THIRTY FOUR.

214 22 85
                                    

𝐓  𝐇  𝐈  𝐑  𝐓  𝐘    𝐅  𝐎  𝐔  𝐑もう一度のチャンス — 𝐂𝐇𝐀𝐍𝐂𝐄

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

𝐓  𝐇  𝐈  𝐑  𝐓  𝐘    𝐅  𝐎  𝐔  𝐑
もう一度のチャンス — 𝐂𝐇𝐀𝐍𝐂𝐄

Sıcak suyu durdurduğum sırada küvetten çıkmış, yanımda getirdiğim sıcak beyaz havluyu bedenime sararak yanındaki ufak havluyu da ıslak saçlarıma dolamıştım.

Buharlı banyodan çıkarken evimin sıcak olmasından dolayı çok üşümemiştim. Ayağıma geçirdiğim terlikler ile odama doğru ilerleyecekken, kapımın şifresinin vurulduğunu duymam ile yerimde çakılı kalmıştım.

İçimi bir korku sarıyorken, kapının aralanması ile birkaç adım gerileyerek içeriye giren bedenin ışığı açmasını izlemiştim.

"Şifreyi değiştirince sanki apartmanın sorumlusundan yeniden öğrenemeyeceğim," Tanıdık gelen ses ile bakışlarımı yüzüne çıkartmışken, jungkook olmasıyla rahatça bir nefes vermiştim. O ise üzerimi süzdükten sonra lafına devam etmişti. "Ev sahibinin yine de ben olduğumu unuttun sanırım, bebeğim."

"Beni korkuttun."

Hiç çekinmeden ayakkabılarını çıkartmış, ceketini de üzerinden çıkartarak asmışken gerinerek bana doğru yürümeye başlamıştı.

"Benden başka kim girebilir evine, zaten önceden de her seferinde korkuyordun. Benim olmama alış artık." Konuştuğu sırada gözlerini bedenimde gezdiriyordu. Zaten o an sadece üzerimde bir havlu olduğunu yeniden hatırlamıştım.

"Artık bir sevgilim olmadığından bence korkmam normal. Sonuçta evime giren sen de artık sevgilim değil, eski sevgilimsin. Çok da güvenli değil yani." Gülerek dediğim şey sırasında bana iyice yaklaşmış, gözleri hâlâ bedenimde iken başıma sardığım havluyu çözmüştü.

Islak saçlarımın birkaç tutamı yüzüme gelmişken, eliyle onları geri çekerek kulağımın arkasına sıkıştırmıştı. "Ne yani? Bana güvenmediğini mi söylüyorsun?"

"Bana milyonlarca yalan söyleyen birine güvenmem sence aptallık olmaz mıydı?"

"'Özür dilerim."

Aslında birkaç gündür yaptığı gibi alayla ve sırıtarak konuşmasını beklerdim, fakat o ciddileşmişti.

Islak koyu saçlarımı okşamaya devam etmişti bir süre, ikimiz geniş koridorun ortasında durarak birbirimize bakmaya devam ediyorduk.

"Üşüteceksin." Bileğimi hafifçe kavrayarak yolunu bildiği odama beni götürmüş, zarif hareketler ile yatağıma oturmamı sağlamıştı.

apricity 愛 jenkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin