8 ԅ just one day

186 36 24
                                    


W i n t e r   N i g h t

❄️

Ji Yeong ve Taehyung'un sevgili olmalarının üzerinden tam tamına üç hafta geçmişti. Bu üç haftalarını ise musmutlu, dolu dolu geçirmişlerdi. Ne Ji Yeong'un ne de Taehyung'un, yüzünden o güzel gülümseleri eksik olmamıştı. Hatta öyle ki aileleri bile haberdardı güzel ilişkilerinden.

Şimdi ise dışarıya çıkacaklardı. Her ne kadar güneş olsa da havalar hala soğuktu fakat onlar yine de favori vakit geçirme eylemi olarak belirlediklerinden piknik yapacaklardı. Açık hava ve kimse olmadığından bunun rahatlığıyla çok güzel eğleniyorlardı.

Ji Yeong ve Taehyung, her zaman bir araya geldikleri parka gidip soğuk çimenlerin üzerine yerleşmişlerdi. İçi yiyecek ve içecek dolu olan sepetleri kenara bırakıp rahat bir nefes aldılar.

"Bugün hava düne göre daha iyi sanki hm?" Taehyung'a karşılık olarak başını salladı Ji Yeong.

"Evet, dün biraz daha serindi hava." Bağdaş kurup Taehyung'a baktı.

"Hemen yiyelim mi? Çok açım ben..." Taehyung Ji Yeong'un ifadesine gülüp sepetin birini önüne çekti ve içindekileri çıkarmaya başladı.

"Gülümesene..." Ji Yeong da huysuzlanarak diğer sepeti boşaltmaya başladı. "Sırf piknikte yemek yiyebilmek için yemek yemedim." Taehyung yine gülmüştü.

Ji Yeong pes ederek hafifçe gülmüş ve tabak ve yemek çubuklarını çıkardıktan sonra bardakları çıkarmıştı. Afiyetle geçen dakikaların ardından Taehyung karnını tutarak arkasına yaslandı.

"Sanırım gelecekte evlendiğimde çok şişko bir adam olacağım..." Ji Yeong gülüp bardakta ki sudan son yudumunu aldı.

"Neden ki?"

"Senin yüzünden... Böyle güzel yemek yapmaya devam edersen sonum iyi değil..." Ji Yeong, Taehyung'un bu dediğiyle ne diyeceğini şaşırmıştı.

Taehyung ve ben, evlenmek...

Ji Yeong kısmen utançla gülüp omzunu kaldırdı.

"Yapacak bir şey yok Bay Kim." Taehyung sırıtarak başıyla onayladı onu.

Gülü seven dikenine katlanır Bayan Jung...

Ji Yeong Taehyung'a doğru kayıp yanına sokuldu ve kolunun altına girip sarıldı ona. Taehyung da beklemeden kolunu ona sarıp saçlarını öpmüş ve yanağını başına yaslamıştı.

Taehyung'un sevgisi ve huzuruna sığınmak,  hayatımda belki; bir başka şeye değişmeyeceğim tek şey...

"Ji Yeong..." Taehyung'a doğru başını kaldırıp baktı Ji Yeong.

"Efendim?" Taehyung Ji Yeong'un tatlılığına gülüp güzellikle parlayan gözlerine baktı.

"Hiç... Bana böyle bakmanı çok seviyorum." Ji Yeong gülüp tekrar başını göğsüne yasladı.

"Bende... İsmimi böyle güzel söylemen çok hoşuma gidiyor..." Ji Yeong iyice Taehyung'a doğru sokulup derince nefes aldı.

"Saklambaç oynayalım mı?" Ji Yeong kafasını olduğu yerden kaldırmadan güldü. "Saklambaç mı?"

"Evet?"

"Sadece iki kişiyiz ama, güzel olmaz ki." Taehyung Ji Yeong'un elini tutup ayağa kaldırdı ve ağaca yaslanıp saymaya başladı.

Ji Yeong gülüp etrafa baktı ama düzgün bir yer yoktu. Taehyung'un yanından uzaklaşıp ilerde ki büyük ağaçların yanına gitti. Çınarın dibindeki çalıların arkasına çöküp dizlerini kendine çekti ve Taehyung'a kulak verdi.

Bitirmek üzereydi.

Taehyung saymayı bitirdiğinde sesini çıkarmadan etrafa göz attı. Şimdilik bir yerde gözükmüyordu. Ji Yeong'a ters yöne doğru ilerlemeye başladı Taehyung. Çünkü o taraflarda saklanacak daha uygun yerler vardı. Ji Yeong tedirginlikle kafasını dışarıya uzattı ve Taehyung'a baktı. Saydığı yere uzaktaydı ama Ji Yeong'ta uzaktaydı bu yüzden Taehyung fark ederse yetişemeyebilirdi.

Taehyung Ji Yeong'a taraf döndüğünde Ji Yeong hemen yerine saklanıp dudaklarını birbirine bastırdı telaşla.

Umarım Taehyung beni görmemiştir...

Taehyung hafifçe gülüp Ji Yeong'a doğru ilerledi sessizce ve çalıların dibine çöküp Ji Yeong'u bekledi.

Ji Yeong ise Taehyung'un onu fark etmediğini sanarak kafasını çalıların arasından çıkartmıştı ki birden bire Taehyung'u görmesiyle korkuyla geriye çekilmişti ufak bir çığlık eşliğinde.

"Ya Taehyung!" Ji Yeong gözlerini yumup derin nefesler alırken Taehyung ise ona kahkahalarla gülüyordu. Fakat Taehyung'un yerinden kalkmadığını fark eden Ji Yeong anında kalkıp koşmaya başladı.

"Sobe!" Olayları sonradan idrak eden Taehyung şokla ona bakarken Ji Yeong gururla gülümsedi ve ağaca yaslandı.

"Ne oldu? Bir şoka uğradın sanki?" dedi Ji Yeong adım adım ona yaklaşan Taehyung'a.

"Haksızlık bu," diye mızmızlandı Taehyung ve Ji Yeong'un yanına varınca o da ağaca yaslandı.

"Sen beni güldürüp benim dikkatimi dağıttın." Ji Yeong omzunu silkti.

"O zaman dikkatin dağılmasaydı. Hem korkutan da sensin? Taehyung bak sen hep beni korkutuyorsun... Bir gün gerçekten kalpten gideceğim." Ji Yeong konuyu oyun dışına çıkardığında Taehyung gülüp başını yana eğdi.

"Ben seni korkutmuyorum, sen korkuyorsun. Ben sadece orda bekledim." Taehyung masumca Ji Yeong'a baktığında, Ji Yeong gülmek istese de içinde tuttu ama bakışlarının yumuşadığınında hissetmişti.

"Birden bire karşıma çıktığında ne tepki verebilirim ki başka ya?" Taehyung Ji Yeong'un yüzüne yaklaşıp gülümsedi.

"Öpebilirsin?" Ji Yeong gülüp Taehyung'un yanağını öptü ve sonra geri çekilip Taehyung'u sırtından ittirdi.

"Hadi saklan." diyen Ji Yeong'a karşılık Taehyung güldü ve onun saymasıyla birlikte saklanacak yer aramaya başladı.

Nereye gidersen git seni bulacağım çünkü benim ruhum sen tarafından ele geçirildi Taehyung, kalbim kalbinde; ruhum ruhuna teslim oldu. Senden uzaklaşmam değil ihtimal, söz konusu bile olmayacak kadar imkansız bir olay...

winter night [kth] ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin