Muz

5.2K 277 260
                                    

Geçmiş

"Abi! Neden o at'ın kafasına silah dayamışlar?" Dedi küçük beden, büyük olan kardeşini kucağına aldı ve atın yanına gidip yavaşça siyah hayvan'nın kafasını okşadı. Ve küçük kardeşine gülümseyerek döndü, "Çünkü atların kemikleri insanlarınkisi gibi asla kaynmaz ve çok acı çekerler, acısına son vermenin de tek yolu ölümdür.

Acı çekmemesi için onu öldürüyorlar" dediğinde kucağındaki çocuk alt dudağını büzüp kafasını abisinin omzuna yasladı. "Belki iyileşir ne olur öldürmeseniz" diyip burnunu çektiğinde abisi çocuğun saçlarını okşayıp arkasını döndü ve yürümeye başladı.

Küçük çocuk iç çekişlerle ağlarken abisi sırtını ve saçını okşayarak onu rahatlatmaya çalışıyordu.

....

Aysar'dan

Elimi sargı beziyle sarıp sinirle ayağı kalktım. Saçma bir şey yüzünden bebeğime vurmuştum gerçekten aptaldım! "Elimi sikeyim elimi" diye söylenip eve doğru yürümeye devam ettim. Dün geceden beri sinirimi diğer evimdeki adamlardan çıkartmıştım.

Sonra ne yaptığım aklıma gelince ona tokat attığım elime yapmadığımı bırakmamıştım, sonuç olarak da incinmişti.
Eve girdiğimde Doğu bana doğru koşarak geldi ve küçük kollarını belime dolayıp kafasını göğüsüme yasladı.

"N-neden gittin!" Dedi sahte bir sinirle. Gülümseyip yaralı elimi ince beline doladım ve burnumu sarı(siz isterseniz başka renk'de hayal edebilirsiniz.) saçlarının arasına daldırıp derin bir nefes aldım.
Güzel kokusu ciğerlerime doluşunca yüzümdeki gülümseme büyümüştü.

"Çok özledim seni küçüğüm" dediğimde yüzünü kaldırdı ve kızarmış mavileriyle bana baktı. "B-bende çok ö-özledim babacığım" Dediğinde dudaklarına uzun bir öpücük kondurdum.

Benden ayrıldı ve bir elimi tutarak beni mutfağa doğru çekiştirdi. "Bugün s-sana yemek yaptım!" Dedi ve kıkırdadı. "Efendim çok ısrar etti ben izin vermek zorunda ka-" "Çıkabilirsin Nergis" dediğimde esmer kadın başını öne eğip mutfaktan çıktı.

"Ne yaptın bakalım?" "En ç-çok kızarmış t-tavuk sevdiğini d-duydum,Bu yüzden s-sana ondan y-yaptım!" Dediğinde kaşlarım havalanmıştı. Aslında kızarmış tavuktan nefret ederdim.

"Evet çok severim" dediğimde gülümseyip parmak uçlarına çıktı ve tabakları alıp tezgaha koydu. "S-sen beni i-içeride bekle" dediğinde kafamı sallayıp içeri ilerledim ve girişin önünde bekleyen ikiliyi yanıma çağırdım. "Sedat" "Bugün doğu tam 13:30'da okuldan çıktı, çıkışta Mert Alaca ile bir şeyler konuştular. Mert Doğu bey'in yüzünü ellerinin arasına alıp ardından alnına bir öpücük kondurdu ve Doğu bey'in yanından ayrıldı. Doğu bey alnını silerek yanıma gelip sizin ne zaman geleceğinizi sordu. Bu kadar efendim" dedi ve başını öne eğdi.

"Mert Alaca...Bu cumartesi depoda istiyorum o çocuğu şimdi çık, Nergis sen devam et" dediğimde esmer kadın boğazını temizledi. "13:45'de Doğu bey eve geldi ve 14:40'a kadar ders çalıştı, siz gelmeden 1 saat önce ise yanıma gelip en sevmediğiniz yemeği sordu. Söylediğim gibi engel olmaya çalıştım ama çok ısrar ettiği için izin vermek zorunda kaldım" Dediğinde başımla onaylayıp çenemin ucuyla kapıyı gösterdim.

Tatlı bir intikam mı almaya çalışıyordu o?
Yüzümdeki aptal gülümseme ile masaya doğru gidip sandalyeye oturdum ve önüme koyulan yemekle
Önümdeki bedeni kucağıma çektim.
"Mert benden yakışıklı mı bari?" Dediğimde kaşlarını çattı.

"H-hayır! Sen daha yakışıklısın. Hem Oğuz o-ona bamya d-diyor, b-bamyalardan nefret ederim" dediğinde omuzlarımı sarsarak gülmeye başladım. "Muz sever misin bari?" Dedim gülmemi durdurmaya çalışarak. Saf bebeğim benim.

"Muzu k-kim sevmez! B-ben çok severim a-ama sen y-yememe izin v-vermiyorsun" "Çünkü çok fazla yemek istiyorsun günde bir defa en iyisi, ayrıca ileride tüm gece muz yiyebilirsin"

"N-neden gece?" Dediğinde dudaklarına uzun bir öpücük kondurdum.

"Gece daha tatlı oluyormuş öyle duydum"

Bunny•bxb•Onde histórias criam vida. Descubra agora