Gece'nin Anlatımıyla
"Yarım saate gelirim ben." dedim arabadan inmeden önce ona dönerek. Dün konuşurken beni beklemek istediğini söylemişti. Bugün için kendisine izin vermişti ve beraber bir şeyler yapmayı teklif etmişti. Ben de tabii ki kabul etmiştim.
"Tamam canım." deyip kemerini çözdü ve arka koltuğa uzandı, benim oturduğum koltuğun arka tarafından bir şey aldı. Elindeki şeyi kucağıma bıraktığında bunun bir çiçek buketi olduğunu gördüm. Ben şaşkınlıkla gülümserken Atlas, tebessüm ederek kalbimi pırpır ettiren o sözleri söyledi. "Bana gerçek sevgiyi öğrettiğin için teşekkür ederim."
Mutluluk ve şaşkınlık içinde adını söyledim. "Atlas!" Bana hâlâ yüzünde gülücükle bakarken kollarımı boynuna doladım. "Asıl ben teşekkür ederim." diye fısıldadım. Bu yaptığı bir aşk itirafı mıydı, anlamamıştım ama benim için çok önemli bir anlamı vardı.
"Teşekkür etme güzelim," dedi elini sırtımda gezdirirken. "Sadece sev."
Derin bir nefes alırken başımı geri çektim ve onun gözlerinin içine baktım. Dudaklarım iki yana kıvrılırken o da benim gibi tebessüm ediyordu.
"Hadi geç kalmadan git istersen." deyip yanağımı öptü.
"Tamam, gidiyorum ben." deyip çiçekleri kucağıma aldım ve burnuma yaklaştırıp kokladım. "Bunlar burada kalsın." diyerek arabanın kapısını açtım ve inip okula doğru yürümeye başladım.
Öğretmenler odasına ilerlerken gördüğüm öğretmen arkadaşlarıma selam verip birkaç dakika konuştum. Sonunda öğretmenler odasına geldiğimde çantamı masanın üstüne bıraktım ve içinden dolabımın anahtarını çıkardım. Dolapların olduğu yere gidip on bir numaralı dolabın kilidini açtım, öğrencilerimin karnelerini çıkarıp tekrar kilitledim.
Yaklaşık on dakika boyunca müdür beyin gelmesini bekledik öğretmenlerle beraber. Sonunda geldiğinde kısa bir konuşma yaptı ve gitti. Onun gitmesiyle herkes kendi sınıfına ilerlerken ben de sınıfıma girdim.
"Günaydın çocuklar!" dedim yüzümden eksik olmayan tebessümle.
"Günaydın öğretmenim!" dedi hepsi bir ağızdan.
Bir süre onlarla muhabbet ettikten sonra dışarıda bekleyen anne-babalarını içeriye aldım. Öğrencilerimi tek tek yanıma çağırıp karnelerini verdim, onlarla fotoğraf çekildim. En sonunda hepsine sıkıca sarılıp vedalaştım. Bir çoğu önümüzdeki dönem için de kayıt yaptırmıştı, yine beraber olacaktık yani.
Sınıfın tamamen boşalmasıyla çantamı alıp çıktım ve kapıyı kilitledim. Anahtarı müdür yardımcısına teslim edip iki ay sonra görüşmek üzere vedalaştım. Seminerimiz, okullar açılmadan bir ay önce başlayacaktı.
Hızlı adımlarla okuldan ayrıldım ve Atlas'ın arabasına doğru yürüdüm. Kapıyı açtığımda direksiyonda olan bakışlarını bana çevirdi. Arabada kısık sesli, hoş bir müzik çalıyordu.
"Hoş geldin." dedi gülümseyerek.
"Hoş buldum." deyip ekledim. "Beklerken sıkılmadın değil mi?"
"Hayır tabii ki de."
Cevabına tebessüm edip çantamı dizlerimin üstüne bıraktım ve emniyet kemerimi taktım. O da kendisininkini takıp arabayı çalıştırdı.
"Eee nereye gidiyoruz?" diye sordum bir süre sonra merak içinde.
"Önce bizim büroya uğramamız gerekiyor. Çok kısa bir işim var. Ondan sonra nereye gideceğimize karar veremedim henüz. Senin aklında bir yer var mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖRÜŞME USULÜ EVLİLİK
RomanceKahvemden yudumlar alırken "Evlilik... Düşünüyor musun?" diye sordu yavaşça. Elimdeki fincanı tepsiye bırakıp su bardağını aldım ve "Evet." dedim. "Bir evde tek başına yaşamak çok zor. Ben uzun zamandır yalnızım ve artık kendi ailemi kurmak istiyor...