I. SUÇ ORTAĞI

2.1K 178 145
                                    

~{helldorado-Bones in the Closet}

Bir şeylerden nefret ederken, aynı zamanda onları sevdiğinizi fark ettiğiniz olmuş muydu?
Ben, o gün yaz yağmurlarını hem sevdiğimi hem de sevmediğimi fark etmiştim. Ve bu konuda sayabileceğim pek çok örnek var gibiydi. Örneğin; annemi de nefret ederek seviyordum. Kendime karşı duyduğum sevgiyi de nefrete dönüştürme çabası güden bir şeytan vardı içimde.
Yaşamayı da seviyordum doludizgin ve yaşamaktan nefret ediyordum dostlarım.

Ben şimdi yirmi bir yaşında, cebinde beş para olmadan, turuncu saçlarım terden yüzüme yapışıp kalmış bir halde B... şehrine bağlı otoyol üzerindeki, adı "Sarımsak" gibi saçma ötesi olan, pislikten kokuşmuş eski püskü bir motelde yerleri paspaslarken tam da bunları düşünüyordum. Hayatın sırlarını, yaşamın sebebini sorgulamak için pek de doğru bir durumda olduğum söylenemezdi. Sonuçta, hayatında ilk defa başkaldırmış, kendi ayakları üzerinde durmaya karar vermiş bir genç kızın düşünmesi gerekenler, öncelikleri daha farklı olmalıydı değil mi? Hayatımın geri kalanını ne şekilde yaşabileceğim gibi örneğin. Ne kadar zaman sırf tepemde bir çatı, midemde iki lokma ekmek olması uğruna bu tekinsiz yerde temizlik yapabilirdim ki?

Ve dostlarım, tekinsiz yer demişken, o gün, gökyüzü hafiften bir yaz yağmuru serpiştirirken öğleden sonra civarlarında başıma hayatımın en uğursuz olaylarından biri geldi.

"Sarımsak" motelin yan yana on altıya yakın odaları vardı ve her biri birbirinden bağımsız şekilde otoparka açılıyorlardı. On birinci odayı temizlerken, o uğursuz lanet olası adam, odanın aralık kalan kapısından beni dikizliyordu. Bunu fark ettiğimde ağzımdan küçük bir çığlık kopmuştu fakat ortalıkta yardım çağırabileceğim kimsecikler yoktu. Motelin sahibi ayyaş Osman resepsiyon dediği bok çukuru odasında bilmem kaçıncı birasından sonra sızıp kalmıştı ve o gün hiç misafirimiz de yoktu.

Her zaman düşünmüşümdür, insanların kendilerine ait olmayan şeylere neden elleri uzanıyordu ki? Hangi hakla içlerindeki ilkel arzuları cesaretle taçlandırabiliyorlardı?Zorbalıkla, hoyratça bir çabayla, güzel olan her şeye sarı dişlerini göstererek saldırmalarının sebebi neydi? İlkellikten arınamamış bir güruh; erkek bozuntuları...

On bir numaralı odayı  temizlerken bana denk gelen ter kokusu burun düşüren, kafasına kırlar düşmüş, tek gözü toprakta öbür gözü hala meme arayan, titrek bir ayyaştı.

  Hikayem bu noktaya nasıl vardı anlatacağım dostlarım. Örneğin, şehirdışında kırsaldaki bir motelde, ki buraya in cin bile seyrek uğrardı, neden yerleri paspaslamakla meşguldüm merak ettiğinizi biliyorum. Hayatımda hiç annemin dizinin dibinden ayrılamazken başkaldırmaya beni iten ve beni buralara sürükleyen hikayem neydi merak içindesiniz.
Her ne kadar kendimi teselli etmeye çalıştıysam da bu garip yerde başıma herhangi bir belanın gelebileceğini biliyordum. Ve evet, kendi evimden kaçarken yanıma aldığım bir beylik tabancam vardı.

Sevgili annemin kasasından aşırdığım tabancayı alırken kullanmayı elbette istememiştim. Dahası nasıl kullanacağımı bile bilmiyordum. Üstelik, tabancayı pantolonumun arka tarafına sıkıştırırken de aniden patlayıp popomda koca bir delik açmasından korkmuştum. Düşününüz,gazetelerde şöyle bir haber görüyorsunuz: "Genç kız(21), kendi tabancasının poposuna saçtığı kurşun sebebiyle hayatını kaybetti."

O, kötü adamın üzerime doğru, "Benimle eğlenirsen sana çok para veririm," gibisinden söylediği mide bulandırıcı ve de utanmazca sözlerin ardından ne yapacağımı şaşırmış olduğum bir gerçekti.
Kısaca, "Hayır." diyerek onu başımdan def edebileceğimi ummuştum. Ama işte, gorilden bile daha ileri evrimleşememiş bazı erkekler nasıldır bilirsiniz. Kadınları kendilerinin seks oyuncakları gibi gördükleri bir hayal dünyaları vardır. Tiksinç!

KANUNSUZWhere stories live. Discover now