EIGHTTEEN.

537 52 92
                                    

𝐂 𝐇 𝐀 𝐏 𝐓 𝐄 𝐑   𝐄 𝐈 𝐆 𝐇 𝐓 𝐓 𝐄 𝐄 𝐍手把手 — 𝐌𝐀𝐈𝐍 𝐃𝐀𝐍𝐒 𝐋𝐀 𝐌𝐀𝐈𝐍

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

𝐂 𝐇 𝐀 𝐏 𝐓 𝐄 𝐑   𝐄 𝐈 𝐆 𝐇 𝐓 𝐓 𝐄 𝐄 𝐍
手把手 — 𝐌𝐀𝐈𝐍 𝐃𝐀𝐍𝐒 𝐋𝐀 𝐌𝐀𝐈𝐍

Yüzümde hissettiğim sıcak ve yumuşak öpücükler ile gözlerimi yavaşça açmıştım. Aniden gözüme çarpan güneş ışıklarıyla onları geri kapattığımda, kulağıma o tanıdık tatlı kıkırtı geldiğinde istemsizce sırıtmıştım.

Doğruydu ya, hayatımın en iyi uykusunu ve gecesini yaşamıştım.

Yavaşça gözlerimi yeniden açarken kocaman gülümseyen jennie ile karşılaşmıştım. Tanrım, kesinlikle cennetteymişim gibi hissediyordum. Hayatımız en güzel sabahı da buydu, kesinlikle.

Boynuma sarılan kolların ardından ben de kollarımı ince beline sararak yanağına büyük bir öpücük bırakmıştım. Gülerek kucağıma yerleşmesinin ardından yerinde doğrulmuş ve ellerini çıplak göğüsümün üzerine yerleştirmişti. Ben de yerimde biraz dikleşmişken ellerim hâlâ onun incecik olan belindeydi.

"Güzel uyudun mu?" Sorduğum sorunun ardından başını yavaşça sallamış ve dağınık uzun saçlarını toplamıştı. Onu gülümseyerek izlerken yavaşça belini okşamış ve yerimde tamamen doğrularak sırtımı arkamdaki yatak başlığına yaslamıştım.

"Sanırım daha önce bu derece rahat uyumamıştım," Yüzüme yaklaşarak dudaklarımın üzerine ufak bir öpücük bırakıp kucağımdan inmişti. Meraklı gözlerle ona bakarken lafını devam ettirmişti. "Artık yatağın mı çok rahattı yoksa sebebi başka bir şey miydi, bilemem."

Bana göz kırpmasıyla gülmüşken elimi dağınık saçlarımın arasından geçirerek biraz düzeltmeye çalışmıştım. Sonrasında bakışlarımı yeniden ona çevirirken gözlerimi üstünde gezdirmiştim.

"Niye kalktım?"

"Ee, bugün ders var?" Söylediği şeye karşı kaşlarım havalanmıştı. Bunu tamamen unutmuştum cidden.

Yerimden kalkarak yanına geldiğimde, yanağına bıraktığım öpücüğün ardından at kuyruğu yapmış olduğu saçlarıyla oynamıştım.

"İstersen evine uğrayabiliriz, üzerine birkaç bir şey alırsın."

"Annem evdedir, gidemem. Bana kendi tişörtlerinden birini ver, pantolonun üzerine giyerim." Başımı olumlu anlamda salladıktan sonra odamın içindeki kapıya yönelerek dolabın olduğu odaya girmiştim.

Kendi üzerime bol beyaz bir pantolon, beyaz bir tişört ve üzerine siyah bir hırka almıştım. Hızlıca üzerimi giyindikten sonra jennie için de beyaz ve üstü basılı bir tişört almıştım. Odadan çıkarak yanına geri geldiğimde, karşısında durup ellerimi üzerindeki tişörte götürüp çıkartmıştım.

apricity 愛 jenkookWhere stories live. Discover now