Kahvemden yudumlar alırken "Evlilik... Düşünüyor musun?" diye sordu yavaşça.
Elimdeki fincanı tepsiye bırakıp su bardağını aldım ve "Evet." dedim. "Bir evde tek başına yaşamak çok zor. Ben uzun zamandır yalnızım ve artık kendi ailemi kurmak istiyor...
El birliğiyle sofrayı toparladıktan sonra biraz salonda oturdular. Ardından genç adam kalkıp mutfağa gitti ve buzdolabına koymuş olduğu cheesecake'i çıkardı. İlk başta hazır bir pasta almak istemişti ama sonrasında kendi yaptığı bir pastanın daha güzel olabileceğini düşünmüştü.
Cheesecake'in üstüne birkaç tane mum dikip salondan içeriye girdi. Onu gören genç kadın hem şaşırıp hem de gülerken ayağa kalktı. "İnanamıyorum sana."
Atlas, sevdiği kadının gözlerinin içine bakarak konuştu. "İyi ki varsın sevgilim. Seni çok seviyorum."
"Ben de seni çok seviyorum." dedi genç kadın, duygulu bir şekilde. Çok mutlu olmuş ve sevinmişti.
Atlas, nişanlısının gözlerinin dolu dolu olduğunu fark edince elindeki cheesecake'i sehpanın üzerine bıraktı ve Gece'yi kolları arasına aldı. Bir eliyle saçlarını okşarken diğer eliyle de belini sıkıca tuttu. "Canım benim, güzel sevgilim..."
"Çok mutlu ettin beni." dedi genç kadın gözlerinden akan bir iki damla yaşı çabucak silerken. "Hiç beklemiyordum."
"Sürpriz olmasını istedim." diye konuştu Atlas, elini onun yanağına yaslarken. "O yüzden küçük birkaç yalan söylemek zorunda kaldım."
"Önemli değil." Hafifçe burnunu çekti ve gülümsemeye devam etti. "Çok güzel bir sürpriz oldu. Hayatımda geçirdiğim en güzel doğum günü."
"Bunu söylemek için biraz erken." dedi genç adam gülerek. "Pastanın tadı nasıl bilmiyorum. Umarım güzel olmuştur."
Sehpanın üzerinde duran tabağa bakarken "Cheesecake mi o?" diye sordu Gece.
"Evet. Dün akşam yaptım. Tüm gece buzdolabında kaldı, buraya gelince de dolaba koymuştum. Yeni çıkardım."
"Anladım." deyip ekledi. "Hadi yiyelim."
"Sen otur. Ben dilimleyip getiriyorum."
"Tamam aşkım."
Genç kadın, koltuğa oturup beklemeye başladı. O sırada cheesecake'i mutfağa götüren Atlas da orta boy iki dilim kesip tabaklara yerleştirdi ve salona götürdü.
"Görüntüsü güzel gibi duruyor. Tadı da iyidir herhalde."
"İyidir iyidir. Ben eminim, sen yapmışsındır." deyip çatalını küçük bir parça aldı ve ağzına götürdü Gece. Oldukça lezzetli bir tat alırken "Üstündeki frambuaz mı?" diye sordu.
Kafasını sallayarak onayladı genç adam. "Nasıl? Beğendin mi?"
"Evet, çok beğendim." dedi tebessüm ederek Gece. "Her zaman isterim artık yapmanı."
"İste." diye mırıldandı Atlas, gözlerini ondan ayıramayarak. "Ne zaman istersen yaparım ben."
"Hımm, öyle mi?"
"Hımm, öyle."
Sohbet ederek ve gülüşerek keklerini yediler. Gece, bulaşıkları makineye dizerken Atlas da arabada bir şey unuttuğunu söyleyerek aşağı indi.
Birkaç dakika sonra yukarı çıkan genç adam, salona geçtiklerinde elindeki paketi Gece'ye uzattı. "Umarım beğenirsin."
"Ne gerek vardı aşkım ya?" diyen genç kadın paketi eline aldı ve özenli bir şekilde açtı. İçinden siyah renkte kadife bir kutu çıktı. Kutunun kapağını da kaldırdığında oldukça anlamlı bir hediyeyle karşılaştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
