Love you so bad

2.5K 137 207
                                    


Ellerimi çiçek yapıp dudaklarımı büzdüm ve Jungkook'a döndüm ''Jungkook daha ne kadar kaldı?'' oda kısa süre yüzüme bakıp konuştu ''Geldiik bebeğim.'' onun arabayı durdurmasıyla ben arabadan inip çoktan arabadan inmiş olan Jungkook'un koluna girdim ve önümüzdeki bara girdik.

Bar herzamanki gibi ter ve alkol kokuyordu.Bu kokuyu gerçekten sevmiyordum fakat gariptirki rahatsız olmamıştım.Belkide sadece Jungkook ile o olayı yaşadığımız için sevmeye başlamıştım.Ve evet Jungkook ile yaşadığım çoğu anı hafızama geri gelmişti.Hatta neredeyse tüm anılarım gelmişti.

Mekanda biraz daha ilerlediğimizde ve insanların içinde karıştığımızda gözlerim asla Jimin'in önünde çökmüş çiçek uzatan bir Suga ve çığlıklar atıp yerinde tepinen bir Jimin beklemiyordu.

''Junkook ben mi delirdim yoksa-'' her zamanki gibi şaşırdığında irileştirdiği gözleriyle bana baktı ''Hayır sanırım ikimzide delirdik!'' Suga ve Jimin bizi farketmeleriyle bize gelmemizi işaret eden hareketler yaptı.

Bizde üzerimizdeki şaşkınlığı bir kenara atıp yanlarına gittik.''Jimin noluyor?'' Jimin saklayamadığı gülümsemesiyle bana döndü ve heyecanla konuştu ''Taehyung bizim masum olduğumuz ortaya çıkmış inana biliyor musun? Suga ve ailesi bizden özür diledi, ve tabii diğerlerinin aileside.Kafama Jungkook'a çevirdim ve sessizce konuştum ''Jungkook sen şimdi açıklayacağını söylememiş miydin hayatım?'' Yüzünde şaşırmış bir ifade vardı ''Ben açıklamadım zaten? Suga'nın işi olmalı.'' kafamı anladığımı belli etmek istercesine salladım.Haklı olmalıydı sonuçta sadece Suga biliyordu.

Bir kaç saat sonra herkes içki almış içmeye başlamıştı.Jimin sürekli Suga ile konuşuyor ve özlemini yıllar geçse bile bitiremeyeceğinden bahsediyordu.Jin ve Namjoon ise ilginç bir şekilde birbirleriyle bayağı samimi gözüküyorlardı.J hope ise her zaman ki gibi kendi halinde yeni tanıştığı insanlarla takılıyordu.Biz ise Jungkook ile  muzlu süt almaya gitmiştik.Bilirsiniz işte biz iyi çocuklar olarak her zaman süt içeriz(!).Şuan bardan çıkmış ikinci markete doğru gidiyorduk çünkü lanet markette muzlu süt kalmamıştı şaka gibi.

Jungkook ile el ele tutuşmuş yürürken yüzümde bir ıslaklık hissetmemle kafamı gökyüzüne çevirdim.Evet birde yaz yağmurumuz eksikti.Evet yağmuru çok severdim ama bara sırılsıklam ıslanmış olarak dönmek istemiyordum doğrusu.

''Taetae'm biraz ıslansak olur mu?'' ellerimi gökyüzüne kaldırıp yağmuru hissetmek istedim.''Bara sırılsıklam dönmek sorun olmaz mı?'' bir elini belime atıp beni kendisine çekti.''Bara geri döneceğimizi kim söyledi? Zaten Suga her şeyi anlatmış bizlik bir şey yok sevgilim.'' kafamı olumlu anlamda salladım.Doğru söylüyordu her şey zaten yoluna girmişti bende Jungkook ile beraber güzel vakit geçirip ona her şeyi anlatabilirdim.

''Olur sevgilim seninle her yere gelirim biliyorsun.'' aramızdaki küçük mesafeyide kapatıp yağmurdan ıslanmış alnıma küçük bir öpücük kondurdu.''Seni seviyorum meleğim, hadi markete girip eve kadar yürüyelim eve varıncada üzerimizi değiştirip film izleriz olur mu?''  kafamı olumlu anlamda salladım.''Olur sevgilim hem birlikte duş alırız olur mu?'' yüzünde histerik bir gülümseme belirdi.''İllaha kaşınıyorum gel beni  kaşı aşkım diyorsun yani.Eee tabiiki olur prensim.'' onun tatlı gözlerine bakarak gülümsedim.''Evet en son yarım kalmıştı hatırlıyorsan.'' kafasını olumlu  anlamda salladı.Ardından elimi yeniden tuttu, yürümeye başladık.

Markete kadar derin bir sessizlik vardı aramızda, sanki ikimizde yağmurla birlikte karışan duygularımızı duymak istermişçesine sessizdik.Ama zaten bizibirbirimizi duyardık ki, dünyanın diğer ucunda bile olsak duyardık biz birbirimizi.

Düşman Okullar | Taekook Where stories live. Discover now