38. BÖLÜM

1.8K 154 32
                                    

     Herkese selam, nasılsınız? Bende küçük molamıza bir bölüm kaldığı için biraz gerginlik ve heyecan var.

     Ayrıca bugün benim doğum günüm ama bu günü önemli kılan bu değil. Bugün Umay ve Balım da bizim için doğalı tam bir yıl oldu!
'Bizim için'  diyorum çünkü iki yazarız aslında ama siz sadece benimle muhattap oluyorsunuz, kurguda bir arkadaşımız daha var 😻 

   Geçen sene bugün Balım ve Umay,  isim ve karakterleriyle birlikte bizim için doğmuştu, ben ikisini de çok sevdim. Kendimi fazlasıyla duygusal ve anaç hissediyorum.

  Daha da güzeli ne biliyor musunuz? Bir sene sonra yine bugün  -aslında dün akşam-   aramıza bambaşka bir hikayenin bambaşka bir kızı da katıldı ama siz onu ne zaman okursunuz bilmiyorum. Kurgu olarak hazır ve yazılmayı bekliyor. İçime sindi fakat  'o'  olmak için biraz zaman lazım sanırım.

   Uzatmak istemiyorum sadece bu küçük yıl dönümünü sizle de paylaşmak istedim, Umay ve Balım iyi ki varlar 😻  

Öpüyorum, bölüme uğurluyorum 🌸



Umay Eva Alkan  :

Çalan alarma karşılık sert sözler sarf etmek isterdim ama bildiğiniz üzere hiç huyum değildir. Yanımdaki Ali'ye aldırmadan adeta üstüne çıkarak yanındaki telefondan alarmı susturdum. Yarı uyanık olacak ki kapatır kapatmaz  beni eski yerime çekti.

"Günaydın."

"Henüz aymadı. Saat 5."  

"Bana genelde bu saatlerde ayar."   hala yarı ıslak olan saçlarımla oynamaya başladı  "Kalkmamız lazım."

"Kalkalım."   Gözlerimi kapatmak için iyice göğsüne sokuldum  "Kalkamam. Her yerim ağrıyor."  Hızla geri çekilip yüzüne baktım  "Uykusuzluktan!"   Kendini tutmayı denedi ama yine de güldü  "Ne bağırıyorsun, bir şey demedim ki."   Birkaç saniye sessizlikten sonra ondan beklediğim dahiyane fikir geldi   "Duş almalıyız."

"Aldık ya."

"Ne zaman?"   Başımı tekrar göğsünden kaldırdım  "Gece?"

"Ya, hatırlayamıyorum. Biraz yardım edebilir misin?"  Ben ölmüşüm o zaman.

"Ali, "    dudaklarıma uzandı  "Hı..."

"Bir süre dudaklarımdan uzak dur."

"Şakacı."

"Kızardılar."

"Neyse ki makyaj var."   İstemsizce kıkırdadım  "Galiba sana da bir el atmamız lazım."  Ne konuştuğumuzu umursamıyor olacak ki tekrar yüzüme yöneldi. Başımı başka tarafa çevirince güldü   "Sıra bende."  Dümdüz yatmamı sağlayıp bu sefer o göğsüme yattı  "Bütün gece sen yattın. Bana birkaç saat borçlusun, uyuyacağım."

"Öyle bir vaktimiz yok."

"Hala bir saatimiz var."   Çenesini göğsüme yaslayıp bana bakarken göz kırptı. Bu imalara hiç hazır değildim oysa ki.

Başını iterek dikleştim  "Kalkmamız lazım."  Bacaklarımı yataktan indirene kadar her şey güzeldi  "Yürümek istemiyorum."   Bir şey oldu sanıp bacaklarıma bakarken ayaklandım. Gerçekten çok yorulmuştum, hastanede koştur, otelde koştur, sonra eve gel... Eve gel... EVE GEL!  Olanları Balım'a nasıl anlatacağımız hakkında bir fikriniz var mı? Korkunç çünkü benim de yok!

- İÇLER  DIŞLAR -                                    ||tamamlandı||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin