beşli'nin oturdukları masaya derin sessizlik çökmüştü. kimseden ne çıt çıkıyor, ne de kıpırdıyorlardı. sanki yarış içerisindeydiler. elbette hinata bu durumdan rahatsız olacaktı ve oldu da. kolasındaki pipeti çekiştirdi ve tekrar düzeltip abartı şekilde höpürdeterek içmeye başladı. terushima yüzünü buruşturdu ve hinata'nın elindeki kutuyu aldı. "yapma şöyle, iğrenç."
hinata omuz silkti ve oturduğu yerde azıcık aşağıya kaydı. "böyle birbirimize bön bön bakmaya mı geldik? o kadar voleyboldan sonra kemiklerim yere döküldü dökülecek ve ben sizinle buraya geldim. eee dökül bakalım kageyama. niye getirdin bizi buraya?"
kuroo, kafiye yaptı diye mırıldanırken kageyama omzunu silkti. "hiçbir fikrim yok. çok güzel voleybol oynuyorsunuz ve iyi insanlarsınız. daha çok vakit geçirmek istedim.." ensesini kaşıyan gence bakıp hafifçe güldü oikawa. "o zaman niye kafeye getirdin bizi akıllı? neyse daha durmayalım burada bence. kalkın gidelim." diyerek ayaklanan oikawa'nın ardından hepsi kalktı ve kageyama hesabı öderken diğerleri kuroo'nun arabasına binip onu beklemeye başladılar.
nihayet kageyama'da arabaya binince artık yola koyuldular. hinata yanında oturan kageyama'ya baktı ve ardından kafasını omzuna yasladı. "hey!" irkilerek elini hinata'yı ittirmek üzere omzuna koydu. hinata daha çok yapıştı ve uykulu bir ses çıkardı. "biraz böyle durayım, ölmezsin merak etme." kageyama 'tch' sesiyle kafasını yana çevirince oikawa sırıttı. "o arabaya gelince hep böyle olur, şimdiye uyumuştur belki de. alış bence." kageyama kaşlarını çattı.
"neden alışacakmışım?" oikawa'nın sırıtışı daha çok büyürken kafasını cam tarafa döndürdü. "bilmem."
bu garip konuşma kageyama'yı az da olsa heyecanlandırsa da asla anlamadığı için olacakları bekleyecekti. bu küçük oğlan yanındayken onu korumak istemesi çok derinden gelen ve bayağı yabancı olduğu bir histi. arkadaşlarının onu bunca zaman koruyup kolladığını düşündüğünde içinde bir yerde kıskançlık belirmişti. bunun sebebi kageyama'nın asla düzgün bir çevreye sahip olamamasıydı. saçma sapan aile ortamı olan kageyama asla düzgün bir sevgi görmemişti ve buna hasretti. ancak o gerçekten cömert birisiydi ve bunu çevresinden değil, onu sevebilecek ya da seveceği birisinden bekliyordu. yalan sevgi sözcükleri onu mutlu edemez, aksine daha kötü yapardı. kageyama alt dudağını ısırarak aklına gelen düşünceleri itti ve yola odaklandı. o sevgi elbet bulacaktı onu.
###kageyama × hinata
hinata
hist kags
sory valla ustune falan yatmisim
oikawa mali foto falan cekmis sen de bana dayamissin ama yapacak bi sy yok artik insanlik halikageyama
ne diyon lanhinata
saka yaptim saka
bizimkiler seni cok sevmis bu arada
bu ibneler beni bu kadar sevmediler varya
gelmis onume sabahtan beri seni ovup senden bahsediyolar kafam sistikageyama
bak bi gotum kalkmadi degil
ne diyolarhinata
soylemiom gel duykageyama
ya sabir ya
neredesiniz ki sizhinata
tendou'nun evindeyiz
sikiliyosan falan gel
burada iptis ciktis yapiyoruzkageyama
konum athinata
konum yok
benim bir ust katimin karsisi
AMAN BEM SANA KAPUYI ACARIM SEN BINAYA GIR YETERkageyama
bagirma lan
geliyorum bi sey alim mihinata
OHA YERIM LAN AGZINI
CIPS AL CIPSkageyama
hepsi yavsak bunlarin amk
tmm
YOU ARE READING
teach to play volleyball ━ ᴋᴀɢᴇʜɪɴᴀ
Fanfiction「 kagehina 」 voleyboldan bihaber kageyama'nın bahçesine hinatalar'ın topu kaçmıştı. ⩩ 18042021 pazar ¡! haikyuu!! fic .