─ 6. BÖLÜM

699 91 71
                                    

Yaşadığım bir sağlık sorunu nedeniyle pazar günü yayımlamam gereken bölümü anca paylaşabildim, özür dilerim. Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen, keyifli okumalarr ❤️

Yeni bölüm için sınır +30 oy ❤️

Ertesi hafta Yeonjun tam anlamıyla delirdi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Ertesi hafta Yeonjun tam anlamıyla delirdi. O ve Karina her yerdeydi. Neresi olduğu fark etmeksizin kucağında Karina vardı, kalabalık bir kampüs içerisinde öpüşmekten ya da daha fazlasından çekinmiyorlardı.

Asıl sorun ise, yalnızca Karina değildi.

Yeonjun neredeyse amigo takımının hepsiyle beraber oldu. Diğer basketbolcularla oturduğu masada amigo takımından Jungeun'ı kendisine doğru çektiğinde Julia iğrenircesine ona baktı.

"Ondan nefret ediyorum." diye mırıldandı. "Takımımdaki herkesi ele geçiren bir güce sahip."

"Eski Yeonjun geri döndü." diyerek lafa katıldı Soobin, tepsisini masaya bırakırken.

Lia ve Yuna'nın arasına oturup sırtını sandalyeye yasladı ve kollarını göğsünde birleştirdi. "Bu manzara yeni değil."

Lia iç çekti. "En azından bu iğrençliği unutmuştuk."

"Aynen," dedi Yuna. "Karina'yla çıkmaya başladığından beri normaldi. Tek eşliliği tercih ediyordu."

Lia başını salladı. Oturdukları masanın konumu direkt olarak Yeonjun'u görmelerini sağlıyordu; ancak onu görmemek için kendi masalarından kalkacak değillerdi. Burası yıllardır Yeji'nin masasıydı. Ve elbette masada Lia, Soobin ve Yuna dışında biri daha vardı: Hwang Yeji.

Yeji şaşırtıcı bir biçimde sakindi. Geçen bir hafta boyunca onun davranışlarına bir kez olsun tepki vermemişti.

Spor salonundaki tartışmadan sonraki gün Yeonjun, okulda değildi. Wangsil tam anlamıyla yatılı bir okul sayılmazdı. Yalnızca belli öğrencilerin kaldığı kız ve erkek yurtlarına sahipti, öğrenciler çoğunlukla evlerinden gelirdi ve yurtlarda kalanlar rahatça dışarı çıkabilirdi. Yeonjun bunu oldukça iyi kullanıyordu. Geceleri ansızın kayboluyor, sabah ise dağılmış halde dönüyordu. O sabah da geri döndüğünde motosikletiyle ve beline sarılı Karina'yla dönmüştü. Vücudunun pek çok yerine anlamsız dövmeler yaptırmıştı. Wonyoung'un ölümünden beri açıkça değişmeye zorluyordu kendini.

"Gerçekten eve dönmesi gerek." dedi Lia. "Okulda kaldığı sürece çıldırmaya devam edecek."

Tabağındaki makarnadan bir çatal alan Soobin hafifçe başını salladı. "Yarın dönecek. Wonyoung'un cenazesi için."

Soobin aklına gelen soruyla Yeji'ye seslendi. "Hwang, yarın geleceksin değil mi?"

Yuna kaşlarını kaldırarak araya girdi. "Cenazeye gidilmeyeceğini sanıyordum."

her lips are devil red | yeonjiWhere stories live. Discover now