cafuné // yizhan

37

Oy vermeyi unutmayin ;33

Zhan ve Yibo birlikte kahvaltıyı topladıktan sonra Yibo masaya dayandı. "Gege saat çok geç olmadı mı neden bugün işe gitmedin?"
"İki gün izin aldım. Biraz seninle vakit geçirebilmek için." Yibo gülümsedi. "Diğer hastalarına kim bakacak?"
"Hastanedeki tek doktor ben değilim. Başka doktorlar bakar ben sana bakmak istiyorum sadece."

Zhan ellerini Yibo'nun boynuna sardı Yibo'da Zhan'ın beline. Birbirlerine baktılar. "Bugün kafamı dağıtmak için kaykay sürmeye çıkacaktım. Benimle gelmek ister misin?" Zhan başını kaldırıp düşündü. Yibo boynuna uzanıp öptü.

Zhan gıdıklanıp başını geri indirdi. "Neyi bu kadar fazla düşünüyorsun? Alt üstü bir evet diyeceksin. Hem belki sana birkaç hareket öğretim ha istemez misin?"
"Aslında güzel olabilir. Tamam kabul ediyorum. Ama sırf birkaç hareket öğrenmek için." Yibo güldü.

Akşam üzeri olduğunda üstlerini giyindiler. Yibo ayakkabısını giyerek konuştu "Yemek yemeyecek miyiz?"
"Dışarıda yemek istemez misin?"
"Ne yani beni bir randevuya mı çıkarıyorsun?"
"Galiba." Gülüştüler ve kaykayını alarak çıktılar.

"Gege arabaya binmek istemiyorum. Yürüyerek gitsek olur mu?" Zhan başıyla onayladı. "Bildiğin bir yer var mı?"
"Evet. Genellikle oraya giderdim. Çok sakin bir yer fazla insan yok." Onayladı ve elini tutarak parka ilerlediler.

Zhan durup Yiboya baktı. "Ne oldu gege?"
"Hiç yorulmadın mı? Ben burda resmen öldüm." Kaykayı yere koydu ve çantasından suyu çıkarıp uzattı. "Al bakalım." Zhan hızla suyu alıp içti. "Sadece yarım saattir yürüyoruz. Neden bu kadar yoruldun anlamadım." Yibo birden güldü. "Hahahahahaah doğru çünkü sen benden daha yaşlısın!"

"Seni!" Yibo yere çantayı atarak kaykayını parka doğru sürdü. "Kaçma bekle beni! Yibo! Kime diyorum ya..."

Yibo'nun çantasını yerden alarak parka koştu.

Hava lacivert görünümündeydi. Yapraklar dökülüyordu rüzgar esiyordu.

Çantayı tribünlere bırakarak oturdu. Bir yandan dinleniyordu diğer yandan Yiboyu seyrediyordu.

Genellikle kickflip* yapıyordu.

Zhan irkilip Yiboya tekrar baktı. "Bu çocukta düşme korkusu yok mu hiç?" Rampalardan o kadar rahat geçiyordu ki eminim hissettmiyordur diye düşündü Zhan.

Yibo kaykayı sürerek yanına geldi. "Nasıldım gege-"
"Yibo! Çok tehlikeli hareketler yapıyorsun! Resmen ben düştüm izlerken!!" Yibo güldü. "Zamanında çok düşmüştüm. Ama hep çalışıp vazgeçmediğimden dolayı düşmeyi kesip kusursuz yapmaya başladım. Yani endişelencek bir şey yok."

Zhan iç çekerek onayladı. Yibo ellerinden tutup ayağa kaldırdı. "Ne yapıyorsun?"
"Gel buraya sana öğreteceğim."
"N-neyi?"

Bir ayağı ile kaykayı iterken diğer yandan Zhanı sürüklüyordu. "Yibo cevap ver bana." Kaykayı düzeltti ve Zhanı üstüne çıkardı. "Y-yibo!"
"Birkaç hareket öğrenmek için gelmiştin hani?"
"Evet ama bu kadar ani değil!"

Yibo güldü. "Yibo düşerim olmaz."
"Düşmeyeceksin tutarım seni."
"O-olmaz!"
"Gege! Bana güvenmiyor musun?" Kaşlarını çattı. "G-güveniyorum ama-"
"O zaman ver ellerini."

Ellerini tuttu. "Üç dediğimde zıpla tamam mı?" Zhan tereddütle onayladı. "1...2..." Zhan zıpladı. "Daha üç bile dememiştim!"
"H-heyecan yaptım özür dilerim."

Tekrar denediler. "1...2...3!" Zhan zıpladığında Yibo kaykayı çevirmeyi unutmuştu. "Yibo!?"
"Özür dilerim!!!"
"Bak vazgeçelim olmuyor."
"Hemen vazgeçme olacak bekle."

Birkaç kez daha denediler.

Yibo kaykayı yavaş çevirdiğinden dolayı Zhan düştü. Ama Yibo onu tutmuştu. "Aghhh! Ayağım!" Yibo gülerek özür diledi. "Vazgeçiyorum!"
"Son bu son söz gerçekten."
"İyi ama sonra yemek yemeğe gideceğiz!" Yibo başıyla onayladı.

"1...2...3!" Zhan zıpladığı anda Yibo kaykayı çevirmişti. Zhan kaykayın üstünde durduğunu farkettiğinde kocaman gülümsediler. "Başardım!" Zhan Yibo'nun boynuna atladı. Yibo ellerini beline sardı ve kucaklayıp çevirdi.

----
bu ybyi yazarken asiri eglendim ve uwu krizine girdim cok guzeldi 🥺💗

ayrica ilk defa kaos yoktu kafamiza tas yagacak

gece okuyanlara iyi geceler sabah okuyanlara gunaydin oglen okuyanlara tunaydin aksam uzeri okuyanlara iyi aksamlar 💐💐💐💐