2. Bölüm: Bataklık

90.8K 4.1K 527
                                    

Hayatınızın dönüm noktası nedir?
Ayrılık, ölüm, aşk, kaza, başarı, fal, bir şarkının sözleri, bir şiirin mısraları, kazanmak, kaybetmek, sevilmek, sevilmemek, aldatılmak veya ihanet. Benimki ikisiydi, ben hem sevilmeyen hemde kandırılan yani her şekilde ilk vazgeçilen, ihanet edilen kadındım.

Sıcak su üstümden akıp giderken ben "Anne!" dedim güçsüz bir fısıltıyla,

"Neden beni sevmedin, neden bu susmaların, neden canım acıyacağı için ortalığı ateşe vermeyip olanlara göz yummaların... Neden?"

İnsan sevdiklerine kırılmaz derler ya hani. Büyük yalandı. İnsan asıl sevdiklerine kırılırdı çünkü.

"Zeynep! Bebeğim iyi misin?"

Daldığım alemden çıkıp kapıyı tıklatan Bahar'a cevap verdim.

"İyiyim, çıkıyorum şimdi. Bana bir tane daha sıcak çikolata yapar mısın?"

"Oldu bil bi'tanem."

Üstüme fazla kalın olmayan bir şeyler giyip yine balkonda olan Bahar'ın yanına gittim. Az önceki konuşma devam etmemiş ben Bahar'a sarılmıştım, sonra banyoya girip iç savaşıma orada devam etmiştim.

Bedenim titriyordu. Tetiklenmiş gibiydim, sarsıla sarsıla ağlamak istiyordum fakat yapamıyordum. Midem bulanıyor, başım ağrıyordu. Kusursuz bir sinir krizi eşiğindeydim, biliyordum.

"Gözlerin kıpkırmızı olmuş Zeynep, şu alnındaki yaraya da bant tak, mikrop kapmasın."

"Tamam Bahar." dedim güçlükle, az önceki sandalyeye oturmuştum. Bahar yemek için getirdiği sandalyeleri kaldırmamıştı.

"Yaraların daha kabuk tutmadı..."

Yutkunup kısa bir an gözlerine baktım, midem kaynamaya başlamıştı. Bir şeyler sezmiş olacak ki ya da bu ağır havayı dağıtmak için olsa gerek önce kıkırdadı, sonra yüzüme baktı.

"Ya ben şey soracağım..." dedi gülerken,

"Bugün tanıştığımız Yüzbaşı, hani sana laf söyleyen. Sen onu anlamadın mı, yoksa duymadın mı?"

"Bilerek cevap vermedim."

"Şoklar içerisindeyim." dedi abartılı bir hareketle geçip karşıma oturmadan hemen önce.

"Neden peki? Ben adamın söylediği laftan çok senin sakinliğine şaşırdım. Benim bildiğim Zeynep asla altta kalmaz, lafını tak yapıştırır."

Kaşlarını kaldırıp merakla yüzüme baktı.

"Empati yaptım." dedim.

"Nasıl yani?"

"Ben olsam buraya ilk defa gelmiş, burası hakkında hiçbir şey bilmeyen, birde eli kolu sargıda zaten feleğin sillesini yemiş birine laf etmezdim." dedim samimi bir sesle.

Söyledikleri aklıma gelince yüzümü buruşturdum.

"Bono bondon oğronmonoz vo gorovonoz hokkondo bolgo sohobo olmomonoz no koto!" dedim son cümlesini birebir taklit ederek.

Şen bir kahkaha patlatıp oturduğu yerden kalktı ve bana sarıldı.

"Kızım sen baya baya alınmışsın ya kıyamam. Benim bebeğim ilk defa laf mı yemişmiş?"

Parmağımla burnumu kapatıp onu kendimden uzaklaştırdım

"Bahar," dedim burnum kapalı olduğu için tuhaf çıkan sesimle.

GÜZEL ZAAFSIN! (Tamamlandı) Where stories live. Discover now