42. BÖLÜM

1.8K 143 40
                                    


    Herkese selam, nasılsınız? Umarım iyisinizdir  😻

Sanırım verdiğim bir aylık mola bizi kötü etkiledi hatta dönmeyeceğimi düşünenler oldu ki okunma fazlasıyla düştü. Sayılara ilk günden beri pek takılmıyorum biliyorsunuz fakat düşüşün sebebini merak etmiyorum değil.

En azından hala bizimle olanlardan oy, özellikle de yorum gelirse çok mulu olurum  🌸

Umay Eva Alkan :

"Umay Hanım!"

"Efendim?"

"Birisi sizi çağırıyormuş aşağıdan."

"Anlamadım, hasta mı?"

"Sanırım öyle."

"Nerde?"

"Girişte, danışmada oturuyormuş. Ordan aradılar."

"Teşekkürler."   Önüme dönüp Zeynep'in kolunu bıraktım   "Git hemen yemek ye. Vallahi soracağım gelip yedi mi diye haberin olsun."

"Ya yiyeceğim dedim ya, sen bana güvenmiyor musun?"

"Hayır? Ne alaka, ne münasebet... Tabii ki güvenmiyorum."

Asansöre binip girişe indim. Balım sportif bir kombin, bere ve gözlükle koltuğa sinmiş etrafına bakıyordu. Beni görünce ayağa kalkıp yine etrafını süzerek yaklaştı  "Çok acele çıktım, kombinin kötü. Takip edilmediğine emin misin?"   dedi benim öz irademle yaptığım en kaliteli kombinlerden birini giymişken.   "Takip edilsem ne olacak?"

"Doğru. Hastaneye beni çekmek için gelecek bir manyak olduğunu sanmıyorum."

"Gelelim konuya..."

"Ay yine ne oldu, hangi konuya!"

"Balım bu saatte neden burdasın? Henüz uyuyor olmalıydın."

"Trabzon'a gidiyoruz da akşam, onu söylemeye geldim."

"Ha, öyle desene ya iyi yaptın. Ben de bir şey oldu sandım."

"Ha? İyi o zaman kolay oldu."   Bir yanağımı öpüp el salladı   "Ben sana çanta hazırlayacağım. Zaten bir ya da iki gün fazla değil."

"Sen manyak mısın? Bir de ciddiye alıyorsun beni."

"O pek önemli değil, sen beni ciddiye  alsan yeter. En azından bugünü kurtarırız."

"Nerden çıktı Balım, bir şey mi olmuş? Ben nasıl izin alacağım orayı düşündün mü?"

"Hayır bir sorun yok. Aslında bakarsan, "   benden birkaç adım uzaklaştı ve kapıya ilerlerken konuşmaya devam etti   "...izinden bilete kadar her şey tamam. Sadece hastaneden çıkıyorsun ve fiuv... Uçuyoruz."   El sallarken ekledi   "Kimseye söyleme!"

"Dur tahmin edeyim sürpriz mi yapıyoruz?"

"Hı... Öyle diyebiliriz."

Balım Alkan:

"Hı... Öyle diyebiliriz."   Kapıdan çıkıp arabaya yöneldim    "Yapıyoruz ama kime... Bakalım Barlas'ı görünce de beni akrabalarından sayacak mı..."   anahtarı çıkartıp arabaya oturunca aklıma daha mantıklı bir fikir geldi    "Bakalım Barlas'ı görünce  'Balım'  diye yaşayan bir akrabası olacak mı..."

[Ali Barlas   arıyor]

Bunun adını da  'Gereksiz'  olarak değiştirsem hiç fena olmazdı.

- İÇLER  DIŞLAR -                                    ||tamamlandı||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin