PABUCUMUN MÜHRÜ

12. BÖLÜM - TEHLİKE.

Selamlar! Nasılsınız, umarım iyisinizdir. Ben çok iyiyim çünkü Pabucumun Mühürü son iki günde çok güzel okuyucular kazandı. Birdenbire kurtadam sıralamasında 1'e yükseldik ve çok güzel okurlar kazandım sanırım.

O okuyan gözlerinize, güzel yorumlarınıza sağlık. Sizi biraz bile güldürebiliyorsam ne mutlu bana.

Keyifli okumalar... Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın. Sizleri seviyorum. ❤️

🐺

"Türk şarkıları çok güzelmiş gerçekten de," dedi Rose elindeki bitkileri buharı tüten kazana atarken.

Uzandım ve yanağından bir makas aldım. "Ne sandın tatlı kız," dedim böbürlenerek.

Yanımda oturan Ebru, nihayet elindeki telefonu bırakarak başıma haffiçe vurdu. "Cidden kadının dinlediği ilk Türk şarkısını İsmail Yk ile mi gerçekleştirdin? Bence her zerresinden sanat akan Ajdar'ı dinletmeliydin..."

"Ajdar'ın sesi çok kulak tırmalıyor, İsmail Yk adamdır." deyip burun kıvırdım ve Rose'a döndüm yeniden. "Rosecuğum," dedim tatlı olduğunu umduğum bir sesle. "Bütün büyücüler büyü yapmak zorunda mı?"

Bu nasıl bir soru aq?

"Yani..." dedim toparlamak için. "Mesela diyelim ki ben büyücüyüm ama büyü yapmak istemiyorum, o işlere girmek istemiyorum. Büyü yapmadan da bir büyücü olarak yaşamaya devam edebilir miyim?"

Rose, sorum karşısında sıcacık gülümsedi ve, "Elbette mümkün ve dediğin şekilde yaşayan büyücüler de var ancak bu kişilerin sayısı oldukça az. Çünkü bir büyücüysen büyü yapma isteği doğanda vardır. Bunu dizginleyemezsin. İstemeden elin büyüye gider, ruhun büyüyü ister. Büyü yapmazsan kendini eksik hissedersin." dedi.

"Resmen halamı anlattın," deyip şaşkınlıkla, istemsizce alkışladım Rose'u.

Söylediğimle kaşları havaya kalkan Rose, "Aa," dedi. "Halan da mı büyücü? Hangi seviyede?"

Ebru kendini tutamayarak bir kahkaha attığında ben de gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. "Evet, halam da büyücü fakat büyücülüğü sadece bizim aileye. Genelde çift ayırma ve yuvada huzursuzluk büyüsü yapar. Eski kara büyücülerdendir kendisi."

"Aman Tanrım," dedi Rose. "Ama biz büyücülerde çift ayırmak büyük bir günahtır. Birbirini seven insanları ayıramayız, bunu kara büyücüler bile yapamaz. Çok ayıp..."

Ebru'ya dönüp, "Bak görüyor musun?" diye sordum. "Elin Fejian'lısı bile biliyor ne kadar ayıp olduğunu ama nalet halam bir türlü anlayamadı. Bir ayağı değil, iki ayağı, artı olarak belden aşağısı çukurda, gelmiş 350 yaşına hala anamı babamı ayırma derdinde. Püüü,"

Ebru gülmekten bana bile cevap veremezken ben Rose'a dönüp, "Şaka yaptım," dedim gülerek. "Halam büyücü değil."

"Sevindim," dedi ve işine geri döndü.

Geçen birkaç dakikanın ardından açık olan kapıdan Boris, Chris ve Hazel girdi. Boris'i görmemle yutkunmam bir oldu çünkü dün olan şeyden sonra ilk kez şimdi görüyordum.

Şeyden sonra...
Şeyden işte...
Ay öpüşmemizden be!

Dün Boris beni öpünce, ben de anlık karşılık vermiş bulundum lakin ayıp olmasın diye yaptım. Yoksa beni ve içimdeki iman sevgisini biliyorsunuz... Lütfen... <3

Şaka maka, valla öptüm gitti ya! O kadar güzeldi ki... Boris'in dudaklarının bir gün sonum olacağını biliyordum ancak bana yaşamı bahşedeceklerini hiç düşünmezdim.