özel bölüm#1

19K 1.2K 197
                                    

Emre Bektaş

Elimde erimeye başlayan dondurmalar parmağıma doğru akarken homurdanıyordum. Ceyda ile sevgili olmamızdan sonra gayet güzel ilerleyen tatilim bir tane lavuğun gelmesiyle bozulmuştu, üstüne ona dondurma almak için sahilin diğer ucuna gitmiştim resmen.

Oturduğumuz şezlonglara yaklaştığımda merdivenlerden kumsala inerken "Niye ben o lavuğa dondurma alıyorum? Eli kolu tutmuyor mu onun anasını satayım?" diye söyleniyordum. Parmaklarıma bulaşan dondurma iyice artarken Ceyda'nın kahkahası kulaklarımı doldurdu.

İstemsizce yüzümde bir gülümseme belirirken bakışlarım ondaydı. Daha sonra gözlerim karşısındaki şezlonga kaydığında derin bir nefes aldım.

Birkaç adımda yanlarına gittiğimde bir tane külahı tuttuğum elimi ona uzatıp bir şey demeden almasını bekledim. Çift külah olan elimden Ceyda uzanıp birini alırken lavuğun "Teşekkürler." dediğini duydum.

"Önemli değil." diyerek Ceyda'nın yanına oturdum.

Ceyda "Ellerin batmış." derken bakışları parmaklarımdaydı. Yüzüme bir sırıtış yayıldığında elimi ona uzatmak için niyetlendim ama karşımda oturan lavuk aklıma geldiğinde "Boşver." dedim.

Ceyda uzatmadan önüne döndü, "Ankara nasıl? Alışabildin mi?" diye sorduğunda lavuğun suratı buruştu.

"Didim'den sonra oraya alışmak mı? Beş sene geçse bile alışamam sanırım." dedikten sonra bakışları bana kaydı.

Elimdeki eriyen dondurmayı umursamadan dik bakışlarla ona baktığımı fark ettiğimde gülümsemeye çalıştım.

"Ankara soğuk oluyor." dediğimde Ceyda'nın parmaklarını saçlarımda hissettim.

"Sen çok zekisin, bal oğlum benim." diyerek saçlarımı sevdiğinde yanaklarımın içini ısırdım.

Bu lavuğun karşısında böyle sevmesine gerek var mıydı? Rahat rahat sırnaşamayacaktım.

"Coğrafyam yüz." diyerek sırıttım ve ona baktım. Dişlerini alt dudağına geçirip gülümsedikten sonra "Sen coğrafya dersi görmüyorsun." dedi. Düşünmeden konuştuğum gerçeği ile dudaklarımı büktüğümde Ceyda yanağımı öptü. Keyfim yerine gelirken memnuniyetle gülümsedim.

"Boğaçhan." diyen tiz sesi duyduğumda kaşlarım çatılırken sesin geldiği yöne baktım. Eda gülümseyerek yanımıza gelirken karşımdaki lavuğun da ayaklandığını hissettim.

İkisi yanımızda sımsıkı sarılırken lavuğun adının Boğaçhan olduğunu hatırladım.

"Lavuk daha akılda kalıcı." diye mırıldandığımda Ceyda "Bir şey mi dedin?" diye sordu. Kafamı ona çevirdiğimde dondurmasının dudağının kenarına bulaştığını gördüm.

"Yok demedim." diyerek kafamı iki yana salladım.

"Emre dondurmanı yemeyeceksen at." dediğinde elimin tamamen dondurma olduğunu fark ettim.

"Yiyeceğim." dediğimde "O artık yenmez ama." dedi kaşlarını çatarak. Suratıma yayılan sırıtış ile kaşları daha da çatılırken "Neden pis pis sırıtıyorsun?" diye sordu.

Bozulmuş gibi yaparak "Pis pis mi?" dediğimde gözlerini kaçırdı. Dudaklarımı ıslatıp kafamı iki yana hafifçe sallayarak güldüğümde omzuma vurdu. Şezlongda ona doğru kayıp suratına yaklaştım, bakışlarını tekrar bana çevirdi.

"Ne yapıyorsun?" diye sorduğunda omuz silktim.

"Hiçbir şey." dedim ve dudaklarına doğru eğildim. Nefesini tuttuğunu hissederken dudağının dondurma bulaşan kısmına dudaklarımı bastırdım, boştaki elini kolumda hissettiğimde dilim ile dondurmayı aldım.

Tırnaklarını koluma batırdığında geri çekilip sırıttım. "Sakin ol, sadece dondurma vardı. Çirkin çirkin dolaşma diye yaptım." dediğimde tırnaklarını daha da bastırdı.

Bir koluma bir suratına baktığımda kızarmaya başlayan yanaklarını fark ettim. Onu daha da sıkıştırmak için "Haberin olsun canım acımıyor aksin-"

Cümlemi tamamlayamadan dondurmasını ağzıma tıktığında kaşlarım çatıldı. Külahı bırakacağını anladığımda boştaki elim ile tuttum. Ceyda ayağa kalkıp "Ben su almaya gidiyorum." dedi ve bir cevap beklemeden yürümeye başladı.

Eda ile lavuğun hala ayakta dikilip konuştuklarını Ceyda'nın arkasından şaşkınca baktıklarını gördüğümde anladım. İkisinin de bakışları bana döndüğünde ağzımdaki külahı çektim.

"Ne oldu?" diye soran lavuk bile keyfimi bozamamıştı.

Yüzümdeki keyifli gülümseme ile "Hiç, susamış sadece." dedim ve Ceyda'nın dondurmasının külahını ısırdım.

***

İlk olarak EMRE NAPIYORSUN SEN BENİM MASUM SAF SALAK ÇOCUĞUMDUN

İkinci olarak SELAM NASILSINIZ?

Biliyorum bu hikaye baya bir kısa oldu, yani sevgili oldular direkt final yaptım. Bu yüzden birkaç özel bölüm atacağım.

Bu satıra okumak istediğiniz bir sahne varsa yazabilirsiniz, bana da fikir vermiş olursunuz. Ceyda'nın abisi Atakan ile Emre sahnesi kesinlikle gelecek merak etmeyin.

Son olarak da iyi gecelerrrr

Çilli | textingWhere stories live. Discover now