16- Ben Seni Çok Sevdim

1.5K 98 19
                                    

ÇOK ÇOK ÇOK ÖZLEŞTİK Mİ?!🤍

Aşağıda buluşalım olur mu?

Yorum yapmayı unutmayalım🤍

Oy vermeden çıkmayalım🤍

**

KIZIL MAVİ 16. BÖLÜM: Ben Seni Çok Sevdim

Genç kız, kendini yorgunlukla şirkete attığında ayakta sallanır haldeydi. Artık bir adım daha atacak hali kalmamıştı. Okul, ev, iş bileşenine bir de evlilik hazırlıkları eklenmişti. Ares, en yakın tarihe düğün günü almıştı. Bunun haberi ile birlikte anne ve babası hemen gelmişlerdi. Anneleri, o kadar hevesliydi ki hiçbir istekleri kırılmamıştı tıpkı genç adamın istediği gibi. Okula, erken saatte gidip erken biten derslerinden sonra gelinliğin son provasına gitmişti ve sahiden hayallerinden daha güzel olmuştu. Davetiyeler ise dün akşam saatlerinde herkese ulaşmıştı.

Dün gece Ares'in evine bütün eşyaları yerleşmişti. Zaman, sakinliği seven bünyesine inat eder gibi hızla akıp gidiyordu. İnci ise, zamanı yakalamaya çalışırken epey yorgun düşmüştü. Bulduğu ilk yerde uyuyabilecek kadar yorgundu. Ares, her şeyi uzaktan uzağa idare ederken yaptığı tek şey işleriydi. Dün gece, evine gittiklerinde Nevbahar ve Dünya'nın da orada olmasıyla rahatlamıştı. Annesi ve Ares ile geçireceği zamandan hayli tedirgindi. İki haftalık maratonun en iyi yanı ise herkesin birbirine ısınmış olmasıydı.

Ares ile insanların arasında yan yana geldiklerinde aşık rolü oynamaya alışmıştı. Ellerini ellerinin üzerinde hissettiği anlar ise paha biçilmez bir değer taşıyordu. Bu sıralar sanki bir takım oyununun en önemli oyuncularıydılar. Yapmak zorunda oldukları konular yüzünden, sürekli diyalog halindelerdi ama daha fazlası da yoktu onlar için. Kalbine zarar bir anlaşma imzalanmıştı ve şüphesiz bu anlaşmalı yolda en fazla zararı kendi görecekti.

Odasına girdiği zaman ''Hoş geldin.'' Diyen Dila'ya gülümseyerek baktı. Paltosunu askıya asarken ''Hoş bulduk.'' Dedi. ''Bitti mi gelinlik?'' Başını sallarken yerine geçti. ''Bende, bittim çok yorgunum.'' Sırtını geriye verirken sıkışan saçlarını sandalyenin gerisine attı. Parmakları kızıl saçlarının arasında tarak gibi aşağı yukarı hareket ederken ''Dur sana elbisemi göstereyim.'' Diyen Dila ile yerinde dikleşti. Dila'nın, gösterdiği siyah elbiseye hayran kaldı. Dila'nın, orantılı bir fiziği vardı ve tam onun tarzına uygun bohem bir elbiseydi. ''Çok beğendim, sana çok yakışacak.''

Ayağa kalkarken ikisine de kahve hazırladı. ''Sen, çok yoruluyorsun böyle. Keşke izin kullansaydın zaten Ares Bey'de, karşı çıkmaz.'' İnci, kupalara kahveleri doldururken yayılan kokuyu içine çekti. ''Hayır, izin istemiyorum.'' İnci, can sıkacak başka bir dedikoduyu duymamak için kendince önlem alıyordu. ''Çok yoruluyorsun böyle sen boş versene başkalarını.'' Dila'ya, yaşadığı her şeyi anlatmıştı ve Öykü'ye karşı tutumunu da bu sayede öğrenmişti. Öykü'nün, iş güzar hareketlerini en başından beri fark ettiği için araya kattığı mesafe adeta kalkanı olmuştu. ''Nasılsa her şey bitti.''

Kahveyi uzatırken pencereye ilerledi. Pantolon giydiği bacaklarını üst üste atarken dışarıya baktı. ''Ares Bey, balayı bahanesiyle burada olmayacak ya çok şaşkınım.'' İnci, hafifçe tebessüm etti. Aslında balayı adı altında birbirleriyle birkaç gün geçerli olacak bir sessiz sinema oyununa bürüneceklerdi. ''Sen, şuna Öykü ile istediğim gibi uğraşacağım desene.'' Dila, keyifli bir kahkaha attı. Kesinlikle doğru olanı da buydu. İnci, sızı şeklinde ağrıyan belini üzerinde ki saten gömleğin üzerinden ovaladı. ''Her şeyi kendine göre yorumlamana bayılıyorum bu yüzden de gelinliğini aşırı merak ediyorum.'' İnci, gözleri ile işaret ettiği yere baktı. Üzerinde ki krem rengi saten gömleğin bir omuzu kaymak üzereyken içinden görünen askılı bluz ve boynundaki çoklu kalın kolyeleri kast ettiğini anlamıştı. ''Bir sen değilim bence ama sen bilirsin.''

KIZIL MAVİ (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ II)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang