[6: "Bedenini kullanabilir miyim?"]

26.8K 2.3K 3.3K
                                    

Selamlar radiatalarım.

Nasilsiniz? Okullar basladi, derslerinize dikkat edin lutfen ancak kendinizi zorlamaya gerek yok asla. Hayatiniz nasil gidiyor? Ogretmenlerinizle araniz iyi mi?

Beni sorarsaniz ben son zamanlarda 1az durgunum ve buralara pek ugramiyorum... Boguyor beni insanlar

Size ufak 1 uyarim var simdi

⚠️⚠️⚠️ İlk bölümde Taehyung doğum gününe 20 gün kaldığını söylüyor ancak ficin planlamasına göre 20 gün pekte yeterli değil bu yüzden bunu 30 güne çıkarttık. İlk bölümü düzeltmedim çünkü pasaj yorumlarını kaybetmek istemiyorum, yorumlarınızı seviyorum. Umarım anlamışsınızdır.⚠️⚠️⚠️

bu kadardi...

Bolum mottomuzu unutmamissinizdir umarim 🙂

iyi okumalar

Sizi maviliyorum

Miyav

Lisa'nın yatağında öylece oyalandığım anlar içerisinde aşağıdan garip sesler kulağıma doluyor ve ablamın arkadaşlarının birer birer eve doluşuna şahitlik ediyordum. Lâkin, pekte dikkat kesilemiyor oluşum yüzünden ne dediklerini anlayamıyor ve sadece boş gürültü duyuyordum. Bu biraz sinirimi bozuyor olsa da şu anda yapabilecek bir şeyim yoktu.

Elimde tuttuğum telefonumun ekranında oynayan oyuna öyle odaklanmıştım ki Lisa'nın bir şeyler anlatışını bile duymuyordum. Önceki maçta kaybettiğim için şimdi kazanmam gerekliydi. Hırs yapmıştım ve aptal takım arkadaşlarım öyle beter oynuyorlardı ki alt koridorda gitmem gerekirken sürekli dolanıp duruyordum. Kaşlarım iyice çatılrığı saniyelerde dudaklarımdan sessiz bir küfrü dışarı bıraktım.

Normalde olsa şimdiye aşağı inmiş ve kendimi Chanyeol hyungun kollarına atmıştım. Onun yapılı kolları arasında olmak her zaman güvende hissettirirdi. Abim olmadığı için çocukluğumdan beri onu öz abim gibi benimsemiş, eğer gerçekten abim olsaydı yapabilecek olduğum her şeyi yapmıştım. Kıyafetlerini bana büyük gelse bile çalmış, evini kendi evim gibi kullanmış ve parasını yemiştim. Gariptir ki Chanyeol Hyung'un ailesi tamamen doktorlardan oluşuyordu. Bir keresinde bunun büyük büyük büyükbabasına kadar dayandığından bahsettiğini hatırlıyordum. Babasının bir sürü ilde hastanesi vardı, ödülleri ve daha bir çok doktorlukla ilgili şeyi işte.

Lisa da sanırım onlardan özendiği için psikiyatrist olma hayali ile çalışıp duruyordu. İtiraf etmek gerekirse onu kıskanıyordum, hep bir amacı olmuştu. Kendine bir hedef koymuş ve ne olursa olsun o hedefe ulaşmayı başarmıştı. Çok azimli ve hırslı bir kızdı, abisine gerçekten çok benziyordu. Ben ise onlara tamamen tezat şekilde hiçbir amacım olmadan öylece yaşıyordum. Çoğu zaman derslerime çalışmaz, okula Lisa olmasa her gün geç kalırdım. Sınavlarda geçer not almak benim için hep yeterli olmuştu, Lisa gibi gideceği üniversiteyi düşünerek bütün notlarını en yüksekte tutma gibi bir çabam olmamıştı.

Ne olmak istediğimi bile bilmiyordum. Bazen bu gerçek suratıma soğuk su çarpmış hissiyatı verirdi. Bedenim karıncalanırken gelecek ile ilgili bir planım olmaması beni korkuturdu. En azından olmayı düşlediğim bir meslek var olmalıydı ancak hayır, kendimi bildim bileli mesleklere ilgi duymamıştım. Annem şarkı söylemeyi sevdiğim için beni birkaç  şirketin seçmelerine sokmuştu ve bir iki tanesinden kabul almıştım. Yine de kabul etmemiş ve bu strese girmek istemediğimi söylemiştim. Babam ben daha çok küçükken beni bir ajanda kaydettirmişti, bazen dizilerden çağırırlardı ve ben figüran olarak oynardım. Ancak bu da hayalim değildi.

FANTASMEWhere stories live. Discover now