Bölüm 5

1.5K 95 35
                                    

(Selamınaleyküm bacılarım, gacılarım iyi okumalarr oy vermeyi unutmayın. Bölüm yazdıkça atacağız guzucuklarummm)



-Tamamdır yarı final gitti. Şimdi finalde sıra.

-Evet. 

-Yarın için hazır mısınız?

-Sayılır.

-Ben her zaman hazırım aşkoooo.

-Ya Mina bizle kafa buluyor resmen.

-E aşkım böyle sıkıcı mı geçecek hayatımız?

-Yarınki rakibimiz kim bilen var mı?

Arkadan bir ses geldi.

-İtalyanlar.

Hepimiz birden arkamızı döndük. Bunlar onlardı. Noah, Finn, Louis ve Millie. Şok geçirmiştik. Ama onlar da insan. Normal insan gibi karşıladım karşımda ünlü varmış gibi değil.

-Teşekkür ederiz. 

-Araba kapıda hadi. 

-Tamamm. 

-Yeniden teşekkürler iyi akşamlar. 

Hızlı adımlarla çıktık. 

-Neden birden gitti bunlar Lou?

-Ne biliyim Finn?

-Özellikle neden sordular ki? 

-İnsan bir sonraki rakibi kim bilmek istemez mi Millie?

-Haklısın. 

Otele döndük. Bizimkiler canlı açmış. Haberim yoktu. Birden içeri daldım. 

-NAPIYONUZZ?

-Canlıdayız.

-Hassiktir. Lan insan bir haber verir!

-Duymadın ki. 

-Aman boşver. 

...

-Bu arada hepinize cidden çok teşekkür ederiz. Tüm sevginiz ve desteğiniz için. Siz olmasanız buralara kadar gelemezdik. Hepinizi seviyoruz.

Abim aradı. 

-Alo Mina?

-Buyrun?

-Kardeşim...

-Abi...

-Hadi in aşağı. 

-Tamam.

Üstüme 

Bunu giyip çıktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bunu giyip çıktım. Aşağıda beni bekliyormuş. Hemen koşup sarıldım. Biraz yürüdük. Konuştuk. 

Buraya geldik

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Buraya geldik. Bankların birine oturduk. Noahlar da bir köşede oturmuştu. Bizi görmüşlerdi sanırım arada bir bakıyorlardı. Sevgili sanıyorlardı bizi herhalde. Biraz daha konuştuk sonra abim...

-Mina bak annemleri cidden sevmiyorsun ve affetmiyorsun ama bir şans-

Gülen yüzüm birden soldu.

-Ne yani şimdi bana yaptıkları o kadar şeyden sonra onları mı savunuyorsun cidden? Şaka mısın sen?

-Dinle-

-Ya neyi dinle ya neyi dinle? Sen şu an bana onları savunuyorsun? Bana yaptıklarını sen gördün. Sen korudun. Buraya kadar mıydı?

-...

-Cidden şakasın...

Gözüm dolmuştu. Hem sinirden hem mutsuzluktan. Bana onların yaptığı onca şeyden sonra bana onlara şans vermemi söylüyordu. Onu daha fazla üzecek bir şey söylememek için hemen kalktım. Sessizce ağlayarak uzaklaştım. Hızlı adımlarla...

-O Mina mı?(L)

-Ne olmuş?(N)

-Sevgilisiyle sorun yaşadı sanırım.(M)

-Bir baksak mı? Cidden kötü görünüyor. Yarın turnuvası var.(F)

-Finn haklı(L)

...

O anla nereye geldiğimi bilmiyordum. Sadece hızlı yürüyüp sessiz boş sokaklara atmak istiyordum kendimi. En sonunda ağaçla dolu bir yere geldim. Bir ağacın altına çöküp sessizce ağlamaya başladım. Omzumda bir el hissedince irkilip başımı kaldırdım hızlıca. Onlardı.

-Heyy iyi misin noldu?(N)

-Ayrıldınız mı aldattı mı noldu?(F)

-Ney anlamadım?

-Sevgilinin yanından ayrılıp ağlayarak buraya geldin(L)

-O benim sevgilim falan değil.

-Eski sevgilin diyelim?(L)

-Abim o benim.

-Peki noldu?(M)

-Uzun hikaye dinlemek istemezsiniz boşverin. Saat geç olmuş. Gitmem lazım. İyi akşamlar 

diyip hızlıca ilerlerken kolumdan tutup biri çekti.

-Yolunu biliyor musun?(L)

-Pek sayılmaz?

-Biz bırakalım?(L)

-Gerek yok. Kaybolmayı severim. Uzun süreli değil ama. 

Diyip biraz gülümsedim. 

-İyi peki o zaman(L)

-İyi akşamlar hepinize.

İlerlemeye başladım. 

Louisler de dağılmıştı. 

İlerlemeye başladım. Otelin yolunu bulmuştum. Giderken biri kolumdan tutup çıkmaz bir sokağa çekip duvara yasladı. 

-Yarınki turnuvada oynamayacaksın. 

-Nedenmiş o?

-Ben öyle istiyorum. 

-Senin istemenle olmuyor o.

-Belki bununla olur. 

Cebindeki bıçağı çıkardı.

-YARDIM EDİİİİNNNN!

Bıçağı boğazıma dayadı.

-Şşşşş sessiz ol. Kimse duymasın yoksa sonu kötü olur. 


Louis Partridge- Good GameWhere stories live. Discover now