43. BÖLÜM

1.6K 145 35
                                    


Herkese selam, nasılsınız? Umarım her şey harikadır 😻

Buyrun bakalım 🌸


Balım Alkan  :

Hayatımın en tatlı onayını vereli  iki gün oluyor.

Ertesi günü bizimkileri ziyaret ettik. Teklifin geleceğini onların ailesi zaten biliyormuş. Bir de Sarper, korkunç değil mi? Gideceğimiz yeri de o söylemiş nasıl mutlu oldum anlatamam.

Anakuşum şoku atlatamazken Berika Sultan bizi maşallahlamaya başlamıştı bile. Hep beraber mutfağa girip güzel bir masa hazırladık. Umay ve Barlas ayrılmakla alakalı bir şey söylemediler, barıştılar gibi. Akşam babam ve amcam da duydukları şeye beklediğimizin aksine sempatik bir tepki verdi. Sadece Erdem'e hiç bakmadan benimle ilgilenmeleri biraz kırıcıydı ama Erdem'in çok da umrunda sanki... Annem ve Berika Sultan ona maksimum ilgiyi zaten veriyorlar.

Dün akşam İstanbul'a geldik. Saate aldırmadan Alkım bizdeydi. Donmak üzere de olsak hırkalarla terasta oturduk, bütün günü tekrar yaşadık. Alkım sabah işi olduğundan kalmadı gitti, Umay da hastaneye gideceği için gece yarısında yattı. Ben ve kendim baş başa kaldık.

Açıkçası hala yüzükle bakışıyorum. Teklifi aldık iyi hoş da bunun şakası yok ki, resmen evleniyorum! Hiç böyle düşünmemiştim. Evlenmek istemediğimden değil tabii. Bir kere ben önce Barlas'tan bekliyordum. O bu işe kalkışınca Erdem  'tamam vakti gelmiş'  diyerek teklif ederdi ve biz de aradan çıkmış olurduk. Ama şimdi onlar ne zaman karar verir tahmin edemiyorum ve ben hep bu durumda Umay'ı da yanımda düşünüyordum. Çünkü en yakın arkadaşların ilk planı yakın zamanlarda evlenip yakın zamanlarda doğurmak, çocukları da en iyi arkadaş yapmaktır biliyorsunuz.

O yüzden biraz çapraz sorguya girelim bakalım.

[Gereksiz   aranıyor]

"Efendim  Balım? Önemli mi?".

"Yanında biri olduğu çok belli, faydasız insan. Ben kanala geçmeden bi yemek yiyelim mi?"

"Evet, bu yemek  'faydalı'  olabilir Balım. Sizi  nerden alayım?"

"Umay çıkamaz zaten, ben de kendim gelirim araba bende. Sen bir saate çıkabilir misin?"

"Evet çıkabilirim. Akşamı unutmadın değil mi?"

"Hayır. Yeri atacağım sana, görüşürüz bir saate."   İstediğimiz zaman fazla normal konuşabiliyoruz ama genelde istemiyoruz.
Akşam da Erdem'lere davetliyiz. Kutlama yemekleri, en sevdiklerim.

Barlas'a ve Erdem'e gideceğimiz yeri atıp hazırlanmak için odama geçtim. Onlara giderken giyeceğim kıyafetleri bir poşete koydum. Bir kot ve sweat giyip saçlarımı kuruttum. Hava da pek sıcak olmayınca sabah yıkadığım saçlarım hala ıslak kalabiliyor.

Barlas'a verdiğim bir saati yirmi dakika geçiyordu ki gideceğim yere varabildim. Kendisi masada oturmuş Erdem'le beni bekliyordu.

"Ben de diyorum ki neden erkenden görüşüyoruz. Beni sıkılmamak için mi çağırdınız?"   dedi Erdem'i göstererek.

"Bundan böyle, "  dedim otururken   "...sadece sorduğum sorulara cevap ver tatlım."  Siparişleri verdikten sonra ikimiz de ona yaklaşınca Barlas iyice sandalyeye yapıştı    "Ne oluyor? Beni şimdiden düğün takısı konusunda sıkıştırmayacaksınız değil mi?"

"Aslında iyi fikirmiş..."

" Tamam, Umay'la ayrı ayrı takarız tamam."

"Aynı takmanız söz konusu değildi zaten?"

- İÇLER  DIŞLAR -                                    ||tamamlandı||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin