6.

311 36 0
                                    

Taemin, bu olayların ne kadar kısa sürede geliştiğini düşünürken, Jonghyun neden hala cevap vermediğini, Taemin'in onu istemediğini düşünmeye başlamıştı. Oysa ki çok emindi onu sevdiğine.. Ama cevap vermemesi...

Jonghyun derin bir nefes alarak Taemin'e bakıyordu korkak olan ama korkaklığını gizlemeye çalışan gözleriyle. Taemin'in cevabını beklerken kalbi çıkacak gibiydi. Kalbinin sessiz olduğunu bildiği halde, sanki kalbinin sesi her yerde yankılanıyor gibi geliyordu Jonghyun'a.

Taemin bakışlarını kaçırdı karşısındaki çekici adamdan. Nefes alış verişi hızla değişmeye devam ederken, kendini kontrol etmeye çabalıyordu.

Taemin yavaşça kolunu Jonghyun'ın parmaklarından ayırdı. Sesini temizleyerek konuştu;

" N-ne saçmalıyorsun sen? Daha yeni tanıştık ve.. Seni sevmiyorum ki.. "

Taemin, Jonghyun'ın sapık olduğunu düşünüyordu galiba.. Ciddi anlamda şaşkındı. Ve ona güvenemiyordu. Zaten onun bir sevgilisi vardı. Sevgilisini mi aldatacaktı şimdi de? Yaptığı şeyin çok yanlış olduğunun farkındaydı Taemin, Jonghyun her ne kadar farkında olmasa da..

Jonghyun içinde oluşan burukluğa yenik düşmemek için direnirken kaşları çatıp gözlerini irileştirdi. Yüzündeki o tebessümden eser yoktu bile. Jonghyun sesini yükseltti;

" Asıl sen ne saçmalıyorsun? Beni istemiyor musun? Ahah, komik olma! Ciddi anlamda bunları sen söylüyor olamazsın. "

Taemin'in aklında bir anda oluşan saçma sorular konunun dağılmasına sebep olmuştu. Taemin endişeli ve şaşkın gözlerle ona bakarak konuştu;

" Ben konuşmadıysam.. K-kim konuştu? Omo.. "

Jonghyun göz devirdi. Bu göz devirişi cidden hem sinirlendiğine hem de kendini kontrol etmekte zorlandığına işaretti. Jonghyun sakinliğine devam ediyordu;

" Sakin ol. Ve konuya geri dönelim. "

Taemin, kendine hakim olamazcasına hızlıca cevap verdi;

" Sapık mısın? Bırak peşimi.. Beni kurtardın, t-teşekkür ederim. Ama artık senin de diğerleri gibi olduğunu düşüneceğim.. "

Jonghyun, duyduğu sözlerle gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Taemin, Jonghyun'ı cidden güldürebiliyordu. Jonghyun ciddileşmeye çalışıp konuştu;

" Evet, ben bir sapığım. "

Taemin'in etrafında dönmeye başladı. Fısıldayarak konuşmasını ilerletti;

" Ve seni götürmeye geldim. "

Jonghyun, Taemin'in etrafında dönmeye devam ederken Taemin gözlerini elleriyle sıkıca kapattı ve korkusuna yenik düştü;

" Yah, b-beni bırak.. Lütfen.. K-korkuyorum.. "

Jonghyun derin bir nefes alarak Taemin'in etrafında dönmeyi bıraktı. Ellerini cebine yerleştirip Taemin'in gözlerini açmasını bekledi.

Taemin etrafında dönen adamın dönmeyi bıraktığını anladığında ellerini gözlerinden yavaşça ayırdı ve dudaklarını aralayıp tam lafa atılacakken Jonghyun önce davrandı;

" Taemin.. Taemin.. Taemin.. Sana zarar vermeyeceğim, merak etme. Sadece şaka yapmıştım. "

Jonghyun kahkahalarına sahip çıkmak için dudaklarını birbirine bastırırken Taemin'in cevabıyla gülme hevesi kursağında kalmıştı;

" Senin espri anlayışın yok mu?! "

Jonghyun sinirle saçlarını karıştırdı. Sabit bir ses tonuyla konuştu;

CRAZYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin