10. BÖLÜM

8.6K 1K 477
                                    

Selamün Aleyküm yol arkadaşlarım! Nasılsınız, umarım hepiniz iyisinizdir.

Sizden küçük bir ricam var, bu yoruma arkadaşlarınızı etiketleyip, Amirin Kızı'nın daha büyük bir okuyucu kitlesine ulaşmasını sağlarsanız çok sevinirim.

Keyifli okumalar...

Bu güzel afiş için -mahbub  'a çok teşekkürler❤️🌼🙏🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bu güzel afiş için -mahbub  'a çok teşekkürler❤️🌼🙏
🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓🚓

Kulağına dolan yabancı ses ile gözlerini aralayan Su, sızlayan boynu ile yüzünü buruşturup bakışlarını etrafta gezdirdi. Daha önce çok kez misafir olduğu nezarethanenin demir parmaklıkları vefalı eski bir dost gibi hayatının bir parçası olmuştu. Tabi bu dostluğu Süleyman Takalar'ın onaylaması söz konusu dahi değildi. "Günaydın Su, hadi toparlan çıkıyorsun. Yani inşallah çıkarsın." diyen Burak'ın alay ettiğini düşünüp çatık kaşlarla ayaklanan genç kız, "Sanada günaydın ex enüştem! " dedi ex kelimesini vurgulayarak.

Su ve iç sesi Rivriv iştirakinin, sevgilisini gaz girl' e çevireceğini anlayan adam, teslim olmuşcasına ellerini kaldırıp ağlamaklı bir sesle sıraladı sözlerini. "Ex mi! Yapma Su, daha yeni barıştık. Her barışma da maaşın yarısı gidiyor."

Kınayan bakışlarla başını olumsuzca sallayıp "Amma da ağladın, alt tarafı yurttaki kızlara çiğköfte ısmarlıyorsun, her barışma da mücevher alıyorsun sanki. Ayrıca paranı seviyorsan benimle alay etmemeyi öğreneceksin. Yaverim Aleyna tek lafımla cami avlusuna bırakır seni!" diyen kız ile az önceki cümlelerini panikle açıklamaya çalışan genç adam "Alay etmedim, çıkıyorsun derken ciddiydim. Savcı Bey ifadeni aldıktan sonra büyük ihtimal serbest bırakır seni. Abinler az biraz ortalığı ayağa kaldırdı da." derken son cümlesinde dudakları kıvrılmıştı.

"Abimler ve ortalığı ayağa kaldırmak! İftira, kuru iftira..."

"Kuru sulu bilmem ben, Cebrail Abi sağ olsun küçük bir basın ordusu var dışarıda. Azrail Bey de Orhan'ın annesinin avukatlığını üstlenip darp ettiğin kadın ve kocasından şikayetçi oldu. Kadın, olay medyaya yansıyınca kocasına anlatmış yaptıklarını, sahte pişmanlık gözyaşları falan. Adam da sabah yaka paça getirdi buraya, şikayetini geri çekti. Hâl böyle olunca da savcı ifadeni tekrarlattırıp serbest bırakır seni." dedikten sonra şirin bir gülümsemeyle başını yan yatıran Burak, " Gördüğün gibi alay falan yok ortada, Cağ Dudaklım'ı gazlamazsın değil mi?" diye sordu mahzun bakış atarak.

"Ben ve ara bozuculuk duyanda beni Entrika Firdevs' in kızı sanır. Çok kırıldım çok, ayın on beşinde yurda yirmi beş kişilik çiğ köfte gönderirsen kırılan kalbimden Aleyna'ma bahsetmem. Hadi şimdi düş önüme, götür beni savcının gittiği yere."

Sözlerini bitirip bileklerini ileri uzatan Su' ya buruk bir tebessüm gönderen Burak istemeyerekte olsa belindeki kelepçeleri alarak genç kızın ince bileklerini demirden bir esaret ile bağladı. Mahcup bir ifade ile gözlerini kaçırıp, "Kusura bakma Su, prosedür gereği yapmam lazımdı. Süleyman Amir de burada üstelik..." dedi kısık bir sesle.

AMİRİN KIZIWhere stories live. Discover now