11.Bölüm

16.4K 258 233
                                    

Üşüye üşüye uyandım üstüme örtücek bir şeyler aradım ama yoktu. Kapıya vursam bile duyan gelmezdi. Kollarımı  kendime  sarıp oturdum yere. Götüm bile dondu. Hayatımı gözden geciriyim. Bu adamın amacı ne acaba. Benimle ne gibi bi derdi olabilir? Aşık olduğunu söylemesi ve bunları yapması ne kadar saçma. Bi insan aşıkken böyle davranır mıydı. Ben yapmazdım mesela. Sevdiğim insan acı çeksin korksun istemezdim.  Acaba ona bedava psikolojik destek vereceğimi söylesem beni bırakır mı? Hayır öyle bi destek istese  ayağına profesör getiricek kadar zengin benim gibi daha öğrenci olan birinden niye sey yapsın.  Of ben malım burda durdukça deliricem. Kapının açılmasıyla oraya döndüm. 

"Ooo Mert Beyler burda birinin olduğunu hatırlamışlar.!"

"Sesinin tınısına dikkat et.!"

Kendini Bora Karabey mi sandı acaba?

"Bak Mert ne tür bi pisliğin içindeyim hiç bir fikrim yok. Ama beni bırak.  Okulum var benim, ailem arkadaşlarım var. "

"Cık. İkna olmadım."

"Sikerim iknâ olmanı. Bırak beni diyorum.  Babam bunu yanına bırakır mı sanıyorsun sen?"

"Yapma ama Damla kaşar karısı için seni bir köşeye atan adam mı senin peşine düşücek? Buna cidden inandın mı?"

Alay eder gibi olan suratına bir şamarı geçiresim geldi. Niye geçirmiyorum ki ne kaybederim. Odada yankılanan tokat sesinden ben bile korkmuştum. En korkutucu olan neydi biliyo musunuz. Gözlerinin beni geberticekmiş gibi bakması.. Allah'ım erkenden gelicem yanına cennetten köşe istiyorum.. kolumdan tutup duvara savurdu ve bir eliyle ellerimi duvara sabitlerken bir eliyle boğazıma yapıştı. Ölüyorum yetişin.

"Seni sike sike gebertirim kaltak!"

Kaltak mı?? Ne diyor bu çomar???
Ağzım yüzüm sabit kalmıştı tüm nefretimle bakmaya çalışsamda 5 saniye falan meydan okuyabildim. Gözlerimi yere indirip ağlarken beni savurarak yere attı.

"Bunun da bedelini ödiceksin ama şimdi değil."

Şimdi de Emrullah Sürmeli sandı. Ben neden hep birilerine özendiriyorum. Hadi  tamam normalde olur ama dayak yiyorum şurda of sus Damla tamam.
Saçıma yapışan ellerine karşı koymaya çalışıp çığlık atmam hiç bir işe yaramıyor...

"Özür dilerim bırak. Lütfen ah."

"Böyle yola geliceksin. Kiminle nasıl konuşman gerektiğini öğreniceksin. O sesinin tınısına dikkat ediceksin. Anladın mı lan beni!?"

Başımı yavaşça  sallamam tatmin etmemiş olucak kı yine bağırdı.

"ANLADIN Mİ DİYORUM? CEVAP VERICEKSIN BANA!"

"Anladım anladım. "

Kafamdan iterek yere bıraktı. Ardından karnıma tekme attı. Usulca odadan çıkıp kapıyı kapattı. Bu sefer kilitlenmedi . Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım ki yine birisi geldi. Kolumdan tutup sürükleye sürükleye merdivenlere doğru getirdi. Sanırım burasi bodrum kattı. Kasvetliydi oldukça.  4 kat merdiven çıktıktan sonra konforlu bi odaya getirildim. Burasi bana uyar lacivert tonlarında. Mis gibi oda banyosuda var.  Dolabın içine bakıp kendime göre kıyafetler aradım ne tesadüf hepsi bana göreydi.  Siyah eşofman takımını alıp iç çamaşırı aramaya başladım. İc çekmecelerde vardı bunlar benim sey ölçülerimi nerden biliyor? Vay pis sapıklar. Allah belâlarını versin. Nefret ediyorum hepsinden.  Alıcaklarımı al- bi dakika bu cam da ne böyle.  Yanına yaklaşık tıklattım. Arkasını göremiyorum. Elimle gözümün etrafına siper edip baktım. Ama yok görünmüyo bir şey. Fazla takmayıp kıyafetleri aldım. Banyoya gidip küveti ayarladım kullandığım  narlı jellerden vardı. Bu hoşuma gitti evimde gibi hissetirmek istiyordu sanırım ama avcunu yalar.
Küvetin içine girip yattım. Çok rahatlatıcı anlatamam..
30 saat falan duş almışımdır.
Giyinip çıktıktan sonra yatağıma oturdum.  Yatağıma mı ne zamandır  senin oldu bu yatak Damla mal mısın?
Evet malım teşekkürler.  Boş boş tavanı izlerken her şeyin ne kadarda gelişmiş olduğunu farkettim. Camdan ormana bakan enfes bi manzara. Zenginliğin gözü kör olsun.  Yeterince etrafı inceleyip uyumaya karar verdim burda ki 2. Günüm ve yapıcak bir şey yok. 

BAŞ BELASIOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz