Ressam

Kimim

"Ne öldürülmeden önce mi? Neyin kafasını yaşıyorsunuz? Oğlum ben öldüm mü?" diye bağırdım dehşetle.

Berkin "İzin ver anlatayım." derken Ceylin ve Ekin yanımıza geldi.

"Ne oluyor?" diye sordu Ceylin. 

"Sizler de biliyor muydunuz?" diye sordum.

Ceylin ve Ekin neyden bahsettiğimi anlamış olmalılar ki sustular. Bu beni daha da sinir etmişti. 

"Bu anılar da neyin nesi?" diye sordum. 

"Benim yüzümden öldün." diyen Berkin'e sinirle "Ne demek senin yüzünden öldüm? Lan ben nasıl ölürüm? Daha önce nasıl yaşıyordum? Kimim ben?" diye bağırdım. 

"Bizim evremizde bizim haricimizde iki gezegende daha yaşam var. Dünya zamanında 1900'lü yılların başıydı. Yapılan uzun tartışmalar sonucunda dünya ile iletişime geçilmeye karar verildi. Aslında ilk cinayet işlendikten sonra sizinle bir daha iletişim kurulmayacaktı." dedi Berkin ve derin bir nefes verdi. 

"Bizim gezegenimiz olan Burersev'den Berkin, Kerberbih gezegeninden Miraç, son olarak da Cemheyar gezegeninden Orkun seçildi ve ortak yapılan ışınlanma aracı ile dünyaya yollandılar." dedi Ceylin. 

"Sen de bu konular üzerine gizlice çalışan bir bilim insanıydın. O zamanlar bu tür uçuk fikirleri sunanları umursamıyorlardı. Hele savaş zamanında." dedi Berkin. 

"Dünyaya geldiğinizde ne oldu?" diye sordum.

"Bize deli demeyecek birisini aramaya başladık ve seni bulduk. Bize her yönden yardımcı oldun. İnsanlar hakkında bilgiler verdin." dedi Berkin. 

"Peki bu sefer bize kendi törenizi aktarmaktan çekindiniz?" diye sordum. 

"İlk seferden daha da kötüleşmişti zaman. Aklı fikri fesat düşünceler ile dolu insanlar vardı. Bizde yine fikrimizden vazgeçtik ama bazı sorunlar çıktı." diyen Berkin'in sesi tuhaflaşmıştı.

Ceylin ve Ekin'in suratı da tuhaflaşmıştı. Üçü de üzülmüştü.

"Ne sorunu çıktı?" diye sordum merakla. 

"İçeri geçip oturalım. Anlatmaya öyle devam edeyim." diyen Berkin'e "Tamam." dedim.