BAŞ BELASI

20.Bölüm

Selaaamm Mertle devam ediyoruz agalar..

Nasıl annem ölmemiş? Beynim allak bullak olmuştu ve soğuktu.

"Anlamıyorum seni Mert."

"Annen ölmemiş seni benim gazabımdan korumak için terk etti kendini ölü gibi gösterdi. "

"Ne gazabı? Hiç bir şey anlamıyorum."

Mert koyu gözleriyle bana dönerek konuştu

"Annen annemim katili Damla , o lanet kadın annemin katili."

Benim annem böyle bi insan olamaz yalan söylüyor.

"Bu yeni oyunun mu,annemi ve anneni katıcak kadar düştün mü cidden? İnanamıyorum sana ya inanamiyorum."

Söylediklerime sinirlenmiş olduğu sıktığı yumruklarından belliydi ama banane. Bi anda kollarımı sıkmaya başladı

"Kapat o çeneni bir şeyi anlamıyorsun zaten. Bi de gelmiş anlat diye kafamı sikiyor. Bi daha sorarsan o ağzını sikerim senin."

"Ne diyosun be terbiyesiz?"

Kendi kendine konuşup "Allahım sen sabır ver."
gibi şeyler söylüyordu.

"Mert cidden bana gerçekleri anlatmani istiyorum aklımı karıştırmadan anlat işte."

"O annem dediğin kadın babamı ayartıp yatağına girdi, yetmedi annem öğrensin diye gözüne soktu, yetmedi annemi acımasızca bıçakladı kardeşime hamileyken. Midesiz baban sahip çıkmaya çalıştı aldatıldığını nasıl sindirdiyse."

Tokat atmamla başi yana döndü.  Annem hakkında kimse böyle konuşamaz benim annem yapmaz.  Mert bana baktığında gözü seğriyordu.
Parmağımı ona uzatarak
"Annem hakkında düzgün konuş." Dedim.

Parmağımı tutup sıktı acısıyla bağırdım. Ama bırakmadı. Gözlerine yaşlı gözlerimle bakıyordum. Ama bundan gram etkilenmedi.

"Bırak acıyor. "

"Anneminde canı acımıştı. "

"Mert benim annem yapmaz böyle bir şey."

"Benim gözlerim gördü olanları."

Bu sırada parmağımı beni ittirerek bırakıp arabaya geçmişti.  Anın şokuyla kalıp öylece yere baktım. Ne yani annem katil miydi?  Çektiğim acılar annemin yüzünden miydi? Dizlerimin bağı çözülmüş gibi yere düştüm. Sonra yavaşca bilincim kapandı.

Mertten;

Direksiyona bakarken birden Damla yere yığıldı.  Hemen arabadan inip yanına gittim, hafif ateşi vardı sanırım duydukları hiç iyi gelmemiş.  Kucağıma alıp arabanin arkasına yatırdım,  yavaşça eve doğru sürmeye başladım.

*45 dakika sonra*

Sonunda eve gelmiştim, Damlayı kucağıma alıp odama götürdüm. Yatağa yatırıp hizmetliye seslendim. Üstünü değiştirmesinde yardımcı olucaktı bende o sırada salona ikip viskimi yudumlamaya başladım. Hizmetçi aşağı indiğinde, ateşinin olmadığını be gerekli olan her şeyi yaptığını söyledi.  Biraz oturup içtikten sonra yukari odama çıktım.  Damla uyuyordu sanki yatağımda bir tanrıça var.. yanına yaklaşıp saçlarını sevdim, anlına bir öpücük bırakıp üstünü örttüm ve yanına  yerleşip gözlerimi kapattım kokusu mayıştırmıştı..