21

34K 2.1K 454
                                    

Ceyda Akın

Şu an neden aynanın karşısında heyecandan saçımı yamuk ördüğüm hakkında bir fikrim yoktu. Emre öylesine biriydi heyecanlanmam saçmaydı.

Homurdanarak düzgün öremediğim saçımı çözdüm. Saçıma kabaran kısımların sönmesi için krem sürdüm. Öndeki tutamlarımı kulağımın arkasına attıktan sonra üstümü süzdüm. Düz siyah tişörtüm vardı.

Yatağıma oturup telefonumun ekranında gözlerimi ezdirdim. Gerçekten arayacaktı değil mi?

Mesajlaşırken saçma hallerimi gizleyebiliyordum ama şimdi direkt yüz yüze iletişimde olacak olmamız gerilmeme neden olmuştu.

İstemsizce elimi saçıma atıp karıştırdım. Sonra yaptığım şey kafama dank ettiğinde sinirle çığlık attım. Yatağımın karşısındaki dolabın aynasından saçıma baktım. Parmaklarımı tarak olarak kullandım ve normal bir görüntüye sahip olmalarını sağladım.

Yatağım titremeye başladığında hareketlerim dondu. Bakışlarım telefonun ekranına döndüğünde whatsappdan görüntülü arama geldiğini gördüm.

İçimi kaplayan saçma heyecan tekrar gün yüzüne çıkarken telefonu elime aldım. Ekran kilidimi açıp whatsappa girdiğimde arama ekranda gözüktü. Derin bir nefes alıp aramayı cevapladım.

"Hasiktir ya."

Açtığım gibi Emre'nin sesi odamı doldurduğunda kaşlarımı kaldırıp açık olan kapıma baktım. Emre'ye cevap vermeden ayağa kalkıp odamın kapısını kapattım.

"Salak mısın Emre?" diye homurdandığımda dudaklarını büzdü.

Pekala, yalan söyleyemeceğim.

Bu çocuk fotoğraftakilerden daha hoştu.

"Niye?" dediğinde gözlerimi devirdim.

"Niye bağırarak küfür ediyorsun?" derken tekrar yatağıma kuruldum. Sırıttığında yanaklarımın içini ısırdım. Gülüşü güzeldi.

"Çünkü aşık oldum."

"Aşık olunca bağırır mısın sen?" diyerek konuyu dalgaya almaya çalıştım. Ama dediği şeyin etkisini kalbimde hissediyordum.

"Bilmem, seni görünce böyle oluyor hep."

Bakın, ben bu çocuğu sevmiyorum. Sadece yakışıklı bir çocuğun bana yürümesi heyecanlandırıyordu.

"Yavşak." dediğimde sesimi düz tutmaya çalıştım. Emre tekrar dudaklarını büzdüğünde gözlerimi kaçırdım.

"Ceyda." diye seslendiğinde ona baktım.

"Efendim?"

"Düştün değil mi bana?" dediğinde kaşlarımı çattım.

"Gevşek herif." diye homurdandım. Sırıttı.

"Pardon düştüğünü zaten söylemiştin. Aşık oldun değil mi?" derken çenesini avucuna yasladı. Koyu kahve tutamları alnına dökülüyordu, ara ara onları geriye atsa da yine eski hallerini alıyorlardı. Saçlarına eşlik eden kahve hareleri ise parlıyordu. Gerçekten neşe dolu biri olduğu belli oluyordu. Gülüşü, güzeldi. Yanağında ben vardı ama kötü değildi ona yakışıyordu. Sadece iki ay kadar bir sürede beni bu hale getirecek kadar da ağzı iyi laf yapıyordu.

"Daldın gittin, kesin aşıksın."

Sesi düşüncelerimi böldüğünde afalladım. Kendimi toparlayıp kaşlarımı çattım.

"Otobüste gördüğüm çocuk aklıma geldi. Ona mı aşığım yoksa sana mı, onu düşünüyordum." diye saçmaladığımda dilimi ısırmak istedim.

Kaşları çatılırken "Bu soruyu düşünüyorsan bu ilişki burda biter." dedi. Konuşmak için ağzımı açtığımda aramayı kapattı. Şaşkınlıkla ekrana bakarken Emre ile olan sohbete girdim.

C: Şaka mı bu?

Şekerim: Değil.

C: Ciddi değildim.

Şekerim: Ben ciddiydim.

C: Öyle olsun.

Şekerim: Tamam.

Çilli | textingWhere stories live. Discover now