19.BÖLÜM: "EVLİLİK"

728 127 78
                                    

Yeni bölüme hoş geldiniz sevgili okuyucularım! (Daha doğrusu hayalet okuyucularım. Hiç gerçek okuyucum kalmadı ki zaten.) Neyse, fazla uzatmadan bölüme geçmek istiyorum.

Keyifli okumalar...

___

Hayat, bir sürü zorluklar ve korkular çıkarır insanın karşısına

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayat, bir sürü zorluklar ve korkular çıkarır insanın karşısına. Önemli olan, tüm bu zorluklar ve korkular karşısında sabırlı olmak ve pes etmemektir. Çünkü vazgeçtiğinde amacına ulaşman ve mutluluğu yakalaman hiç de kolay olmayacaktır.

Hayal, gözlerini açıp uzanıyor olduğu koltuktan kalktı. Düşüncelerinden sıyrılıp üzerindeki battaniyeyi katladı ve dolaba yerleştirdi. Lavaboya doğru yürüdü. Orada işini hallettikten sonra kocaman evde gezmeye başladı. Onur'un henüz uyanmadığını düşündü. Telefonun çaldığını işitti. Sesin salondan geldiğini anlayınca oraya yöneldi. Ev telefonu çalıyordu fakat yine de açmaması gerekirdi, sonuçta Onur'un eviydi burası. Onun açması doğru olurdu. Ama bir yandan da merak ediyordu kimin aradığını. Merakına yenik düşerek telefonu eline aldı ve açıp kulağına doğru götürdü. Onun sesini duymasıyla gözleri fal taşı gibi açıldı.

"Beni özlemişsindir diye düşünerek aradım sevgilim, iyi yapmış mıyım?"

İçinden bir küfür savurdu, tam telefonu kapatacakken Berk'in cümlesini duymasıyla telefonu tekrar kulağına yaklaştırdı.

"Bence telefonu kapatmasan iyi edersin Hayal'ciğim. Çünkü sevdiğin adam elimde."

Onur'dan bahsediyor olamazdı değil mi?

"Ne demeye çalışıyorsun, pis yalancı! Beni oyuna getirebileceğini mi zannediyorsun? Yanılıyorsun."

Tekrar telefonu kapatmaya yeltenecekti ki, Berk'in "Sesini duymak ister misin?" demesiyle gözleri tekrar büyüdü.

Telefonu salonda bırakıp hızla Onur'un odasına doğru koştu. Kapı açıktı ve içeride kimse yoktu... Sanırım Berk, doğru söylüyordu.

Tekrardan salona döndü ve telefonu eline alıp kulağına yaklaştırdı, içindeki öfkeyi boşaltmak istercesine konuştu.

"Bana bak Berk, sakın ona bir şey yapayım deme! Sakın! Seni paramparça yaparım, anladın mı beni?"

Karşı taraftan gelen kahkaha sesi, umutlarının neredeyse yarısından fazlasını yok etmişti bile...

"Bence seninle bir anlaşma yapabiliriz, ne dersin?"

Ne anlaşmasından bahsediyordu bu adam?

"Ne demeye çalışıyorsun? Şifreli konuşma!"

"Şunu demeye çalışıyorum, güzelim. Seni gelip o evden alacağım ve sen, benimle evleneceksin. Bunun karşılığında da Onur'u serbest bırakacağım. Ama eğer evlenmek istemezsen, Onur köpek balıklarına yem olacak. Polise falan haber vermek yok, bunu zaten biliyorsundur. Anlaşıldı mı?"

Hayal | +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin