Hizmetçi

5.2K 377 54
                                    

"Yavuz !"

Pişman ve güzel kadın, görüş açıma girdiğinde, kendi vücudumdan memnun oluşum aklıma geldi, bir günah gibi...

Boyu uzundu, öperken Yavuz'un eğilmesine gerek kalmayacağı kadar uzun. Saçları dalgalar halinde beline iniyordu, orijinal kızıl. Yüzü, kusursuzdu. Kıyafetinden görünen göbeğinde, sporla uğraştığını belli eden karın kasları vardı. Mükemmeldi. Yeşil gözleri, sadece Yavuz'a bakıyordu. Kafamı Yavuz'a çevirdiğimde, ona dönmüş olduğunu gördüm.

"Haydi, biz gidelim." Dedi, Tuğrul. Onlar başbaşa konuşsunlar diyeydi muhtemelen. Sabah ne kadar mutlu olduğumu düşündüm. Kadının güzelliği bir yandan, başbaşa kalacak olmaları diğer bir yandan canımı sıkıyordu ama yapabileceğim bir şey yoktu. İçeri girmekte olan grubumuzun peşine takıldım.

"İyi misin ?" Canan yanıma yaklaşıp, kısık sesle konuştu. Kötü olacak bir şey yoktu sadece dünkü kedinin gerçek bir sırtlan olup, beni yemiş olmasını diliyordum o kadar.

"Saçmalama, çok iyiyim."

Giriş parasını ödedikten sonra yürüyüş yolunda sakin adımlarla gezinirken, sohbet ediyorduk. Aklım tabii ki onlardaydı. Yavuz, kadını gördüğünde ne hissetti bilmiyordum, hala o kadını seviyor olsa beni öper miydi, onu da bilmiyordum bildiğim tek şey, orada kalmasını sindiremiyor oluşumdu.

"Tuğruuul, koluna girebilir miyim ? Çok yoruldum." Tarık, bunu söylerken Hazan'a bakıyordu. Hazan anlamıştı Tarık'ın ne yaptığını ama olgun bir kızdı, ona uymazdı.

"Gir."

"Hayır."

Tuğrul ve Hazan aynı anda konuştu. Hazan kaşlarını çatarak Tarık'a bakıyordu, az önce olgun mu demiştim ? Eski antrenörüm, büyük bir aşkla Hazan'a bakıyordu. Bir de o mesele vardı, Yavuz kendini antrenörüm ilan etmişti. Eski sevgilisini bırakıp, benimle gelmeyen adam asla antrenörüm olamazdı, o kadar !

"Sen karışma kerkenez." Tarık, koşar adımlarla Tuğrul'un koluna yapıştı.

Mehmet, ağır adımlarla yanıma yaklaştı.

"Ahu, abimin haberi yoktu. Tuğrul ile Cansel eskiden yakın arkadaşlardı, onu da bunaltmış." Cansel. Yavuz, ona ne diye sesleniyordu ? Tuğrul, Yavuz ile aramızda bir şeyler olduğunu, gözüyle görmesine rağmen neden böyle bir şey yapmıştı ?

"Anladım." Ruhum çekilmiş gibiydi. Romantik-komedi başrolündeyken, dramalar kraliçesi olmuştum birden. Geri dönmek için Yavuz'a aşık olmamı beklemişti kadın resmen.

"Moralini düzeltmeye yardımcı olacaksa, gidip saçlarını eline vereyim. Hem de sana olan borcumu ödemiş olurum." Suratında ki muzip gülümsemesiyle, yaramaz bir çocuğa benziyordu Mehmet.

"Tarafım belli diyorsun ?" Gülümsetmişti beni. Canan koşturarak yanımıza geldi. "Saç yolmaktan bahsettiğinizi duydum, geldim." Mehmet'e nisbet yapar gibi konuştu.

"Tadı damağında kaldı herhalde." Mehmet'in tripli sesini duyan Canan, kıkırdayarak gülmüştü. Mehmet ise Canan'ın gülüşüne güldü.

"Geri dönmesinin sebebi ne olabilir Mehmet ?"

Kaşlarıyla omuzlarını aynı anda yukarı kaldırdı.

"Klişelerin kadınısın bebeğim, sebebi bu. Sevdiğini inkar etme, dengesiz bir ilişki, ortada bir şey yokken kıskanma, yıllar sonra dönen sevgili... Anlatırken içim sıkıldı." Dedi, ilk günden saç baş yoluşup, iki hafta sonra öpüşen kadın. Senin için sıkılmayacaktı da kimin sıkılacaktı ?

"AYYY! ALIN ŞU HAŞEREYİ ÜZERİMDEN. KISKANÇ KERKENEZ, GÖSTERECEĞİM SANA GÜNÜNÜ. ALIN ŞUNU ALINNNN !"

Hazan kahkahalarla gülerken, Tarık bağırarak, yerinde zıplıyordu.

Bulutların İçindeWhere stories live. Discover now