kırgınlık

1.5K 108 40
                                    

Merhabalar! Özleştik mi sanki biraz? Hem de nasıl! Öncelikle üniversite sınavına giren herkese geçmiş olsun diyorum. Sınav hayli zormuş ama moral bozmayalım olur mu? Malûm ne olacağı hiç belli olmaz.

İnci ve Ares'i çok özledik biraz stres atalım dimi ama?

Bol bol yorum bekliyorum
Bol bol oy istiyorum
Keyifli Okumalar 🌼

Kızıl Mavi 14. Bölüm: Kırgınlık

Boşlukta onca hiçliğin arasında zayıf bedeni itina ile sallanıyordu. Çok kıymetli ve özenerek saklanması gereken bir İnci iken, nadideliğinin farkında dahi değildi. Yıllardır saklaması gereken tek şey kalbine mühürlenen aşkıymış gibi geliyordu. Hayat gailesi içinde kendine bir yer aramıştı. Alabora edilmek üzereyken mevcudiyetinde gizli kalan son hamle ile ayağa kalkmayı başarmıştı.

Hayallerinde bile olmayacakları düşünmemişti. Fakat şimdi hayal etmeye cesaret dahi edemediklerini yaşıyordu. İsteme gecesinde dudaklarına bırakılan öpücüğün ateşi hali hazırda bedeninde baş gösteriyordu. Ares'ten, asla böyle bir hamle beklememişti. Aksine göstereceği olumsuz bir bakıştan bile tedirgin olmuştu.

Kısa zamanda ailelerini inandırmışken, olası bir aksilik her şeyi berbat ederdi. Ailesi, hallerinden memnunlardı bu gülüşlerinin bozulmasını istemiyordu. Onlar, kızlarının oyunbaz değil de, sahici aşkına inanmışlardı. Böylesi kuvvetli duygularla bağlı olduğu adama karşı hissettiklerini anlamıştı. Nitekim bu oyunda rol yapan bir kişi vardı oda şüphesiz Ares'ti. Genç adamda, bu oyunu üstün başarı ile tamamlamıştı.

Benliğini komple ele geçiren bir avarelik söz konusuydu. Bu kez sevdiğine dair hatırlayabileceği bir anısı vardı. Panikle ne yapacağını bilemez adamın kollarında dururken, Ares, ustalıkla bir şey olmamış gibi davranmıştı. Lakin giderken bir kez olsun bakmamıştı. İnci ise kendisini yeniden haddi olmayan bir anı yaşadığını düşünerek cezalandırıyordu. Her şeye rağmen bunu da saklamaya çabalıyordu.

İsteme merasiminden bir gün sonra gerisin geri dönmüştü. Zira okulda dersleri ve biriken ödevleri vardı. Aradan geçen günlerde okula gitmişken, bugün şirkete gelmişti ve burada beklenmeyen evlilik konusunda kazanlar kaynıyordu. Ares, bu konuda oldukça özgüvenli davranmıştı ve evleneceğini Ebru'ya söylediği vakit zaten herkes durumu öğrenmişti.

Sahiden ona tek normal davranan, aynı odayı paylaştığı Dila'dan başkası değildi. İnci, sevdiği adamı o günden beri görmedi aynı zaman da konuşmadı da. Yine de içinde bir suçluluk vardı. Yaşamaması gereken bir ana esir olmuştu. Şimdi o anlar genç adamın umurunda değilken, İnci hayli sürüncemedeydi. Aşık tarafı yaşadığı an için kuş olup uçmuştu, mantıklı tarafı ise daha fazla yara alacağını ve geçilmez duvarlar örmesi gerektiği kanaatindeydi.

Masasından destek alıp sandalyeyi geriye kaydırdı. Saatlerdir hem düşünüyor hem de işine odaklanmaya çalışıyordu. Yüzüne çarpacağı soğuk sular aklının başına gelmesini sağlayacaktı. Odasından çıkıp lavaboya doğru giderken, karşısına çıkan Ebru ile duraksadı. ''İnci Hanım, sizi tebrik edemedim bugün çok yoğundum ama çok sevindim. Bir ömür mutluluklar diliyorum.''

Her zaman ki gibi candan tavırları için kadına tebessüm etti. Parmağında takılı olan yüzüğü aslında takmak niyetinde değildi ancak geldiği yeri düşününce takmak zorunda olduğunu da hissetmişti. İnci, kendisine acı verecek her şeyden kaçınmak istiyordu. Zira parmağında olan yüzüğün hangi şartlar altında takıldığını çok iyi biliyordu.

''Çok teşekkür ederim Ebru Hanım.'' Gülüşü kesinlikle içtendi rolden çok uzaktaydı. ''Benim, işlerim var sonra yine konuşuruz.''

İnci, yolundan çekilirken lavaboya girdi. Yüzüne çarptığı sulardan sonra dalgınlıkla gözleri yüzüğüne gitti. ''İnci..'' Adını, duyunca kaşları çatıldı. Kapının ardında her kim var ise kendisi hakkında bir şeyler düşünüyordu. Arkasında duran kabine kendini attı.

KIZIL MAVİ (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ II)Where stories live. Discover now