Louis Partridge- Good Game

Bölüm 23

Bir yeni bölüm ile sizlerleyiz yorum ve oy atmayı unutmayın sizleri seviyoruz ve öpüyoruz korona var ama olsun...

iyi okumalar⭐

Eve geldik bizimkiler de geldi. 

-Benim uykum geldi. 

-Gel bana sarıl.(L)

-Vallaha mı?

-Evet.

Hiç hayır demedim. Ona sarılıp uyudum.

Louis bunu gönderi olarak attı. Ben uyuyorum. Saat 12 gibiydi. Mutfaktan ses geliyordu. Yavaşça kalktım Louis'i uyandırmamak için. Yavaşça mutfağa gittim. Giderken köşede duran sopayı elime aldım. 

-Kimsin lan sen?

-Heyy sakin ol. Benim Noah.

-Noah napıyorsun?

-Su içiyorum. 

-Sessiz ol. Korktum da uyandım piç senin yüzünden.

-Tamam be. 

-Hadi iyi geceler. 

Yine Louis'in yanına gittim. Louis uyanmış beni bekliyordu sanırım. 

-Hey neden uyandın?

-Sen yoktun.

-Ah hadi amaa. Noah  mutfakta ses çıkardığı için bakmaya gittim. Geri yatalım. Sabah 9 gibiydi. 

-Ayyy okul vardı. 

Odama doğru koşuyordum. 

-Heyy sakin bugün cumartesi.

-Nee?

-Gel buraya.(L)

-Ah hadi ama yaa. 

(Aralık oldu ay olarak haberiniz olsun)

-Mina. 

-Yes?

-Dışarı bak.

-Kar mı yağıyor?

-Dışarı çıkmak ister misin?

Biraz düşündüm. 

-Tamam hadi gel.

Dışarı çıkıp eğlendik. Daha önce bizimkilerden başka kimseyle bu kadar eğlenmemiştim. 

Doğru ya başka kimsem yoktu zaten...

Sonra içeri geçtik. Saçımı tarıyordum. Louis arkamdan gelip bana sarıldı. Boynumdan öptü. 

-Sana bir şey itiraf edeyim mi?

-Et bakalım. 

Tarağı elimden alıp saçımı taramaya başladı. 

-Şu 18 yıllık hayatımda sen gelene kadar saptım. İlk sevgilim sensin. 

-Gerçekten mi?

-Evet.

-Benim için onur ve gurur verici.

-Ya öff bir git yaa. Salak şey.

-Kurutma makinesi nerde?

-Şurada hemen alıyım. Bekle.

Gidip getirdim. Elimden aldı. Saçımı kurutmaya başladı. 

-Postumu gördün mü?

-Hangi?

-Dün attığım. 

-Bakmadım. Bakayım. 

...

-Yaa Louiisss!

-Ne var çok tatlıydın. 

-Sen gel benim DMlerime bakalım birlikte. O zaman anlarsın. 

-Peki.

Dmlerime birlikte bakıyorduk.

"Keşke ölsen" "hiç yakışmıyorsunuz" "çok çirkinsin" "ben varken seni mi seçmiş" "çok yakışıyorsunuz favori çiftimsiniz hiç ayrılmayın" "inşallah ayrılırsınız" "nasıl tavladın ki büyü falan mı yaptın" "iki zıt kutup birbirini nasıl bulmuş ki" "iğrençsin" "fiziği de kötü" "neden hala yaşıyorsun ki" "inşallah ölürsün louis de bize kalır" 

-Bu kadar nefret edildiğimi bilmiyordum. Ne yaptım ki?

-Bilmem. Bazen çok ileri gidiyorlar. Gel daha da kudurtalım onları. 

-Nasıl.

-İzle ve gör.

Bu fotoğrafımın arkasına "Cupid's Chokehold" şarkısını koydu. 

-Ya Louiiss.

-Noldu bebeğim.

-Neyse ya gel odama çıkalım. 

-Tamam. 

Bilgisayarları açtık. Oynamaya başladık. Louis biraz biraz daha çok alışıyordu. 

-Bak oluyor. 

-Evet oluyor ama nasıl?

-Magic

-Hile falan değil dimi?

-He amk hile allahım ya yok öyle bir şey elin alışıyor sadece.

-He tamam o zaman. 

Biraz daha oynadık. 

-Eee galaya geliyorsun değil mi?

-Evet Lou.

-Güzel 2 hafta var haber vereyim dedim. 

-Ne tamam. Sorun yok.