27. BÖLÜM

2.2K 167 24
                                    

Balım Alkan :

"Seval, bir kahve alabilir miyim?"

Hazır kanala geç kalmışım, elim ayağım birbirine girmiş. Ne saçım makyajım hazır ne kıyafetim. E oturup bi kahve içeyim iyice sıkıştırayım, zorlayayım kendimi değil mi?

Oturduğum sandalyeyi arkamdaki askılığa döndürdüm. Mavi, kolları tülden ve daha koyu puantiyeleri olan bir elbiseyi aldım. Altına şeffaf bantlı, bilek kısmı ipli, krem bir ayakkabı seçtim.

Tamamen geç kalmış sayılmam aslında yayına bi kırk dakikamız falan var. Yani sorun bende, normal bir insan rahatça hazırlanabilir.

Seval elinde kahveyle içeri girince gülümsedim, giyinmeden önce saç makyaj için tekrar sandalyeye oturdum. O saçlarımı tararken yan koltuktaki telefonumu aldım.

[Nar aranıyor]

Ne zaman açtı ki? Ama bir gün açacak, benim inancım tam arkadaşlar. Aslında bugün nöbeti de yok bir iki saate çıkması gerekiyor ama neyse. Sadece beni çıldırtmak için de açmıyor olabilir. Tabii birilerini kurtarıyor da olabilir... Daha sonra tekrar deneriz artık.

"Ne yapalım?"

"Bilmiyorum ki. Elbisenin yakası görünsün topuz mu yapsak?"

"Olur, biraz makyajı koyu yapalım bugün o zaman."

"Kabul, eve gidip yatacağım bugün zaten. Nasıl olursa olsun fark etmez Seval'ciğim."   Gülümseyip yanağımı sıktı ve saçlarımı ıslatmaya başladı.

Dökmeden kahveye uzanmaya çalıştım ama nafile. Ben kim sıcak bi kahve keyfi kim Allah aşkına...

Saçımı alt kısmını bollaştırarak toplayıp dipten uca tarakla kabarttı. Sonra dağınık bir şekilde saçımı tokanın etrafına sardı. Dağınık diyince gözünüze abartılı gelmesin sadece sımsıkı bi topuz değil diyebiliriz.

Aşırıya da kaçmayarak koyu bir göz makyajından sonra hızlıca kahvemi içtim. Ruj kullanmadan bir parlatıcı sürüp saatimi ve küpelerimi taktım. Koltuğa geçip ayakkabımın iplerini eşit şekilde bağlamaya çalıştım ki bu çok zor oluyor.

Bugün Erdem de aramadı beni. Artık kırılacağım herkese, bu ne böyle? Umarım aramayışının tek sebebi kolunun falan kopmuş olmasıdır. Gerçi birine arattırıp kulağına koymasını rica edebilirdi ? Herhalde daha geçerli bir sebebi vardır, kafasına yüksek bir kattan koltuk düşmesi gibi geçerli sebepler.

Erdem ilgisiz bir insan değil, hatta tam tersi olduğunu bile söyleyebiliriz. Sadece bunu hissedebilirseniz siz hissediyorsunuz. Sürekli belli etmek, söylemek istemiyor ama birçok hareketiyle karşısındakine bunu hissettiriyor. İşte sizin de o hareketleri yakalamanız lazım. Yani sizin derken kendimden bahsediyorum.
Erdem cıs, o pis dokunmayın. Kızacağım vallahi ! Barlas'a yönelin, onun şefkati sonsuz. Herkese verecek bir ilgisi, sevgisi var. Garibanın ekmeğine göz dikmeyin, burda gariban ben oluyorum.

"10 dakika kaldı Balım Hanım."

"Tamam hazırım, geliyorum."

[Nanakuş arıyor]

"Efendim?"

"Kızım, nasılsın?"

"İyiyim nanakuşum, yayıne geçeceğim. Bir şey mi oldu?"

"Konuşamadık bugün anneciğim, merak ettim seni."

"Kanala da geç kaldım bugün, uyuyakalmışım."

"İyisin değil mi? Bir yerin ağrıyor mu? Grip falan mı oldun yoksa!"

"Hayır, iyiyim ya... Görürsün birazdan zaten."

- İÇLER  DIŞLAR -                                    ||tamamlandı||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin