28- İhtimaller

1K 88 206
                                    

Merhaba,

Yeni bölümle karşınızdayım. Efendim diğer bölümde yorum sayımıza erişmiş olduğumuz için bölümü sizlerle paylaşmış bulunmaktayım. Aynısını sizden beğeni sayımız için de bekliyorum zira İnci ve Ares daha neler neler yaşayacak.

SINIR

150 YORUM
80 BEĞENİ

Görüşmek üzere. 🍀
Q

KIZIL MAVİ 28. Bölüm: İhtimaller

ARES KIVANÇ

"Uzun zamandır bu şekle girmiyordum." Toplantı odasına yürürken Ayaz Ağabey üzerinde ki cekete bakmıştı. "Haklısın sen her şeyi reddedip giderken, seni yeniden çağırdım. Geldiğin için teşekkür ederim." Omuzuna dostça dokunurken "Zor da olduğunu düşünüyorum."

Odaya girmek üzereyken durdum. Ellerim cebime giderken yüzümde oluşan keskin ifadeyi tahmin edebiliyordum. "Zora girecekmişim gibi hissediyorum. Maddi olarak hemen yıkılmam ama bu işler birisinin çıkıntılık etmesiyle başlar. Pelin'in babası, yurt dışına gitti ve bütün yatırımcılarımızı tanıyor. Bir şeyler yolunda gitmiyorsa bunu şimdiden bilmek isterim."

"Pelin'in babası gitmedi sen gönderdin. Konuşacak çok şey var Ares." Siyah gözleri gözlerimin içine bakarken kaşlarımı çatarak baktım. Üstü kapalı bir ima da bulunuyordu artık ardının dolu olduğu belliydi.

"Bazen bilmediğim çok şey olduğunu düşünüyorum." Bulunduğum itirafla gözlerim duvarda bulunan tabloya takılmıştı.

"Ares Bey, İnci Hanım..." Ebru'nun avaz avaz çıkan sesini duymamla koridorun başına döndüm. Koştuğu belli nefes nefeseydi. "Baygın sizin odanızda."

Duyduklarımla koşmaya başlamıştım bile. Bana bakan meraklı gözlerin bile farkında değildim. Koridorun sonundaki odama girdiğimde İnci'yi yerde buldum. 

Önünde diz çöktükten sonra yüzüne düşmüş kızıl saçlarını çektim. "İnci." Yüzünü avuçlarımın arasına alırken beyaz olan yüzüyle kaşlarım çatıldı. Başparmağım yanaklarında gezerken adını defalarca fısıldadım ve tepki vermedi. "Ares, doktor bakmalı."

Kimin söylediğini bile anlayamadığım sözü duyarken yerde yatan kızı kucakladım. Başı geriye giderken kızıl saçları savrulup duruyordu. Yerde öyle yatarken görmem ve defalarca seslenmeme rağmen gözünü açmamıştı. Yerde yatarken gözüme öyle savunmasız gelmişti ki..

Kucağımdaki kadınla koşar adım asansöre yürüdüm. "Uyan güzel kız." Hissettiğim yüksek toz adrenalin bedenimi ele geçirdi. Açılan kapıyla koşarak kapıya yöneldim. "Hasan, arabayı çalıştır!" Bağırırken girişteki merdivenleri inerek açılan kapıdan arabaya bindim. Başını dizlerime yaslarken ve yol boyunca sürekli ona bir şeyler söyledim lakin asla gözlerini açmadı.

Araba son sürat yolda ilerliyor olsa dahi bana sanki kağnı kadar yavaş olduğu hissini veriyordu. Hastanenin önünde durduğumuzda, kapılar açıldığında, İnci'yi sedyeyle götürdüklerinde ve peşlerinden giderken elimin kolumun bağlandığını hissediyordum.

Kapının dışında kalmak zorunda kaldığımda ise içimdeki serseri ruh baş göstermişti hınçla duvarı yumruklarken bulmuştum kendimi. "Sakin ol." Ayaz Ağabey'in sesini duymamla başımı iki yana salladım. "Ne oldu şimdi, birkaç dakika içinde ne oldu? Biz giderken gayet iyiydi."

Ardı arkası kesilmeyen söylenmelerimden bir an sonra kapı açıldı ve Doktor göründü. "Geçmiş olsun. Hastanın yakını mısınız?"

"Karım." Tek bir kelimeye dudaklarım alışmıştı artık saniye geçmeden konuşuvermiştim. "Herhangi bir rahatsızlığı var mı?" Zihnimi kurcaladım ama o kadar bilmediğim bir konuydu ki "Bildiğim kadarıyla yok."

KIZIL MAVİ (AŞKIN PEŞİNDE SERİSİ II)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora