41. "Öpücük"

696 44 12
                                    

"Sana dediklerimi hatırlıyor musun?"

Anımsamaya çalıştım ancak aklıma pek bir şey gelmemişti. "Hangisi?"

Gülümseyerek alnıma kısa bir öpücük bıraktı. "Yağız ile buluşacağın gün söylediklerim."

Göz devirdikten sonra güldüm. "Abartma, Baran."

O da konuşmamıza karşın gülmüş ve yeniden sıkı sıkı sarılmıştı. En sonunda ayrılabildiğinde, saçlarımı karıştırıp valiziyle beraber geri çekilmiş, son olarak sıra Karan'a gelmişti. Normalde ilk vedalaşan Baran olurdu ama bu sefer sırayı bozmuştu işte.

Bana uzun uzun bakıp derin bir soluk bırakarak yavaş hareketlerle sarıldı. "Çok özleyeceğim."

"Birkaç ay sonra geleceğim."

Hâlâ sarılırken homurdanması huylandırmış, gülmeme sebep olmuştu. "Birkaç ay dediğin dokuz aydan fazla."

Kollarımı gövdesinden boynuna çıkartarak sıkı sıkı sarıldım. "Yine de geleceğim."

Diğerleri, uçağa yetişmeleri gerektiğini söylerken onlara kısa bir an başımı salladım. Bu sırada Karan boynuma öpücükler sıralıyordu.

Benden ayrılamadığını fark edince uzaklaşıp yanaklarını birer kez öptüm. "İndiğinizde beni arayın, olur mu?"

Gözlerimin içine bir saniye bakıp kolumdan tutarak yeniden kendine çekti. "Ulan iki dakika vaktimiz var, onda da ayrılıyorsun."

Ona tebessüm edip parmaklarımı saçlarından geçirerek okşadım. "Uçağı kaçıracaksınız."

Kabin görevlisi midir nedir, buraya pis pis bakıyordu. Muhtemelen içeri girmelerini beklemekten sıkılmıştı.

Karan, sıkıntılı bir soluk bırakıp omzumun üstünden çocuklara konuştu. "Siz geçin. Geliyorum."

"Umuyoruz."

Baran, bilmiş bilmiş konuşup Batu'nun koluna girerek uçağa ilerlediğinde, bana öpücük atmayı da ihmal etmemişti. Emir ve Batu, göz kırpıp içeri girdiklerinde, Karan'a döndüm. Başı hâlâ daha boynumdaydı. "Gitmen gerekiyor."

"Gitmek istemiyorum."

Sıkıntılı bir soluk bırakıp avuç içlerimi yanaklarına yerleştirip başını kaldırdığımda, görevlinin homurdanmalarına karşın iç çektim.

Ona uzun uzun bakacak veya sarılacak vaktim yoktu. Kısa bir an görevliye bakıp, gözlerinde ne olduğunu anlayamadığını belirten bakışlar atan sevgilime döndüm.

"Bak, bunu ilk kez yapıyorum o yüzden sen de ona göre ayak uydur."

Kaşları çatıldığında, gözlerinde fark ettiğim parıltı, yüzde yüz eminim ki benim aklımdan geçen düşünceler ile aynı olmaması yüzündendi.

Elini valizine atacağı sırada, gerçekten aynı şeyi düşünmediğimizi fark edip nefesimi bıraktım. Bana döndüğü gibi de ne olduğunu sormasına fırsat vermeden dudaklarımı dudaklarına bastırdım.

Şaşkınlıktan dolayı tepki vermezken minik bir öpücük bırakıp geri çekildim ancak bir santim ayrılmıştım ki dayanamayıp bir kez daha öpmüştüm.

Kendimi çekip kirpiklerini kırpıştırarak bana şokla bakan Karan, heyecanıma zerre fayda sağlamazken yutkundum. Kısık ve az önce yaşadığım an için utangaç çıkan sesimle mırıldandım. "Gitmelisin."

Tepki vermiyor, öylece put gibi duruyordu. Elleri belimdeydi ve her geçen an beni kendine daha çok çekiyordu. Evet, fazla tecrübesizdim ama böyle durması da sadece beni geriyordu.

ÜSTEĞMENİN KIZIWhere stories live. Discover now