Ep 13-Bad and Worse

10.1K 857 458
                                    

Bölüm başlıklarına bir şeyler yazmaya karar verdim böyle daha hoş sanki.

İyi okumalar ♥️

Jimin aynada son kez kendine baktı.

İyi göründüğüne kanaat getirdikten sonra banyodan tembel adınlarla çıktı. Gece pek fazla uyumamıştı, sık sık uyanmış, evin içinde dolanmış kısık gözlerle dışarıyı izlemişti.

Bu da sabah kalkınca bol bol makyaj yapması demekti çünkü göz altları zihninden bile kararmış durumdaydı. Komidinin üstündeki dosyaları alıp içeriye geçti, orta sehpanın üstündeki tatsız diyet krakerlerden yerken bir yandanda Jungkook'un dosyasını inceliyordu.

Sabah suçlamaların sahipleri hakkında ufak ufak araştırmalar yapmıştı ve bu da kendisine fazlasıyla yarar sağlayacaktı. Diğer sayfaya geçecekken, beklediği zil sesiyle anında ayağa kalktı.

Hiçbir işi olmamasına rağmen biraz ayakta durdu, amacı onu bekletmekti, tekrar zil sesini duyduğunda kapıya doğru adımlamaya başladı. Kapının yanındaki aynadan kendini kontrol etti, pembe dolgun dudaklarını biraz daha nemlendirdi, sarı saçlarını dağıttı. Zil seslerine yumruklar karışmaya başladığında ise sonunda kapıyı açmıştı.

Yüzünde umursamaz bir ifade vardı "neden geldin?" dedi normal bir sesle.

Jungkook karşısındaki omegayı birkaç saniye süzüp onun gibi umursamaz bir ifade takındı ve izin alma gereği duymadan içeri girdi.

"Sana geleceğimi söylemiştim." Evin içinde biraz göz gezdirdi, uzun koridorun sol duvarın yaslı komidinde gözleri durdu. Belli belirsiz sırıttı. Dün üstünde bir sürü biblo olmasına rağmen şimdi hiçbir şey yoktu, muhtemelen Jungkook onları sert fırlattığı için kaldırmışlardı.

"Kahvaltı yaptın mı?" Diye sordu Jungkook mutfağa ilerlerken. Buzdolabının kapağını açıp içini inceledi. "Dolabını beğenmedim"

Jimin tepkisizce onu takip etti ve kalçasını tezgaha yaslayıp izlemekle yetindi.

Jungkook, omegaya bakmadı hala dolabın içini inceliyordu, daha sonra burnunu kırıştırarak doğrulmuştu. "Arka tarafta küflenmiş bir peynir var"

"Çöpe at öyleyse." Demekle yetindi Jimin, Jungkook gerçekten onu yoruyordu. Huyuna gitsede yoruyordu zoruna gitsede yoruyordu asla laftan anlamıyor kendi bildiğini okuyordu, Jimin'de çareyi umursamamakta bulmuştu.

"Ben mi?" Dedi memnuniyetsiz bir ifadeyle

"Evet sen. Ev sahibi gibi davranıyorsun zaten, bir işin ucundan tutman pekte anormal olmaz."

"Tabiiki burası benimde evim sayılır!" Dedi abartılı bir tavırla "senin evin benimde evimdir Jimin."

Omega alaycı bir tavırla sırıttı. "Senin paran benim param, benim param benim param felsefesi mi?"

"Senin aklı başında, olgun bir omega olduğunu sanıyordum ama görünüşe bakılırsa ergensin" dolabın kapağını kapatarak onu izleyen omegaya döndü "Sorunun cevabına gelirsek benim olan her şey senin."

"Bu kafayla dolandırırlar seni" dedi göz devirerek.

Alfa, duymazlıktan gelmeyi seçti. Geniş eve nazaran küçük mutfakta yavaş yavaş ilerledi. Dolap kapaklarını açtı, çekmeceleri karıştırdı, Jimin ise alfaya karşı çıkmadı, onun kadar sessiz bir şekilde ne yapmaya çalıştığını izliyordu.

Jungkook'un umursamaz yüz ifadesi, ve çekmeceyi karıştıran hareketli elleri, bir anda duraksadı.

"Ne oldu?" Dedi doğrularak. Hatırladığı kadarıyla o çekmecede, yalnızca baharatlar vardı. Ama mutfağa giren biriside olmadığından emin olamamıştı.

JİKOOK/SAVAGEWhere stories live. Discover now