8

888 79 0
                                    

8. Bölüm: Mutluluk Oyunu.
*Her ne kadar kalbimi kıran tek kişi olsan da iyileştirecek tek kişi sensin...*

Aramızdaki sessizlik dakikaları bulurken söze girdim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Aramızdaki sessizlik dakikaları bulurken söze girdim.

"Evet Doruk? Zaman geçirmemiz neyi değiştirdi?" tereddütle konuşmaya başlayınca ona tamamen döndüm.

"Senden ayrılarak büyük bir hata yaptığımı bir kez daha fark ettim." sesimi çıkarmadan devam etmesini bekledim ama o da benim konuşmamı bekliyor gibiydi. Devam etti.

"Çok büyük bir aptallık ettim. Evet bir şeyler yaşandı ve sana ne olduğunu söyleyemem ama yine de senden ayrılmamalıydım. Olanların bizimle bir ilgisi yoktu. Kalbini boş yere kırmamalıydım. Gerçekten çok üzgünüm. Keşke zamanı geriye alabilseydim..."

"Doruk ne diyorsun anlamıyorum. Olanların bizimle alakası yok derken ne demek istiyorsun? Ne oldu ki?"

"Asiye bunu sana söyleyemem, imkansız. Eğer anlatırsam işler içinden çıkılmaz bir hal alır ve ben bunu istemiyorum. Üzgünüm. Ama eğer beni affedersen-"

"Doruk şaka mı yapıyorsun? Daha neler olduğunu bile anlatmadan seni affetmemi nasıl beklersin? Ya her şeyi anlatırsın, ya da benim yüzümü bile göremezsin!" dedim sinirle.

İçimdeki merak beni öfkeli olmaya itmişti. Eğer anlatmazsa... ki anlatmayacak gibi görünüyor, işte o zaman biz gerçekten biterdik. Ve bunu istemiyordum. Ama laf ağızdan çıkmıştı bir kere. Ayrıca ilişkilerde güven olmalı, öyle değil mi?

Korkuyla cevabını beklerken ayrı kalma fikrinin nereden aklıma geldiğini sorgulayıp sinirleniyordum. Keşke öyle bir şey söylemeseydim. Başka bir şey de bulabilirdim, trip falan atardım. Doruk'un cevabı ise içimdeki tüm sesleri susturmuştu.

"Tamam..." dedi tereddütle. "Sana her şeyi anlatacağım ama şimdi değil. Şimdi olmaz. Senden sadece bir hafta istiyorum. Bir hafta boyunca seni mutlu etmek istiyorum. Beni affetmeni istiyorum. Haftanın sonunda sana her şeyi anlatacağım. Daha sonra ne yapacağına kendin karar verirsin."

Ne diyeceğimi bilemiyordum. İçimde bir türlü susmayan sesler şimdi susmuştu. Ne yapacaktım? Ne yapmalıydım? Hiçbir şey olmamış gibi devam mı etmeliydim yoksa benden gizlediği şeyin peşine mi düşmeliydim? Ama buna gerek yoktu, bir hafta sonra söyleyecekti zaten. Biraz mutlu olmanın ne zararı olabilirdi ki?

"Tamam, kabul ediyorum. Ama haftanın sonunda benden gizlediğin her şeyi anlatacaksın. Yoksa-"

"Tamam anlatacağım. Duyduktan sonra serbestsin. İstediğini yapabilirsin, benden ayrılabilirsin. Yeter ki seni şimdi mutlu etmeme izin ver." dedi ve devamında öyle bir fısıldadı ki duyduklarım hayal miydi emin olamadım.

"Nasıl olsa duyduktan sonra mutlu olmayacaksın..."

Tüm bunlar da ne demekti? Duyduktan sonra ondan ayrılacağım, hep mutsuz olacağım ne olabilirdi ki? Doruk... sen ne yaptın?

Lost On You | Asdor Where stories live. Discover now