11!

27.6K 919 1.9K
                                    

Keyifli okumalar...

100K için hepinize teşekkür ederim. 💜

Deli gibi utanıyordum. Ellerim ile zaten kısa olan etek kısmını aşağıya çekerek, açıkta duran bacaklarımı örtmeye çalışıyordum. Başarabildiğim söylenemezdi ama...

"Jimin..."

"Bay Jeon?"

Bakışlarım, şaşkın yüzüne çıktığında bedenimi inceliyordu. Avuç içerisini alnına bastırdığında, derince iç çekmişti. "Siktir..." Fısıltılı bir şekilde ettiği küfürü işittiğimde bakışlarım pantolonundan belli olan kabarıklığını buldu.

Gözlerimin sonuna kadar aralanırken, yanaklarımın şimdiden kızardığına emin olmuştum. "Gel buraya bebeğim..."

Kemikli elleri ile dizlerini pat patladığında, adımlarımı harekete geçirerek yaklaştım. Bacaklarımı iki yana ayırarak, rahat bir pozisyona sahip olup, kucağındaki yerimi almıştım.
"Neden bunları giyindin güzelim?"

Bakışlarımı kaçırdığım esnada, kalçalarımı çevreleyen yapılı eller ile nefesim kesilmişti. Kalçamdaki eller sıkılaşmaya başladığında istemsizce inlemiş, utançla başımı öne eğmiştim. "Eğlenmek istiyorum, efendim..."

Büzdüğüm dudaklarımı sarkıtarak, karşımdaki bedenin galaksiyi andıran gözlerine baktım. Hadi ama! Böyle sessiz kalması beni korkutuyordu. "Farklı bir şeyler denemek ister misin, bebeğim?"
Yavaşça başımı olumlu anlamda salladığımda, kalçalarımı daha fazla kavrayarak bedenimi kucağına almıştı. Adımları hareketlendiğinde, bir elinin işaret parmağı ile usulca iç çamaşırımın üzerinden deliğime baskı uyguluyordu...

İniltimi gizlemek adına, dişlerimi dudaklarıma geçirerek, kollarımı sıkı omuzlara doladım.

İkinci kata vardığımızda, adımları koridorun sonundaki -Jungkook'un girmememi söylediği- odaya ilerlemişti. İçeride neler olabileceğini az-çok tahmin edebiliyordum fakat içimdeki merak taneleri yine de hareketleniyordu.

Cebinden çıkarttığı minik anahtar ile zorlanmadan kapıyı aralamıştı. Bir eli sıkıca belimi kavrarken, ikimizide odanın içerisine sokmuş, ışığı açmaya çalışıyordu. Dokunduğu buton ile geniş odaya loş bir ışık hakim olmuştu.

Kaçamak bakışlarımı odanın içerisinde gezindirdiğimde, dudaklarımdan dökülen şaşkınlık nidasına hakim olamamıştım.

"Otur bakalım..."

Bedenimi masa tarzı bir şeye bıraktığında dengede durmaya çalıştım. Üzerinde oturduğum şey pek masa gibi değildi... Oval bir şekilde geliyordu ve sanırım bacaklarımı iki yandan sarkıtmam gerekiyordu. Üzerimdeki elbisenin etek kısmını düzelterek, bacaklarımı iki yana sarkıttım. "Bebeğim..."

Bakışlarımı yanımdaki bedene çevirdiğimde, hâlâ üzerimi düzeltiyordum. Öne eğilerek, kemikli elleri ile çenemi kavramıştı. Dudaklarımın üzerine örttüğü dudakları ahenkle hareket ederken, ona yetişmeye çalışıyordum. Pürüzlü dili, dudaklarımın arasından kayıp içeri girdiğinde öpüşmemiz ıslak bir hâl almıştı.

Birkaç dakikanın ardından geri çekildiğinde, arkamda duran vitrinlere doğru ilerlemişti. Şişen dudaklarımın üzerinde dilimi gezdirerek, bakışlarımı geniş odanın içerisinde gezdirdim.

Çeşit çeşit dildolar, kırbaçlar, vibratörler ve daha adını bilmediğim bir sürü şeyler vardı...

Umarım, hepsini bugün üzerimde kullanmazdı.

My Sexy Sex Partner! JīkookWhere stories live. Discover now