Abim yürümeye başladı. Biz de peşinden gittik. Eve vardık. Kapıyı kırmak ister gibi çaldı. Kapıyı annem açtı.
"Bu haliniz ne?"
Abimi süzdüm. Böyle eve gelmemeliydi. Neden düşünmemiştim ki ben bunu?
"Yok bir şey, anne. Sen Goncayla içeri geç. Biz abimle bahçede oturacağız."
Abim düzelmeyen kaşlarıyla bana baktı. Gonca'nın karnını işaret ettim. Omuzları düştü. Üzülmüştü. Abimle bahçeye geçtik. Salıncağa yan yana oturduk. Başımı omzuna koydum. Hâlâ çok uykum vardı. Bir süre sessizce durduk. Abimin kasları gevşemeye başlamıştı. Artık konuşabileceğimiz kanaatine vardım.
"İyi misin?"
"Ben iyiyim. Sen iyi misin?"
"İyiyim. Sence kim yapıyor bunları?"
"Bilmiyorum.. "
Konuşması geldi aklıma. Tebessüm ettim.
"İyi ki varsın."
Saçımı öptü.
"Sen de."
Biraz daha sessiz kaldık. Zorlanıyor, kararsız kalıyor gibiydi. En sonunda konuşma kararı almış olacak ki sıkıntılı sesini duydum.
"Üzülüyor musun?"
Bu kadar sıkıntılı sorduysa bu sadece bir üzülüyor musun sorusu değildi. Farklı bir anlamı vardı.
Kast ettiği şeyi açıklaması için "Ne için?" dedim.
"Sevdiğin adam ve bebeklik arkadaşlarının sana böyle davranması.."
Dudaklarımı birbirine bastırdım. Biliyordu demek..
"Ne zaman öğrendin?"
"Lisedeyken bir gece uykunda ağlarken Barlas'ın adını sayıkladığında."
Uyurken ağlamış mıydım? Bir de isim mi sayıklamıştım? Aynı sıkıntıyla ben sordum bu sefer.
"Kızdın mı?"
Güldü.
"Hayır. Gönül bu. Ota da konar..."
Kahkaha attı. Gülerek göz devirdim.
"Bir gün illa birini sevecektin. Bana söylememene bozuldum. Ama sanırsam kimse bilmiyor, Gonca bile."
"Söyleyemedim, söylemek istemedim. Bilmiyorum. Korktum sanırım. Ya da düzen bozmak istemedim."
"Kaybetmek istemedin."
Evet.. Tam da kaybetmek istememiştim.
"Çok mu seviyorsun?"
Abime çevirdim kafamı. Buruk gülümsememi sundum. Kafasını bana çevirdi. Birkaç saniye yüzümü inceledi. Dudaklarını birbirine bastırdı. Sağ elini kafamın soluna koyup kendine çekti. Başımı omzuna yerleştirdi. Saçımı okşuyordu.
"O benim çocukluğum. İlk aşkım. Hatta son.."
Aklıma gelen anılarla gülümsedim.
"Küçükken ortalıktan kaybolurdum ya hani."
Güldü.
"Evet. Annemin yüreğine indirecektin bir gün."
Güldüm.
"Barlas'a gidiyordum. Yani aslında tam Barlas'a gidiyor sayılmazdım ama hayalimde gidiyordum işte. Küçükken gittiğimiz bir tepe vardı, hangardan önce. Hatırlıyorsun değil mi?"

YOU ARE READING
Alev
General Fiction(Wattpadde Alev adındaki ilk kitaptır.) Çok zeki ve çalışkan olan Alev'in elde ettiği başarılar herkes tarafından fark edilmişti. Yıllar önce öğretmenleri onun ne kadar iyi yerlere gelebileceğini öngörmüştü. Burslu olarak yurt dışına okumaya giden...