Lost Here

690 66 100
                                    

George geceden daha soğuk olan bedenini hareket ettirmeye çalıştı. Uyandığından beri yatağında uzanıyordu. Clay'i görmek, zihnindeki zeminde bir çatlak oluşturdu. Saçlarındaki sarı ışıltılara karışmak, ve ondan bir parça olmak istedi yine. Rüyasıydı onun Clay. Rüyalarına karışıyor, önce kendini sonra da George'u kaybediyordu. George'u en derinlere gömüldüğünü hissettirecek kadar seviyor, çiçeklerini sulayıp tek tek eziyordu. Gideceğini bilmesine rağmen kalacağını anlatıp George'u inandırıyordu. Ama yıkılsa bile inanmaktan memnundu George. Onun kelimelerine olan inancı için pişman olmazdı.

George su ihtiyacıyla masasına baktı. Terlemişti. Yavaşça doğruldu ve masasından suyunu aldı. Yıkılışının mutluluğunu kutluyordu.

×

Dream'in kulaklığından gelen seslere odaklanamıyordu. Sadece düşünüyordu. George'un 50 tonuna sahip olan galerisine girmek, fotoğrafların arasında kaybolmak çok çekici bir fikirdi aslında ama şu an uygun zamanda değildi.

"- Ehliyeti aldıktan sonra hepinizin evine damlamayı planlıyorum zaten. George hariç. Evindeki tiner kokusundan keş olmuştur o."

Dream dalgınlığını dağıtıp konuşmaya dahil oldu
"Senden daha keşi yok Sapnap. Gitsen de bir şey değişmez."

Sapnap yüzünü buruşturdu. Karl konuşmaya atladı.
"Sevgilime keş dedirtmiyorum ulan. Ayağını denk al Florida güzeli yoksa ben alırım."
Karl, Sapnap'in görüntüsüne bakarak göz kırptı. Sapnap öpücük atarak karşılık verdi.

Dream arkasına yaslanıp cıkladı.
"Bana bunu diyen puştlara bak."

"Karl baksana hem yalnız hem de yavşak bir kedi buldum. Evlatlık edinelim mi?"
Sapnap gözlerini şirince kırpıştırdı.
"Gogy'n nerede Dweam?" Dream gözlerini saate çevirdi. George için geceydi. Aslında birlikte daha fazla vakit geçirebilmek için uyumadan önce birbirlerine mesaj atarlardı. Oyundan çıktıktan sonra da böyle yapmışlardı. Ama Dream'in uyuyamaması bunu engellemişti.

"Keşke konuşmaya gelmeseydim amk. Yaşadığım pişmanlık arşa çıktı. Birazdan o pişmanlığı alıp götünüze sokacağım."
İkili gülmeye başladığında Dream alnını ovmaya başladı. Başı ağrıyordu ve onu özlemişti.

"Bir şerefsizlik yapıp uçak bileti mi alsam?"

×

Tomorrow | DreamNotFoundWhere stories live. Discover now