Dövüşmeliyim

2.8K 297 104
                                    

Gözlerimi kapatmış, sırt üstü sert zemine düşüp canımın yanmasını beklerken güvendiğim kollara düşmüş olmak huzur verdi. 

Düşmemek için kollarımı boynuna sararken gözlerimi açıp ona baktım.

Berkin bana gülümsedikten sonra kucağından yavaşça yere indirdi ve "Arkamızda dur." dedi.

"Tamam." dedikten sonra diğerlerine de baktım. Hepsi savaş pozisyonundaydı.

Yerde yatan Miraç'ın yanına eğildim ve nefes aldığına emin olduktan sonra Berkin'e "Düşmanınız Miraç değil, baban. Miraç sandığımız kişi babanmış. Miraç'ı eskiden benimleyken esir alıp yerine geçmiş." dedim.

Berkin sinirle Selim'e baktı ve "Bu sefer elimden kurtulamayacaksın." dedi.

Selim'in yanında on kişi daha belirirken derin bir nefes verdim ve Miraç'ın hala sıkı sıkıya tuttuğu madalyonumu elime aldım.

"Abimler... Geldi, öyle değil mi?" diye zorlanarak soran Miraç'a "Evet, geldiler." dedim.

Miraç zorlanarak doğruldu ve "Dövüşmeliyim." dedi.

"Yaralandın. Bırak da Berkinler halletsin." dedi.

Miraç kafasını omzuma koyarken "Derin yaran var mı?" diye sordum.

Miraç "Hepsi yüzeysel." derken Zümra bana bir şişe attı ve "Miraç içsin bunu." dedi. 

Şişenin kapağını çıkardım ve Miraç'a içirdim. Miraç birden kendine gelirken ayağa fırladı.

Miraç "Yardım lazım mı abi?" diye sorarken yaraları hızla geçti.

"Arkadaki senin." diyen Berkin ellerini kütletti.

Diğerlerine de sırayla baktım. Ceylin bir adam yumruk yumruğa dövüşüyordu.

Gerçekten yakın dövüşte birçok teknik bildiği ortadaydı. Rastgele vurmadığı belliydi.

Orkun'a baktığımda çok değişik bir kılıç ile saldırıyordu. Fantastik filmlerdeki o ışın kılıcına benziyordu.

Ekin ve Zümra birlikte kavga ediyorlardı. İkisinin alanı kavga ile ilgili olmadığı için tek başlarına zarar gelebilirdi.

Miraç karşısına bodoslama dalmıştı. Berkin ise babası ile ölümcül bir savaşta gibiydi.
İki tarafa da ne biri yaklaşıyor ne de birbirlerine acıyorlardı. İkisi de öldürmeye hedeflenmişlerdi.

RessamWhere stories live. Discover now