4

1K 94 38
                                    

4. Bölüm: Müzik Kutusu.
*Kötü anılarımızı silersin diye...*

Saatlerce şarkı söyledik o gece

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Saatlerce şarkı söyledik o gece... söyledikçe iyi hissettik, söyledikçe mutlu olduk. Sıkıntılarımızdan uzaklaştık. Aramızdaki sorunları umursamadık. Doruk duvardaki saate baktığında ben de baktım. 23.14'tü. Geç olduğunu fark edip sıkıntılı bir nefes verdi ve ayağa kalktı.

"Epey geç olmuş, fark edemedim. Ben gideyim. Yarın okulda görüşürüz."

"Tamam, görüşürüz." kapıyı açtım ve ayakkabısını giymesini bekledim. "İyi akşamlar." dedi sonunda. Ben de yanıtladım onu.

"İyi akşamlar... ya da iyi geceler mi demeliydim?" gülümsedi.

"Evet, ben de öyle demeliydim. İyi geceler o zaman..."

"Sana da..." bu vedalaşma daha ne kadar sürecek diye düşündüm. Sanki ayrı kalamıyormuş gibi kaç dakikadır vedalaşmaya çalışıyoruz.

İçeri geçtim ve sehpada duran kurabiye tabağını ve çay bardaklarını mutfağa götürdüm. Sonra da Emel'in odasına girdim. Onu bir daha böyle şeyler dememesi konusunda uyaracaktım ki yatağına girmiş uyuyor olduğunu gördüm. Kızacağımı bildiği için hemen uyumuştu. Gülümseyerek yanına yaklaştım ve yanağına bir öpücük kondurdum. Sonra da odasından çıkıp kendi odama girdim. Güzel bir gün geçirmiştim, bunun verdiği heyecanla hemen uyuyakaldım.

Sabaha gözlerimi açtığımda havanın çok sıcak olduğunu fark ederek hemen üzerimdeki örtüyü attım. Esneyerek yataktan çıktım ve bunalmışlık hissiyle elimi yüzümü yıkadım. Daha sonra da mutfağa geçtim. Dolabı açtığımda kahvaltılık bir şey kalmadığını fark ederek söylendim. Tekrar odama girip cüzdanımdaki paraya baktım. Dokuz yüz yetmiş beş lira kalmıştı. Bu ay idareli kullanmalıydım. O sırada aklıma gelen şey şükretmem gerektiğini hatırlattı bana... evimiz kira değildi. Bir de kira ödesem paramız bize yetmezdi, buna emindim.

Cüzdanın içinden yüz lira çıkardım ve markete gitmek için hazırlandım. Emel hâlâ uyuyordu. Parayı cebime koyup Emel'e bir not yazdım.

"Ben markete gidiyorum. Bu saatte uyanmazsın biliyorum ama uyanırsan haberin olsun. Geç kalmam."

Hemen evden çıktım. Hızlı adımlarla evimizin yanındaki markete ilerledim ve ihtiyaçları aldım. Çıktıktan sonra yolda ilerlerken yerde gördüğüm şeyle durdum. Bu pembe bir müzik kutusuydu. Çok tatlı görünüyordu. Çekinerek elime aldım ve inceledim. Yeni görünüyordu ve hiçbir sorunu yoktu. Sahibini aramak için etrafıma baktım ama sokakta sadece ben ve birkaç kişinin olduğunu gördüm. Ee tabi, saat beşti. O birkaç kişiye de bunun kime ait olduğunu sordum ama hiç kimsenin değildi. Sıkıntılı bir nefes verdim. Markete gelirken burada olmadığına emin gibiydim. O sırada telefonumun titremesiyle cebimden çıkardım. Özel bir numaraydı.

"Hadi al onu... kimsenin değil. Sadece küçük bir hediye. :)"

Korkarak etrafıma baktım. Kimdi bu? Kimseyi göremeyince telaşlandım. Kim beni takip ediyordu ve hediye verecekse neden böyle bir şekilde ulaştırıyordu?

Lost On You | Asdor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin