7.

270 34 0
                                    

[ Jonghyun ]

Bir süre boş boş oturdum. Ardından sıkılarak göz devirip ayağa kalktım. Odadan çıkıp aşağı doğru ilerledim.

Aşağı indiğimde adamlara arabamı getirmelerini söyleyerek dışarı doğru yavaşça ilerledim. Ellerimi cebime yerleştirmiş havalı bir şekilde yürürken birkaç adım gerimde yere düşen bir kadının olduğunu fark ettim. Başımı arkaya doğru çevirerek cidden birinin düşüp düşmediğine baktım. Kadının düşmüş olduğunu fark edince, kadının yanına giderek onun yerden kalkmasını sağladım. Ayağını burkmuştu. Yürümekte zorlanıyorum. Bu yüzden onu kucağıma alarak içeride bulunan koltuklardan birine oturttum;

" Hey, sen iyi misin? "

Kadın ağlamamak için kendini zorluyor gibiydi;

" Ben.. iyiyim. Teşekkür ederim. "

Elimi ayak bileğine yerleştirerek yavaşça masaj yaparcasına ovmaya başladım;

" Emin misin? İyi görünmüyorsun. "

Birden beni terslemişti;

" Sana ne? Elini çek bacağımdan! "

Derin bir nefes alarak sertçe cevap verdim;

" Yardım etmek de suç oldu. Gidiyorum ben. "

Yavaş adımlarla çıkışa doğru ilerlerken arkamdan bağırmasıyla durdum;

" Yah, ben.. Özür dilerim. Ve yardımın için sana teşekkür ederim. "

Hafif tebessüm etmişti. Ona doğru ilerleyerek kulağına eğilip fısıldadım;

" Özür mü dilemek istiyorsun? O halde gece saat 23:00'da *** barda ol. Aksi takdirde iyi şeyler olmaz, bebeğim. "

Kadın sadece kafasını sağlamakla yetinmişti. Neden herkes dediklerimi anında kabul edip, itiraz bile etmiyordu? Biliyorum, hepsi benden etkileniyor..

Elimi saçlarıma daldırıp karıştırırken arabamın geldiğini fark ettim. Adımlarımı hızlandırarak arabaya doğru ilerledim. Arabanın kapısını açarak arabaya bindim. Kapıyı kapatıp müziği açtım..

Oradan hızla ayrılarak eve doğru ilerledim.

***

Taemin Jonghyun'ın sayesinde böyle bir işe girdiğini daha yeni anlamışa benziyordu. Biraz şaşkındı ve şaşkınlığını dışa vuruyordu.

Jong In bir elini ensesine yerleştirerek yan bir şekilde gülümsedi;

" Aah, evet. "

Taemin gözlerini kaçırarak birkaç adım geriledi;

" P-peki.. Ben gidiyorum aşağı.. "

Jong In güldü ve elinin tersiyle çenesini sildi;

" Ben aşağı gidiyorum, cümleyi biraz devrik kurdun sanırım. "

Taemin alt dudağını dişledi;

" B-ben üzgünüm.. "

Odadan çıkarak kapıyı kapattı. Düşünceli bir tavıra bürünmüş gibiydi. Parmaklarını dudağına yerleştirmiş dudaklarıyla oynuyordu..

Aşağı indiğinde bardakları ve içkileri düzenlemeye koyuldu..

***

Jonghyun, Jong In'i aradı;

" Her şey planladığımız gibi gidiyor, değil mi? "

Çok gergin bir şekilde sormuştu. Jong In bu gerginliğine aldırış etmeden cevapladı;

CRAZYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin