bölüm-2

171 34 146
                                    

Merhabaaa güzellerim...

Merhabaaa güzellerim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

---

Sessizlik... bilirmisiniz bu sesi?

Kim bilmezki...

Sessizlik, hayatımızın en güzel sesidir belkide.

Peki en güzel sessizlik nedir bilirmisiniz?

Ölüm sessizliği...

Ölürken kulaklarımıza doluşan o huzur verici ses.

Huzurun sesi,

Hiçliğin sesi,

Ölümün sesi

Bazen öyle bir şey yaşarsınki ölmek istersin. Ama ölmezsin, ölemezsin. Çünkü insanlar ne kadar ölümden korkmadığını söylesede, bunu söyleyen on insandan dokuzu ölümden deli gibi korkarlar.

Sakın ölümden korkmadığınızı söylemeyin. Çünkü eğer ölümden korkmasaydınız yaşadığınız her sorunda "keşke ölseydim"
"Keşke bir kere uyuyup bir daha hiç uyanmasam" gibi cümleler kurmazdınız. Ölümden korkmasaydınız keşke'lerle yaşamazdınız. Ölümden korkmasaydınız keşke demek yerine hayatınıza son verirdiniz.

Evet, sen hayatına son vermiyorsun.

Çünkü sen ölümden korkuyorsun

Ve kork,

Ölümden kork,

Ölmekten kork.

Sadece hayattan korkma.

Ölümden kork çünkü, ölürsen dinlemediğin şarkıları senin yerine biri dinleyecekmi, okumadığın kitapları senin yerine biri okuyacakmı, hayallerini senin yerine biri gerçekleştirecekmi? Hayır.

Ölümden kork, Ölmekten kork, yaşama tutun. Çünkü senin okuyacağın çok kitap var, dinleyeceğin çok fazla şarkı var, gerçekleştireceğin hayallerin var.

Ve, bunları yapmadan sakın ölme olur mu?

<°°°>
 
"Samuel yemeğini ye..."
Samuel, yaklaşık 10 dakikadır kahvaltıda yemeğini yemek yerine telefonuyla ilgileniyor ve Yoongi samuel'in bu tavrından oldukça rahatsız oluyordu.

"Hyung... dur... bir dakika..."
Samuel gözünü telefonundan ayırmadan elini tabağına doğru Uzatıp bir domates aldı ve ağzına attığı sırada telefonuna doğru bir kahkaha savurdu.

"Samu ağzını kapat..." yoongi tok sesiyle bir uyarıda daha bulunduğunda samuel, Yoongi'nin ona hitap etme şeklinden rahatsız olmuş vaziyette yüzünü buruşturmuş ve başını telefonundan kaldırıp, normal bir şekilde kahvaltısını yapan hyunguna bakarak konuşmaya başlamıştı.
"Hyung ya... bana neden samu diyorsun? İlkokul çocuğu değilim ben!"

"Kahvaltını doğru düzgün yemezsen sana bu şekilde hitap etmeye devam edeceğim... Samu."

Samuel, tekrar yüzünü buruşturup telefonun ekranını kapatıp masanın üzerine bırakırken, Yoongi dudağının kenarına yerleştirdiği zafer gülümsemesiyle elindeki çatalı, tabağındaki bir dilim peynire batırıp ağzına attı.
Ağzının içindeki peyniri çiğnerken, dirseklerini masaya dayamış ve elindeki çatalı havada tutarken aklına gelen şeyle ağzıyla yaptığı çiğneme hareketleri yavaşlamıştı.

HOSTAGE | Yoonseok Where stories live. Discover now