Okul

5K 297 139
                                    

Doğu'dan

"B-baba gitmek istemiyorum" dediğimde yüzümü avuçlarının arasına alıp dudaklarıma uzun bir öpücük kondurdu. "Bebeğim korkma. Şimdi git ve en başta dediğim gibi kimseyle konuşma. Benim ile ilgili bir şeyler sorarlarsa cevap verme." Dediğinde kafamla onaylayıp kemerimi çözdüm ve arabadan indim.

Bana gülümseyen adam nazikçe bileğimi kavrayıp okulun içine doğru yürütmeye başladı. Arkamı döndüğümde babamın gözleri birleşmiş ellerimizde takılı kalmıştı. Zoraki bir şekilde gülümseyip arabayı sürdü ve gözden uzaklaştı.

"Baban seni dudağından mı öptü ben mi yanlış gördüm?" "E-evet öptü n-normal değil mi?" Dediğimde duraksadı ve şaşkınca yüzüme baktı. "Normal değil, hiçbir baba çocuğunu dudağından öpmez, bu evli çiftlerin veya sevgililerin yaptığı bir şey." Bu sefer şaşırma sırası bendeydi. Yoksa biz babam ile evli miydik!?(Doğu bu kadar saf olmana dayanamıyorum...Aç kapıyı kafanı sikmeye geliyorum)

"Biz baban geldiğinde bunu detaylı bir şekilde konuşuruz şimdi sınıfına gidelim" dedi ve yürümeye devam etti.

....

"Çıkabilirsiniz gençler" dedi ve arkasını döndü sarışın kadın. Çok sevmiştim ben okulu! Bir sürü arkadaşım olmuştu. Kapıda gördüğüm bedenle gülümseyerek ona doğru yaklaştım.

"B-baba" dedim ve parmak uçlarıma çıkarak kollarımı boynuna doladım"Bebeğim" dedi dövmeli elini belime koyup boynuma bir öpücük kondurdu, kollarımı ayırdığımda gözlerimin içine baktı. "Müdürün odasına gitmemiz lazım" dediğinde başımla onaylayıp onunla beraber yürümeye başladık.

Kapıdan içeri girdiğimizde sabahki adam ayağı kalktı ve gülümseyerek elini babama uzattı, babam elini sıkmadan koltuğa oturdu ve beni yanına çekti. "Aysar bey bu sabah arabada oğlunuzu öptüğünüzü gördüm" dedi oğlunuzu kelimesine bastırarak."Oğlumu öpemez miyim?" Dedi aynı şekilde oğlumu kelimesine bastırarak.

"Dudağından öpmemelisiniz" "Neden?" Dediğinde yaşlı adam elindeki peçeteyle alnındaki teri sildi ve stresle gülümsemeye devam etti.
"O sizin oğlunuz ve yaşı büyük olmasına rağmen bunun normal birşey olduğunu düşünüyor." "Kendi kararlarını verebileceğini düşünüyorum rahatsız olsa hayır der."  "Doğu, bize bir kaç dakika izin verir misin?" Dediğinde kafamla onaylayıp ayağı kalktım ve odadan çıktım.

Reşit olmak ne demekti? Ve bu gece reşit olacak derken neyi kast etmişti. Önemli bir şey miydi?
Sıkıntıyla oflayıp koridordaki öğrencilere bakmaya başladım.
Kızlar bana bakıp aralarında birşeyler fısıldaşıyor ardından gülüyorlardı.

Bir kaç kız yanıma yaklaştı ve baştan aşağı beni süzdüler. "Aysar'da ağzının tadını biliyormuş" dedi ve gülümsedi ortadaki kız. "Saçmalama! Aysarcığım ibne değil!" Dedi kısa saçlı kız. İbne mi? "İ-ibne ne demek?" Dediğimde kızıl olan kahkaha atmaya başladı.

"Seni kafeste falan mı yetiştirdiler ne bu cahillik!" Dedi ve gülümsemeye devam etti. "Boşuna Aysarın tavşanı demiyorlar şu güzelliğe bak" bana Aysarın tavşanı mı diyorlardı?

İçeriden gelen kırılma sesleriyle istemsizce titremeye başlamıştım. "Aysarcığım sinirli bugün, görüşürüz tavşancık" dedi ve göz kırparak yanımdan ayrıldı siyah saçlı kız, diğerleride onun arkasından giderken
Ben hâlâ söyledikleri şeylere anlam vermeye çalışıyordum.

Aysarın tavşanı ne demekti? İnsanlar neden bana böyle sesleniyordu ve babam neden herkese bu kadar sert davranıyordu?

Bunny•bxb•Where stories live. Discover now