Şu günü alnımın akıyla bir atlatayım yemin olsun kurban keseceğim.

177 22 0
                                    

Yiğit  kulağındaki telefonla odanın içinde volta atarken "Gözde seni görmek bana da iyi gelecek." diye cevapladı.

"Yiğit Eylül den bir haber varmı?"

Birdenbire konunun değişmesi hoşuna gitmemişti "Telefonda konuşulacak bir konu değil bu güzelim." 

"Neden cevap vermiyorsun? Daha öncede telefonda bu tür sorular sormuştum."

"Ama o zaman uykudan yeni uyanmamıştım."

"İçimden bir ses benden gizlediğin bir şey olduğunu söylüyor."

Yiğit genç kızı daha fazla meraklandırmamak  için "Bir şey öğrendiğimde anlatacağımı biliyorsun." diyerek saatler sonra söyleyeceği için içi rahat bir şekilde konuyu kapatmayı seçti. "Demir yanında mı?" 

"Evet."

"Tamam güzelim şimdi bana Demir'i ver." dediğinde içten içe 'Şu günü alnımın akıyla bir atlatayım yemin olsun kurban keseceğim.' diye kendine söz verdi.

Demir sabahın köründe kalkmıştı. Yağmur'un hamilelik haberi Eylül'ün bulunması Gözdenin dönmesi derken bir kac gündür keyfine diyecek yoktu. Esneyerek  "Naber dostum?" diye telefonu yanıtladı.

"İyidir dostum, kusura bakma senide zor durumda bırakıyorum. Benim için önemli olmasa."

"Sorun değil biraz değişiklik Gözde'ye ve Yağmura da iyi gelecek."

"Ona her şeyi anlatırken sizinde yanımızda olmanız çok önemliydi."

"Tamam." dedi ve sesi endişeli gelen arkadaşını rahatlatmak için "Merak etme herşey yolunda gidecek. Sen restoranın adını mesaj at. Orada görüşürüz." dediğinde Yiğit "Görüşürüz."  yanıtıyla telefonu kapattı.

Odada volta atmayı bırakıp elindeki telefonu yatağın yanındaki sehpaya bırakıp duşa girdi. 

Aylardır huzurlu bir uyku çekmemişti. Bir kaç saatlik uyku bile dinlenmesine yetmişti. Öyleki uykusundan sonra iştahıda normale dönmüş olmalıydı karnı zil çalıyordu. Dün Eylül ile karşılaştıktan sonra hayatı normale dönmüştü. Normale dönmeyen tek şey kalbiydi. Onun iyi olduğunu gördüğündendi belkide kendini çok iyi hissediyordu. Eylülün şu anda ne yaptığını merak etti.

Üzerini değiştirdi koluna askıyı takacaktı vaz geçip yatağın üstüne attı. Zaten tak,  çıkart hiç bir faydası olmuyordu.

Odasından çıkıp merdivenlerden inerken her şey gözüne daha bir güzel göründü. Basamakları yarıladığında duyduğu köpek sesi ile dikkati lort kaydı. Küçük Arda akşam  yemesi için bir şeyler vermiş miydi merak etti.

Yavaş adımlarla bahçeye çıkıp etrafı dolaştı. Çiçeklerin kokusunu içine çekti. Arkaya dolandığında gözlerini etrafda dolandırdı. Kapıdan basını uzattığında aradığını buldu.

Oradaydı mutfaktaki masada bir şeyler doğruyordu. “Günaydın üç tane biberli tost alabilir miyim?" diye seslendi. 

Hamileliğinden dolayı ayakta fazla durmadığını düşündü kendisine şaşkınlıkla bakan güzelliğe “Kahvaltıya biraz geciktim. Canımda çok istedi.” diye takıldı.

Eylül gördüğüyle kalbi bir kuş gibi uçarken oturduğu yerden şaşkın gözlerle bakarak  “Senin." dedi bir kaç saniye gördüklerinden emin olduktan sonra " Şimdi hazırlarım." diye konuştuğunda gittiğini zannettiği adam sayesinde kafası iyice karışmıştı.  

Yiğit gözlerinin altı şişmiş bütün gece uyumadığını tahmin ettiği kadına hayranlıkla bakakaldı. Yüzü düne göre daha solgundu. Ağrısı olacağını düşünüp endişelenirken, zorlanmadan yerinden kalktığını gördüğünde rahat bir nefes aldı. 

SENİN İÇİN (AŞKIN SINAVI) Where stories live. Discover now