özel bölüm#2

21.8K 1.5K 415
                                    

Ceyda Akın

Yanıyordum. Hem de cayır cayır ama bunun tepemdeki güneşle alakası yoktu.

Emre,

Benim başımın aptal şekeri.

Ne yapmıştı o öyle?

O an tekrar yaşanıyormuş gibi hissettiğimde attığım adımların tökezlediğini fark ettim.

Attığım adımlar... Nereye gidiyordum ki ben?

Yaşadığım heyecan ve şaşkınlık ondan hemen uzaklaşmam gerektiğini düşündürmüştü çünkü dondurmayı her tarafıma bulaştırma isteği sarmıştı bütün uzuvlarımı.

Nereye gittiğimi bilmeden ayaklanmıştım hemen, bunun farkına vardığımda adımlarım durdu ve etrafımdaki kalabalık insanlar sanki hiç yokmuşçasına dizlerimin üstüne çöküp ellerimle yüzümü kapattım.

Öptüğü yer sızlıyordu. Normal miydi?

"Aptal." diye homurdanırken ellerimi saçlarıma attım ve yüzümü açığa çıkardım. Birkaç turistin bana baktığını gördüğümde bir tane kadınla göz göze geldim. Yüzüstü yatmış güneşleniyordu ve göz göze geldiğimizde dişlerini göstererek gülümsedi.

Hafifçe tebessüm ederek karşılık verdiğimde "İyi misin?" diye sordu. Kadının tipinden bile deli dolu biri olduğu hissini alırken bana laf atmasıyla kesinleştirmiştim.

"İyiyim." dediğimde ayağa kalktım. Dizlerime yapışan kumları silkelerken "Tıpkı gençliğim gibisin." dedi avucuna yanağına yaslayıp. Sanırım sohbetimiz uzayacaktı.

"Öyle mi?" diyerek kadının yanına ilerledim. Çekinmeye gerek yoktu, sonuçta ilk o laf atmıştı. Üstelik ne yapacağımı bilmiyordum ve kesinlikle oraya geri dönmeyecektim.

Yanına geldiğim için bedenini yan çevirip bana bakmaya devam etti. Havlusuna yasladığı kolunu büküp kafasını da avucuna koydu. Gençliğine benzetmişti ama kendisi hala gençti, bunun farkında mıydı?

"Öyle, belli olmuyor mu?" dediğinde boştaki eliyle kendini göstermişti. İstemsizce güldüğümde "Hala gençsiniz." dedim. Kadın memnuniyetle gülümserken "Bayılıyorum bu lafı duymaya." dedi keyifli ve yüksek sesle.

Kadına kanımın ısınması normal miydi?

"Ne oldu anlat bakayım? Dalgın dalgın yürüyordun." diyerek soru soruduğunda dudaklarımı birbirine bastırdım.

Tamam kadına kanım ısınmıştı ama sevgilim dudağımın kenarına bulaşan dondurmayı marifetli dudaklarıyla ve diliyle temizledim diyemezdim.

Ah, bana yine sıcak bastı.

"Yuh, kızarıyorsun." diyen kadın yattığı yerde doğrulurken gözlerim irileşti. Ben endişeyle ona bakarken kadın iri iri açtığı yeşil gözleri ile heyecanla bakıyordu.

"Bir çocuk var?" diyerek sorarcasına baktı. Ne diyeceğimi bilmediğim için kafamla istemsizce onayladığımda cıvıltılı küçük bir çığlık atıp "Biliyordum." dedi. Ellerini birbirine vurduğunda nasıl bir ortama düştüğümü sorguluyordum ama işin komik tarafı, kendim paşa paşa gelmiştim buraya.

"Ah hadi ama anlatsana, ağzından zorla laf mı alacağım?" dediğinde dudaklarımı birkaç kere konuşmak için açıp kapattım ama hala şaşkınlığımı atamamıştım.

Adı neydi acaba? Ya da kaç yaşındaydı?

Aklımı saran soruları rafa kaldırıp derin bir nefes aldım. Turist olduğu çok belliydi, onu bir daha görmeyecektim. Tanımadığım bir yabancıya, ki bu kadına nedense kanım ısınmıştı, birkaç şey anlatsam sıkıntı olmazdı sanırım.

Çilli | textingTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon