18!

1.8K 144 92
                                    

Keyifli okumalar...

Yeni bölüm sınırı:

📍150 oy
📍280 yorum
_

"Geçmedi, geçmeyecek de..."

_

Yüzüme çarpan ışıkla gözlerimi rahatsız edici bir şekilde aralamak zorunda kalmıştım. Perdeden çarpan güneş ışığı tüm inadıyla yüzüme vurmaya yemin etmiş gibiydi. "Günaydın." dedi, yanımda yattığını fark etmediğim beden. Bakışlarımı usulca ona doğru çevirdim. "Ağrın var mı?" dediğinde, acıyan ayaklarımı yeni yeni fark etmiştim.

Yattığım yerde usulca doğrulduğumda, üzerimdeki yorganı ittirerek ayaklarımı açığa çıkarmıştım. Çıplak ayaklarım, tabanlarımdan bileklerime doğru sargı beziyle kapatılmıştı.

"Acıyor mu?" dedi, yanımdaki beden. Kemikli parmakları usulca saçlarım arasına karışmıştı. Cevap vermeden geri çekilip, yataktan kalkmayı denedim. Tabanlarımdan yayılan sızı, ayaklarımın üzerine basamayacağımın habercisi gibiydi. "Canın daha çok yanacak Jimin." dedi, arkamda kalan beden. İnatla ayağa kalkmaya çalışıyor, yüzümdeki acı dolu ifadeyi umursamıyordum.

"Jimin, dinle artık beni!" diye bağırdı, Jungkook... Uğraşmayı bırakmış, öylece karşımdaki boş duvara bakıyordum. "Doktor, en azından bugün, gerekmedikçe ayaklarının üzerine basmamanı söyledi." dedi, ardından derin bir nefes aldığını duymuştum. "Cam parçaları fazla derine inmiş, çıkartmak için çok fazla uğraştı. Sakinleştirici serum verip, seni uyutmasına rağmen acıyı çok fazla hissettin," dediğinde, anlamsızca ayaklarıma bakıyordum. Hafif sızı dışında çok büyük bir ağrı hissetmiyordum, tabii ayaklarımı yere bastığım an oluşacak olan acıyı tahmin etmek benim için zor değildi.

"Canın bu kadar çok yanmışken, bir de ayaklarının üzerine basıp daha çok canını yakma." dedi, çatık kaşlarımla birlikte ona doğru döndüm.

İçim acıyordu benim, içim. Ayaklarımın sızısı hiçbir şey! İçimdeki yangın son sürat devam ederken; nasıl ayaklarımın acısını büyütebilirdim?

"Lavaboya gitmem lazım," dedim, içimdeki kopan fırtınayı kulak ardı ederek. Usulca salladı başını 'tamam' dercesine. Yatağın etrafında dönüp önümde durduğunda bir eli belime, bir eli bacaklarımın altına yerleşmişti. Bedenim yataktan tamamen uzaklaştığında, bakışlarımı onun olmadığı her yere çeviriyordum.

"Boynuma tutun, düşeceksin." dediğinde, duymamış gibi davrandım. Düşmezdim, beni sıkıca tutuyordu. Ama düşsem bile, içimdeki acıdan daha fazla canım yanmazdı...

Odanın içerisindeki lavaboya girdiğimizde, bedenimi yavaşça puf gibi duran şeyin üzerine bırakmıştı. "Buradan sonrasını kendim halledebilirim, sağ ol." dedim, oturduğum yerde toparlandığımda. "Duş mu alacaksın?"

Başımı olumlu anlamda salladım. Her şeyden kaçmak için saatlerce suyun altında kalmam gerekiyordu. Ama düşüncelerimin temizlenip gitmesi için kaç saat suyun altında kalmam gerekirdi, bilmiyordum. "Ayaklarını suya sokmaman lazım Jimin." dediğinde, içten içe cam kırıklarına küfür etmiştim. Her şeyden kaçmak için başka bir yöntemim kalmamış mıydı yani?

"Alt kattaki banyoda," dedi, Jungkook. Usulca başımı kaldırarak, kızarmış gözlerine baktım. Neden gözleri kızarmıştı? "Orada küvet var, istersen yardım edebilirim." dediğinde, yerin yarılmasını ve içine girmeyi dilemiştim. İstemsizce başımı 'tamam' dercesine sallamıştım. Bedenimi kirli hissediyordum, düşüncelerimi temizlemek istiyordum. Uzun süre konuşmamak ve suyun içerisinde yaşamayı istiyordum.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Sep 26, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

My Sexy Sex Partner! JīkookWhere stories live. Discover now