Selammm! Ben geldim!
Destek mesajlarınız ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim!💖
Melek olsak kanat sesimizden rahatsız olacaklar varmış...
O yüzden biz kaldığımız yerden devam edelim. Geçen bölümü okuyup bu bölüme geçmenizi önemle rica ediyorum!
Yıldızı parlatmayı unutmayın!🌟👥
İnstagram: soullandbreath°°°
"Sabahın bu saatinde yola çıkmak ne ya? Masal anlat bana uyuyacağım, of!" Bahar gözlerini ovuşturarak salona girdiğinde saatin çok erken olmadığını biliyordu ama izin gününde erken uyanmak kimsenin isteyeceği bir şey olmadığından ona hak verdim. Egemen'le düğün için birazdan yola çıkacaktık. Başını dizime, elini de alnına koyup gözlerini kapattığında ona uydum ve bakır rengi güzel saçlarını sevmeye başladım.
"Masallar bize göre değil İlkbahar." diye söylendim.
"Kim demiş?" dedi Bahar uzandığı dizimden başını kaldırmadan. O tek gözünü açıp vereceğim cevaba hazır bir ifadeyle yüzüme bakarken, Mine teyze buruk bir tebessümle bizi izliyordu.
"Ya niye böyle söyledin sen şimdi ya?" dedi Bahar dizimden kalkıp oturarak,
"İyi ki bir masal anlat, uyuyalım dedik sana!" bu tepkisini şişmiş gözleri ve uykulu bakan gözleri yüzünden ciddiye alamayıp güldüğümde kaşlarını çattı, çok tatlı görünüyordu.
"Gökten üç elma düşmüş biri senin başına, biri benim başıma, biri de Cihan'ın başına!" masal anlatmamama ithafen alayla kurduğu cümlelerden sonra yüzüne baktım, her şeyi ama gerçekten her şeyi Cihan'a bağlıyordu!
"Cihan'da Cihan! Başka bir şey söylemiyorsun." dedim dudaklarımı büzerek, sanki üç lafımdan ikisi Egemen değilmiş gibi.
"Benim gönül ülkemde bir tek onun aşkı var, o kadar."
Birkaç dakika sonra çalan kapıyla ayağa kalktığımda keyfim oldukça yerindeydi.
"Egemen geldi, Egemen!" ismi ağzımdan özlemle çıkarken kalçamda hissettiğim anne terliğiyle önce Bahar'ın kahkahasını sonra Mine Teyzenin sesini duydum.
"Ayol ne erkek meraklısı çıktınız kızım siz, az ağır olun! Biri diyor Egemen'de Egemen, biri diyor Cihan'da Cihan!"
Tabi Mine teyze onların bize büyü, ritüel ne varsa yapıp kendilerine bağladıklarından haberi yoktu.
O arada Bahar odadan çıkıp kapıyı açtığında Egemen görüş açıma girdi. Gözleri üstümde gezindiğinde duruşumu düzelttim. Elim kalçamda etrafa ölü balık bakışları atıyordum.
"Hazır mısın güzelim?" ifademi düzeltip kapının yanına indirdiğim küçük valizimi işaret ettim.
"Hazırım hayatım. İstersen bir kahve yapayım uykun açılsın öyle çıkalım." Egemen Cihan'la beraber içeri geçtiğinde bizde Bahar'la mutfağa girdik.
Egemen'in her zaman içtiği gibi sert bir kahve hazırlarken Bahar bana bol bol tavsiye vermekle meşguldü.
"Babaannesi varsa Egemen'den uzak otur, nineler torunlarına çok düşkün oluyor. Ya da sadece kendin gibi ol yeter, çok konuşmamaya çalış. Gerçi sen zaten çok konuşmuyorsun.." telefonunun ekranını işaret edip kaşlarını çattığında bir gözüm onda bir gözüm kahvedeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZEL ZAAFSIN! (Tamamlandı)
ChickLitWattpad'de 'Güzel Zaafsın!' adıyla yayınlanan ilk kitaptır! Bir asker ve yârinin hikayesi... "Asker sevmek..." dedi, "Öyle her kadının harcı değildir. Çünkü her kadın ölüme nefesi kadar yakın bir adamı sevmeye cesaret edemez." tüm gücümü toplayıp y...